KRAL ARTHUR EFSANESİ
Kral Arthur’un gerçekte yaşayıp yaşamadığı konusu halen netliğini kazanmamıştır. Kimileri onu Britanya’nın efsanevi kralı olduğunu söylerken, kimileri ise onun bir komutan olduğunu söylemektedir. Onun hakkında birçok dizi ve film çekilmiştir, adına kitaplar yazılmıştır. Onun hakkında bazı efsaneler anlatılmıştır. Biz bu yazımızda onun hakkında en yaygın olan efsaneyi ele alacağız.
Merlin adlı büyücü (druid) kral Arthur’un asıl babası olan Uther Pendragon’un başka bir kralın karısı Cornwall düşesi Kraliçe Igrayne ile evliliğini sağlamış ancak bu evlilikten olan çocuğun kendisine verilmesini istemiştir. Dünyaya gelen çocuk Merlin’in isteği doğrultusunda kendisine verilir. Arthur ismi verilen bu çocuk bir Lord olan Arthur Sör Hectar’e kendi oğlu Kay ile birlikte büyümesi için verilir. Arthur Kay ile birlikte büyür.
Büyüyen Arthur, Kay’ın katılacağı bir turnuva için Kay ve Hector’a eşlik eder. Kay’ın kılıcını unuttuğunu fark eden Arthur, ormanda bir taşa saplı olan Britanya’nın gerçek kralı tarafından çıkarılacak olan taşa saplanan kılıcı bulur. Merlin geri döner ve Arthur’a evlatlık olduğunu anlatır ve tahtta hak iddia eden lordlara karşı savaşmasında yardımcı olur.
EXCALİBUR KILICI
Taşa saplana kılıcın ünlü kılıç Excalibur ile aynı olduğunu söyleyenler var ancak ikisinin farklı kılıçlar olduğu belirtilmiştir. Arthur’un taştan çıkardığı bu kılıç bir mücadele sonucu kırılmıştır. Merlin Arthur’u, Excalibur’u almak için gizemli su kaynağı olan Gölün Hanım’ına getirmiştir.
Excalibur sadece bir kılıç değil, O Arthur’un yüceliğinin bir göstergesidir. Bazı kaynaklarda tılsımlı ve göz alıcı olduğu belirtilir. Çoğunlukla kılıç Arthur’da idi. Arthur krallığını kabul ettirdikten sonra Kraliçe Guinevere ile evlenmiş ve Camelot’ta hükümdarlığını kurmuştur.
Krallığın en önemli şövalyelerini ziyafete davet etmiştir. Ancak şövalyeler, en iyi koltuğa oturmak için birbirleriyle kavga etmişlerdir. Arthur, bu kavgayı başlatan şövalyeyi cezalandırmış ve kayınpederinden yuvarlak masa istemiştir. Arthur, kendisi de dâhil masada oturan herkesin eşit olduğunu ve herkesin konumu ne olursa olsun görüşlerinin tartışılacağını belirtmiştir. Her türlü mücadeleye karşı birlikte göğüs gereceklerdi.
Arthur asil şövalyelere kendisine katılmak için davetiye gönderdi. Bu sefer bu davet Britanya sınırlarını aşmıştı. Bu davete cevap verenlerden biri de düellolarda rakip tanımayan ünlü Fransız şövalye Lancelot’ta vardı. Lancelot ve Arthur’un arası çok iyiydi ancak Lancelot ve Guinevere birbirlerine âşık olmuşlardı. Aynı zamanda Yuvarlak Masa Şövalyeleri her türlü olağanüstü maceralar ile uğraşıyorlardı.
Bu maceraların en meşhuru, Kutsal Kâse arayışıdır. Efsaneye göre Kâse arayışı sadece saf bir kalbe sahip olan bir şövalye tarafından tamamlanabilirdi. Bu görev, Lancelot’un oğlu Galahad tarafından tamamlanmıştır. Arthur, ejderhalar, görünmez ruhlar, devler, kutsal kuyular, sonu gelmeyen ve geçilmesi gereken suyolları, konuşan ve hareket eden cansız varlıklar, entrikacı kötü adamlar gibi zorluklarla karşılaşmıştır.
ÖLÜMÜ
Arthur’un gayrimeşru oğlu Mordred, hükümdar olmak için Arthur’a meydan okumuştur. Mordred, bazı kaynaklarda Arthur’un yeğeni bazı kaynaklarda ise ilk karısının oğlu olarak geçmektedir. Arthur ve Mordred’in çatışmasında Mordred ölmüş ancak Arthur ağır yaralanmıştı. Arthur en güvendiği adam olan Sör Bedevere kılıcı Gölün Hanım’ına iade etmesi için vermiştir.
Kılıç iade edildiği zaman Arthur ölmüş ve bir gemi ile Avalon Adası’na götürülmüştü. Saraydaki şövalyeler öldürülmüş, Guinevere bir rahibe olmuş ve her şeyden uzaklaşmıştı. Bazı kaynaklar Lancelot’un kralın kılıcı Excalibur’un etrafına bir kilise yaptırıp orada papaz olarak yaşayıp ölene kadar orayı koruduğunu söyler. Bazı kaynaklar ise inzivaya çekildiğini söyler.
YUVARLAK MASA ŞÖVALYELERİ VE EXCALİBUR
Yuvarlak masa şövalyeleri, efsanede geçen, Arthur’un himayesinde olan en yüksek şeref rütbesini almış kişilerdir. Masa, şövalyeler arasındaki eşitliği temsil etmesi için başsız ve ayaksız yapılmıştı. Hikayelere göre, şövalyelerin sayısı 12’den 150’ye değişir.
Excalibur, efsanevi Kral Arthur’un taşıdığı, Gölün Hanımı tarafından kendisine verilen kılıçtır. Kral Arthur’un büyük güçlere sahip olan kılıcı, Britanya’nın egemenliği ile ilişkilendirilir. Efsaneye göre, bu kılıç gökten düşen meteorun madeninden yapılmıştı. düşmanların gözünü kamaştıran, güçlü kını sayesinde ölümcül yaralar almasını engeller ve yaranın kanamamasını sağlayan özellikleri vardı.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.
[…] Kral Arthur Efsanesi yazımızı okumak için tıklayınız. […]