Amerika’nın ilk kadın seri katili olarak ifade edilen Aileen Wuornos ismini hiç duydunuz mu? Etkileyici hayat hikayesiyle Monster isimli filme konu olmuş ama cinayetlerini diğer seri katiller gibi zevk için işlememiş Aileen Wuornos’un hikayesi sizlerle..
Aileen Wuornos Kimdir?
29 Şubat 1959’da Diane Wuornos ile Leo Dale Pittman’ın ikinci çocukları olarak dünyaya gelmiş Aileen Wuornos . Ve evlendiklerinde Diane 14, Pittman ise sadece 16 yaşındaymış. Anlayacağınız; çocuk yaşta çocuk sahibi olan annesi ile babası, en muhtemel tecrübeyi yaşayarak o doğmadan önce boşanmış. Aileen’in ağabeyi Keith Wuornos ise 14 Mayıs 1955 doğumluymuş. Aileen Wuornos babasıyla hiçbir zaman tanışmamış çünkü o doğduğunda Leo Dale Pittman hapishanedeymiş. Ve daha sonra çocuk tacizciliğiyle suçlanan şizofreni hastası baba, 30 Ocak 1969’da hapishane hücresinde kendisini asarak intihar etmiş. Anne Diane Wuornos ise Aileen henüz 6 aylıkken (bazı kaynaklarda 4 yaşındayken terk edildiği belirtilmektedir) bir not yazarak evi terk etmiş. Bunun üzerine Aileen’in bakımını büyük annesi ile büyük babası üstlenmiş. Lauri ve Britta Wuornos, Aileen ve ağabeyini resmi olarak 18 Mart 1960’da evlat edinmiş. Ama işler yine yolunda gitmemiş.
13 Yaşında Hamile Kalmış…
Alkolik ve sinirli büyük baba Aileen’e cinsel istismarda bulunuyor, ayrıca sık sık şiddet uyguluyormuş. 13 yaşına geldiğinde ise Aileen uğradığı bir tecavüz sonucunda hamile kalmış. Onu hamile bırakan kişi; bazı kaynaklarda büyük babasının bir arkadaşı, bazılarında ise yaşıtlarından bir genç olarak belirtilmektedir.Bir erkek çocuğu olan Aileen Wuornos bebeğini evli olmayan kadınların doğum yaptığı bir yerde dünyaya getirmiş. Hemen ardından da bebeği evlatlık verilmek üzere kendisinden alınmış. Bu dönemde sigara ve diğer ihtiyaçları karşılığında akranlarıyla ilişkiye giriyormuş. Ayrıca Aileen daha sonra yaptığı açıklamada, ağabeyiyle de cinsel ilişkiye girmeye zorlandığını itiraf etmiş. Doğumdan kısa süre sonra ise büyük annesi vefat etmiş ve Aileen Wuornos okuldan ayrılmış. 15 yaşına geldiğinde büyük babası tarafından evden kovulan genç kız, hayatta kalmak için fahişelik yapmaya başlamıştır.
Hayat kadını olmasıyla beraber uyuşturucu ve alkolün esareti altına girmiş, onun bu halini görüp, yardım etmek isteyen bir adam ona evlenme teklifi etmiş ve aralarında 50 yaş fark olmasına rağmen evlenmişlerdir. Ancak bu evlilik uzun sürmemiş, yaklaşık bir ay sonra boşanmışlardır.
Tyria Moore ve Aileen Wuornos
Tyria Moore ile tanışana kadar boşvermişlik içerisinde yaşayan Wuornos, kısa sürede sevgili olduğu Moore’dan sonra değişmiş. Beraber yaşamaya başlayan lezbiyen ikili, haftalık, aylık odalar tutuyor, paraları nereye yetiyorsa orada kalıyorlarmış. Hayatında ilk kez aşkı bulduğuna inanan Aileen, sevgilisine ne yapması gerekirse gereksin onu koruyacağına dair söz vermiş. Hayat kadınlığı yaparak Tyria’nın ve kendisinin bakımını sağlamaya çalışıyor, otoyollarda, tır parklarında müşteri buluyormuş. Ancak bir gün işler değişmiş. Çünkü 30 Kasım 1989’da onu bir seri katil yapacak ilk cinayetini işlemiş Aileen! Ya da işlemek durumunda kalmış. 51 yaşındaki Richard Mallory tarafından arabaya alınan Wuornos, bağlanmak suretiyle tecavüze uğramış. Sonrasında da pek çok hayat kadını gibi çantasında silah taşıyan Wuornos, Mallory’i öldürerek cesedini ormanlık bir arazide bırakmış. Ve sonradan yapılan araştırmada, Mallory’nin daha önce tecavüz suçundan 10 yıl hapis yattığı ortaya çıkmış.
Aileen Wuornos’un Kurbanları
Sonraki bir yıl içerisinde 6 kişiyi daha öldürdüğünü söyleyen Aileen, silahla vurduğu adamların hepsinin kendisini dövdüğünü ya da tecavüz ettiğini söylemiş. Kurbanları sırasıyla; 43 yaşındaki David Spears, 40 yaşındaki Charles Carskaddon, 65 yaşındaki Peter Siems, 50 yaşındaki Troy Burress, 56 yaşındaki Charles Humphreys ve Walter Antonio olmuş. Cinayetlerin izini süren polisler Wuornos’a ve parmak izlerinden Moore’ye ulaşmaya başarmış. Aileen Florida’da bir barda tutuklanırken, Moore ise Pennsylvania’da yakalanmıştır.
Hayatının Aşkından İhanet.
Aileen için işin acı olan tarafı, hayatının aşkı olarak gördüğü Moore’nin onu satması olmuş. Çünkü Moore, ceza almamak için polisle anlaşma yapmış ve yetkililere Wuornos’un bütün cinayetlerini itiraf ettiği telefon konuşmasını vermiş. 7 kişiyi öldürdüğü söylense de cesetlerden ikisi bulunamadığı için 5 kişinin cinayetinden yargılanan kadın seri katil, 27 Ocak 1992’de yapılan duruşmada idamla mahkum edilmiş. Kendisini korumak için cinayet işlediğini söylemesine rağmen suçlu bulunan Wuornos, idam cezasını duyduğunda “Ben masumum, umarım size de tecavüz ederler b.k çuvalları!” diyerek tepkisini göstermiştir.
9 Ekim 2002’de zehirli iğne ile idam edilen Aileen Wuornos, cenazesinde Natalie Merchant’ın Carnival isimli şarkısının çalınmasını vasiyet etmiş. Ayrıca idam sabahında son isteği sorulduğunda sadece bir fincan koyu kahve istemiştir.
Bir önceki seri katil yazımızı incelemek için buraya tıklayınız.
Diğer tarih yazılarımız için tıklayınız.
Harika
Harika site