Bir yazı düşünün bütün satırları aynı ama 8 milyar ayrı insanı anlatıyor. Bir yazı düşünün her okuyanın aa bu benim bu biziz bu bizim hatamız dediği cinsten.
Suçsuz Suçlu
Kısmen hayattayız, kısmen çünkü Dünya’ya odaklanmamızı engelleyen bir şey var; ÖLÜM KORKUSU…
Gece yatağa yattığınızda acaba ölünce nasıl bir şeyler olacak diye bir sağa bir sola dönüp ufak gerilmeler yaşamışsınızdır. Öbür dünyanızı garantiye almak için iyi bir insan olmaya söz vermişsinizdir. Çünkü o anki düşünceleriniz bunu gerektiriyordur. Bu düşünceleri verirken yaptığınız en büyük hata ise fıtratınızın fikrini almamanızdır.
Yine aynı şekilde geçmişte yaptığınız hataları hatırlayıp ufak bir vicdan azabı çektikten sonra bundan sonra iyi biri olacağım dediğinizde aldığınız fikirde yaptığınız hatada aynıdır.
Kendinizle tarihin en büyük iyilik anlaşmasını da yapsanız fıtratınız neyi emrederse onu yapacaksınız. Aslında düşündüğümüz zaman biz iyiye yönelmeye çalışırken fıtrat bize engel oluyor gibi duruyor demi. Fıtratın yaptırdıklarından biz sorumlu tutuluyoruz yoksa biz suçsuz bir suçlu muyuz?
Başına silah dayanan rehini den farkımız yok gibi duruyor aslında?
Bir farkımız var aslında, onun elleri bağlı bizim ise açık.
Herkesin yeni bir sayfa açtığı dönemler vardır. Aklımızı çelen fikirler yüzünden bu sayfalar bir bir kapanır ve sonunda defterin yaprakları biter. Büyük bir boşluğun içinde buluruz kendimizi. Kendimizce adına depresyon deriz.
Gururumuzu tatmin etmek amacıyla ise çeşitli bahanelerle çevremizdekileri tatmin etmeye çalışırız. Suçu asla kendimizde aramayız buna ne fıtratımız izin verir, nede düşüncelerimiz.
Geçmişimize yetiştirilme tarzımıza laf atarız. Dünyada bir sürü küçükken şiddet gördüğü halde çok başarılı olan insanların olduğunu bile bile.
Yaşadığımız travmayı sunarız bahane olarak en büyük travmanın boşa geçen zamanlarımız olduğunu bile bile.
Bir zaman sonra insanlar tatmin olur. İnsanlar tatmin oldukça bizde tatmin oluruz ve zamanla olaylar unutulur.
Birkaç sene sonra ise “ben ne zorluklar atlattım biliyor musunuz?“ diye. Millete en abartılısından güya diriliş hikayemizi anlatırız. Fakat bilemeyiz ki daha kötü zamanların bizi beklediğini…
Artık ne açacak sayfa kalmıştır, ne sunacak bahane…
VE FITRAT SON HAMLEYİ OYNAR ŞAH MAT…
ALİHAN ÇELİKEL
Kurulu Düzen yazımızı okumak için tıklayınız.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.