Yaşamın ve Acının Frida Hali; Frida Kahlo

“Umarım gidiş, neşelidir. Ve asla geri dönmemeyi umuyorum.”

Frida Kahlo Kimdir?

Frida Kahlo’nun yaşayacağı talihsiz hayat ve tuhaf olaylar daha çocukken kendini göstermeye başladı. 1907 yılında doğmuş olmasına rağmen, kendi isteği üzerine 1910 yılında doğmuş olarak gösterilen Frida Kahlo, bu sayede Meksika Devrimi ile kendisi arasında özel bir bağ kurmak istedi. (1910-1920)

Hayatı boyunca sağlık problemleri taşıyan Frida Kahlo, çocuk felci yüzünden hayatı boyunca topallayarak yürümek zorunda kalacağını daha 6 yaşındayken öğrenmişti. Bu haber üzerine yıkılan Kahlo’nun bacaklarında da orantısızlık vardı. Hayatı boyunca bu durumu kusur olarak gören Frida Kahlo, uzun etekle bu durumun üstünü örtmeye çalışsa da yaşıtları tarafından sürekli dalga geçilmesine maruz kaldı. Bu olaylar yüzünden, çocukluğunda ne olmak istiyorsun sorusuna hep doktor diye cevap veriyordu.

Hazırlık okulu olan La Prepatoria adlı okula başladı ve 35 kız öğrenci ve 1965 erkek öğrenciyle eğitim almaya başladı. Gelecekte adını çok duyuracak olan Frida Kahlo, 18 yaşındayken ilk acısını yaşamıştı: büyük bir kaza geçirmişti. Doktorların söylediğine göre, bu denli büyük bir kazadan sonra sağ kalması bile Kahlo için bir mucizeydi. Birkaç hafta sonra komadan uyanan Frida Kahlo, babasından resim çizmesi için ona ekipman almasını rica etti. Babası, Kahlo’nun yatış pozisyonunda çizim yapabileceği özel bir stand tasarlayarak, üstüne bir ayna yerleştirdi.

Meksikalı olan Frida Kahlo’nun yarattığı eserleri, diğer ressamların eserleriyle karıştırmanız mümkün değildir. Çünkü Frida Kahlo’nun ürettiği eserlerin çoğu otobiyografi özelliği taşımaktaydı. Bu özelliği şu şekilde açıklıyordu Kahlo: “Kendime çok fazla zaman harcıyorum ve her şeyden daha iyi bildiğim bir konuyum.”. Frida Kahlo’nun yaşamı; sevgi, çaresizlik, acı ve korkunç olan zayıf bir umuda tutunmaya çalışan güçlü bir kadının öyküsü adeta.

Eserleri

Otobüs

Frida Kahlo’nun ilk eseri yukarıda bulunan tablosu yani ‘Otobüs’ oldu. Daha sonra kendisinin hayat enerjisinin resim çizmek olduğunu söyledi.

Frida kazadan yıllar sonra Diego Rivera ile tanıştı. Yeni başlamış olduğu çizimlerini göstermek ve tecrübelerinden faydalanmak amacıyla tanıştığı Dieogo, Frida Kahlo’nun çizmiş olduğu resimleri beğendi. Böylece aralarında bir etkileşim oluştu.

1929 yılında evlendikleri esnada Kahlo 22, Diego ise 43 yaşındaydı. Diego çekici bir adamdı fakat Diego’nun kilosundan ve Kahlo’nun çelimsizliğinden dolayı çevrelerindeki insanlar onlara ‘fil ve güvercin’ isimlerini verdiler.

Frida Kahlo, Diego Rivera ile birlikte.

Dieogo iyi bir ressam olsa da , iyi bir eş değildi. 2 kez evlenmiş olan Diego’nun evliliklerinin bitme sebebi hep sadakatsizliktir. Üçüncüsü de bu nedenle bitecekti. Her şeyin farkında olan Frida Kahlo, bu sadakatsizliğe karşı sessizliğini koruyordu. Belki ilerleyen zamanlarda ayrılsa bile eşine tekrar dönmek isteyeceğini düşünüyordu. Aynı sıralar evlerinde misafir olan Leon Trotsky adlı devrimciyle ilişkisi başlamıştı. Bazı kaynaklara göre, Meksikalı şarkıcı Chavela Vargas ve şair olan Vladimir Mayakovsky ile de ilişkisi vardı.

  Frida Kahlo, Leon Trotsky ile birlikte.

Hamilelikleri hep talihsizlikle sonuçlanan Frida Kahlo, bu yaşadığı ruhsal durumları hep tuvalleriyle anlatmaya çalıştı insanlara. Hissettiği acıları yansıtabildiği en parlak çalışması olarak görülen aşağıdaki  ‘Henry Ford Hastanesi’ dir. 10 yıl süren birlikteliğini kız kardeşi ile aldatıldığını duyunca sonlandıran Frida Kahlo’ya bu acı olay ‘A Few Small Nips’  adını verdiği meşhur tablosunu çizdirdi.

                                                                  Henry Ford Hastanesi

Bu zamanlarda psikolojik olarak çökmüş olan Kahlo, beline kadar gelen saçlarını kestirip, eksiklik olarak gördüğü bacaklarında bulunan orantısızlığı bir kenara bırakarak pantolon giymeye başladı. Sanki kadınsı özelliğini unutmak istiyordu. Artık çizdiği resimlerde kendini hayvanlarla çevrili olarak çizmeye başladı. Her zaman kalbinde hayvanların önemli bir yeri vardı zaten. Evinde köpekleri, güvercinleri, maymunları ve papağanları besliyordu.

1940 yılında, sağlık sorunları artmaya başlayınca hastaneye yatan Kahlo’yu, Diego hastanede ziyaret etmek istedi ve hastaneye geldiğinde yeniden evlenmek için teklifte bulunan Diego, Frida’yı ikna etti. Ancak çok güçsüz olan Frida Kahlo’nun durumu gittikçe ağırlaştı ve geçirdiği ciddi ameliyatların sonucunda yine düzelemedi. 1953 yılında bacağı kangren olduğu için kesilen Kahlo, aynı yıl Meksika’da kendisinin yatakta katıldığı bir sergi açtı.

Ölümünü hisseden Frida Kahlo, günlüğünün en son sayfalarına şunu yazmıştı:  “Umarım gidiş, neşelidir. Ve asla geri dönmemeyi umuyorum.”.