Mustafa Kemal Atatürk’ün Fikriye’si

  • Home
  • Tarih
  • Mustafa Kemal Atatürk’ün Fikriye’si

Ve Mustafa Kemal’in Fikriye Hanım için yazdığı şiiri:

“İçsem de bir kadeh hayat iksirinden,zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den.
Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden,
Ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninden.”

Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği insanlardan olan Fikriye onun incisiydi. Peki kimdi bu Fikriye Hanım?

Fikriye Hanım, Günümüzde Yunanistan topraklarında olan Larisa kentinde 1897 senesinde dünyaya gözlerini açtı.

Ailesi, Türk halka karşı gerçekleştirilen saldırılar nedeniyle önce Selanik’e, ardından da İstanbul’a taşındı.

İstanbul’a geldiklerinde sırayla annesini, babasını ve son olarak da genç kız kardeşini kaybetti. Bir başına kalan Fikriye’nin amcası, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın ikinci eşiydi.

Bu üvey akrabalık bağı sebebiyle Mustafa Kemal ve Fikriye birbirlerini sürekli görüyorlardı. Karşılıklı duygular dile getirilmese de, ikisi de olan bitenin farkındaydı.

 

 

Zübeyde Hanım ise, kimsesiz bir kız olan Fikriye’yi çok sevmesine rağmen, asla oğluna layık görmüyordu.

 

1920 yılının ortalarında gazetede Mustafa Kemal’in padişah tarafından vermiş idam fermanını okuyunca ise onun yanına gidip, destek olmaya karar verdi.

Derhal yola çıktı ve tehlikeli güzergahlar üzerinden geçerek Ankara‘ya ulaştı. Mustafa Kemal, Fikriye’yi “Nasıl geçti yolculuğunuz? Çok sıkıntı çektiğiniz muhakkaktır ama gönül ferman dinlemiyor, değil mi çocuk?” diyerek karşıladı.

Çankaya’nın ilk gelini, Mustafa Kemal’in imam nikahlı eşi, ülkemizin ilk First Lady’siydi artık.

Çankaya Köşkünü yuva haline getirdi, çevresinde bulunan herkesin yardımına koşarak çok saygı duyulan biri haline geldi.

1922 Yılının eylül ayında Mustafa Kemal İzmir’e çıktı.

Atatürk ve silah arkadaşlarının çalışmak için seçtikleri köşk Latife Hanımın ailesine aitti. Bu vesileyle Latife Hanımla tanıştı.

Latife Hanım genç, yüksek tahsilli, entelektüel ve zeki bir kadındı. Köklü bir aileden geliyordu. Mustafa Kemal Latife’den çok etkilendi. Zübeyde Hanım ise mükemmel bir gelin adayı olduğunu düşünecekti.

Mustafa Kemal Ankara’ya geri döndüğünde Fikriye Hanım’ın çok hasta olduğunu öğrendi.

Mustafa Kemal, Fikriye Hanım’ı acil olarak tedavi olması için Almanya’ya gönderdi.

Bu sırada Zübeyde Hanım, İzmir’de Latife Hanım ile beraberken Latife Hanım’ın ailesinin evinde vefat etti.

Mustafa Kemal annesinin son isteğini gerçekleştirmek istedi ve Latife Hanım ile evlendi.

Zaten Latife Hanım gibi zeki, tahsilli birinin Türk kadınına çok iyi örnek olacağını düşünmekteydi.

Bu sırada Almanya’da tedavi gören Fikriye Hanım ise Mustafa Kemal’in evlendiği haberini gazetelerden öğrendi.

Bunun üzerine ilk fırsatta yola çıktı ve Türkiye’ye döndü.

Fikriye, Çankaya Köşkünün kapısına dayandı.

Bir zamanlar hanımı olduğu köşkte elbette ki hoş karşılanmadı.

Sonrasında yaşanan olaylar kesin bir gerçeklikle bilinmiyor fakat söylentiler çok.

Bazı söylentilere göre Fikriye Hanım yaşananları gururuna yediremeyerek intihar etti.

Mustafa Kemal’den hediye olan gümüş tabancasıyla kendisini kalbinden vurdu.

Bazı söylentilere göre de köşkü terketmek üzereyken vurulmuştu.

Can Dündar, Fikriye’nin Etnografya Müzesindeki Atatürk heykelinin altında gömülü olduğunu iddia etti.

*Salih Bozok’un notlarında ise Kuğulu Parka defnedildiği belirtiliyordu.

Mezarının yeri bile belli olmayan Fikriye Hanım, ardında cevabı bulunamayan pek çok soru bıraktı…

 

Diğer tarih yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
15
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
trackback

[…] yazımızın devamını okumak için tıklayınız. […]