İsviçre de refah düzeyi pek çok ülkeye göre oldukça yüksek. Bu ülkenin geçmişi karanlık sayfalarla dolu. Bu karanlık geçmişe ait izler de Heidi çizgi filimde gözler önüne seriliyor. Tabi ki bu zamana kadar İsviçre tarihini bilmeyenler o kültüre aşina olmayanların bunu fark etmemesi normal. Ancak çizgi film de Heidi’nin ayaklarının çıplak olmasının bir nedeni var.
Köle Çocuklar/İsviçre’nin Karanlık Tarihi
80’li ve 90’lı yıllar da çocuk olanların favori çizgi filmlerinden Heidi aslında büyük küçük herkesi ekran başına kilitlemişti. Alp dağlarında büyük babasıyla yaşayan Heidi herkesin yardımına koşan bir çocuktu. Çizgi filimde ise bu karakteri hep çıplak ayaklı olarak izledik. Her ne kadar Heidi özgür ruhundan dolayı ayakkabı giyinmeyi reddetse de aslında bu durum farklı bir mesaj içeriyor ve Heidi’nin yazarı Johanna Spyri İsviçre’nin karanlık tarihine gönderme yapıyor.
Verdingkinder bu kelime çıplak ayaklı çocuklar anlamına geliyor. Bir başka bir deyişle köle çocuklar. Köle çocuklar İsviçre tarihinin en kara lekesi. Heidi’nin hikayesi de bu çocuklara dayanıyor. İsviçre de 1789 yılında 14 yaşından küçük çocuklar fabrika da çalışmaları yasaklandı. Ancak bu çocukların sömürülmesine engel olmadı ve İsviçre de 18.yüzyılın sonunda 20.yy başlarına kadar çocuk sömürüsü için bir alternatif bulundu.
18.yüzyılın sonunda İsviçre de boşanan çiftlerin devlete borcu olan ailelerin çocukları ya da ailesini kaybetmiş suç işlemiş çocuklar devlet ya da kilise tarafından başka ailelerin yanına yerleştiriliyordu. çocuklar çiftlikler kiralık olarak veriliyor ya da çocuk pazarında ev ve çiftlik işlerin de çalıştırılmak üzere satılıyordu. Tabi bu süreçte çocukların çiftlikte neler yaşadığı da kimse ilgilenmiyordu. Çocukların bazıları çiftliklerde taciz ve şiddete uğruyordu.
Çocuklar ahırda yatıyor ağır işlerde çalıştırılıyor ve düzgün beslenemiyordu. Diğer çocuklardan ayırt edilmeleri için ayakkabı giyinemiyorlardı. Bu insanlık suçu bir şekilde İsviçre de benimsendi ve o dönemlerde kimse buna ses çıkarmadı. Ancak yabancılar bu soruna dikkat çekmeye çalıştı.
İsviçre’nin utancı olan bu kölelik sistemi ise ne yazık ki 1981 yılında yani yakın geçmişte tamamen yasaklanabildi. Ancak İsviçre devleti bazıları hala hayatta olan, hayatları çalınmış bu çocuklardan 2013 yılında özür diledi…
İsviçre toplumunun garip bir şekilde kanıksadığı ve tepkisiz kaldığı bu olaya karşı yükselen ilk ses; bir Rus doktordu. Doktor, çalıştırıldığı çiftlikte ağır ve yoğun tecavüzlere uğrayan ve bunun sonucunda hayatını kaybeden bir erkek çocuk için resmi rapor hazırladı. Ancak rapor dikkate alınmadı. O dönem bu tip vakalar yerli doktorlar tarafından bir şekilde hasıraltı ediliyor, çocukların gerçek ölüm sebebinin üstü kapatılıyordu. Bu olaydan sonra bazı kadın örgütleri ve sendikalar da çocuk kölelerin durumuna karşı seslerini yükselttiler. Ayrıca bazı yazarlar da bu olaya karşı tavır aldılar.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.
[…] Köle Çocuklar/ İsviçre köle ticareti yazımızı okumak için tıklayınız. […]