Hannibal’ın İtalya Seferi (1. Bölüm)

  • Home
  • Tarih
  • Hannibal’ın İtalya Seferi (1. Bölüm)

Tarih, hangi taşın altına baksan sana yeni hikayeler anlatılar sunar Hannibal ise bu hikayelerin kahramanlarından birisi sadece.

 Hannibal’ın İtalya Seferi

İkinci Pön Savaşı’nı, baştan itibaren karakterize eden tek husus vardır. Her iki tarafında bu savaşı taarruz olarak yapmaya karar vermiş olmalarıdır. Romalılar planlarını kendilerinin insan sayısı bakımından üstünlüklerine, donanmalarına ve Birinci Pön harbinden edindikleri tecrübelerine dayanarak oluşturmuşlardır. Konsül Publius Cornelius Scipio idaresinde bir ordu İspanya’ya taarruz edecektir. Roma ile müttefik, Kartaca ile düşman olan Massilia da bu işi destekleyecektir. Kendisine kuvvetli bir donanma takviyesi de verilmiş olan Tiberius Sempronius Longus idaresindeki öteki ordu ise Sicilya adasını üs yapmak suretiyle Afrika’ya ihraç yapacaktır. Diğer taraftan Kuzey İtalya’da yeni itaat altına alınan Keltler’in harp içinde isyan etmeleri ihtimaline karşı da Po vadisi’ndeki kaleler kuvvetlendirilecektir. Fakat Romalılar bu esnada Kartaca’nın İtalya’ya herhangi bir şekilde taarruz yapması ihtimalini düşünmemişlerdir. Çünkü bu zamanki harp sevk ve idaresini göre imkân dışı görünmektedir. Bu harbe Kartaca’yı zorlamış ve böylece savaşı bizzat kendisinin yapacağını anlatmış olan Hannibal harbin ancak İtalya’ya yapılacak bir taarruz ile kazanabileceğini düşünmektedi

Hannibal ordusunu Ebro üzerinden geçirdiğinde doksan bin (90000) piyade ve on iki bin (12000) süvari otuz beş fil ile takviye edilmiş kuvveti vardı.Ordusunu kayalık ve uzun geçitlere sahip olan Pyreneler üzerinden geçirerek ilk ordugâhını IIiberri kasabası yakınlarında kurmuştur. Hannibal’in Pyreneler’i geçtiği haberi Roma’ya geldiğinde senatonun ileri gelenleri hemen hemen hiç inanmamışlardır. İspanya’ya hareket etmekte olan Cornelius Scipio, Roma ile müttefik olan Massilia yanında, Rhone (Rhodanus) nehrine geldiğinde Hannibal’in Pyreneler’i aştıktan sonra Rhone nehrini geçmek üzere olduğu haberini almıştır. Hemen Hannibal üzerine bir keşif ordusu göndermiştir. Bu keşif ordusu ile Hannibal’in ordusu ile çatışmışlardır. Scipio her ne kadar Hannibal’i orada bir muharebe yapmaya zorlamış olsa da Hannibal bundan kaçmıştır.

İtalya topraklarında Romalılarla Hannibal arasındaki ilk muharebe Trebia ırmağı yöresinde yapılan savaştır. Bu muharebe askeri açıdan olmasa da siyasi açıdan önemli olmuştur. Çünkü tarafsız kalan kavimler Roma’nın üstünlüğünden şüphe duymaya başlamış ve Hannibal tarafını tercih etmişlerdir. Fakat Hannibal kesin sonuç alabilmek için Po nehrini geçerek ilerlemeye başlamıştır. Roma ordusunun üstünlüğüne itimat eden konsül Sempronius birleşmiş olan iki Roma ordusu ile Hannibal arasında Po nehrinin kollarından biri olan Trebia ırmağı yanında ilk meydan muharebesi olmuştur (M.Ö. 218 Aralık). Romalılar Hannibal’in Numidia süvarileri tarafından sarılmışlardır ve ağır zayiat vererek mağlup olmuşlardır.

Hannibal’ın Orta İtalya’ya inmesini önlemek için Romalılar Servilius Ariminum ile Arretium’da yolları kapatmak istemişlerdir. Ancak Hannibal’ın ordusu daha güçlü hâle gelmiş ve sayıları da doksan bin (90000) olmuştur. Romalılar arasında tam bir fikir birliği olmaması Hannibal’ın işini kolaylaştırmaktadır. Şiddetli bastıran kış her iki tarafın da dinlenmesini ve eksiklerini giderip toparlanmalarını sağlamıştır. Ancak yenilgiyi bir türlü kabullenemeyen ordunun başına Graeus Servilius ve Gaius Flaminus isimli iki konsül getirseler dahi başarılı olamamışlardır. Hannibal M.Ö. 217 yılı baharında Etruria’ya girmiştir. Bu sırada onu izleyen Flaminius’u fark ederek Trasimenus gölü kenarında dar bir geçitte pusu kurdu. Böylece yürüyüş düzeninden fırsat vermeden bir baskın gerçekleştirmiştir. On beş bin Romalıyı ve bizzat konsülleri muharebede öldürmüştür. (M.Ö. 217).

Trasimenes felaketinin ve Hannibal’ın Güney’e doğru inişinin Roma üzerindeki tesirleri büyük olmuştur. Roma zor zamanlara mahsus olan tedbirler almıştır. Bunlardan biri ise o zamana kadar iki defa konsül ve bir defa diktatör (M.Ö. 221) seçilmiş olan Quintus Fabius Maximus tekrardan diktatör seçilmiştir (M.Ö. 217). Fabius, Hannibal’e karşı altı ay boyunca savunma savaşı yürütmüştür. Bu altı aylık süreçte Hannibal ve ordusunu bir vadide tuzağa düşürmüştür. Fakat Hannibal ve adamları bir öküz sürüsünün boynuzlarına çalı bağlayarak ateşe vermişlerdir. Romalı askerler sürünün arkasına gizlenerek kaçmışlar ve Romalıların Fabius’un yıpratma stratejisine güvenlerini zamanla yitirmişlerdir. Fabius daha sonra kendisine bağlı komutanlığı magister equitum komutanı Minucius Fabius ile paylaşmak zorunda kalmıştır.

M.Ö. 216 baharında Roma ve Hannibal arasında şimdiye kadar ilkçağ tarihinde kaydedilmemiş olan muazzam bir meydan muharebesi olmuştur. Tarihe Cannae muharebesi olarak geçen, bu savaştan sadece üç bin kişi kurtulabilmiştir. On bin kişi esir düşmüştür. Aralarında seksen senatorun bulunduğu yetmiş bin kadar Romalı ölmüştür. Bundan dolayı haklı olarak Cannae, Hannibal’ı en büyük komutanlar arasına yükseltmişti.   O zamandan beri düşmanı iki taraftan sararak imha etmenin sembolü olmuştur.

 

Tarih içerikli yazılarımızı okumak için tıklayınız…

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments