Belene kampı Bulgaristan Türkleri için acı verici bir tarihtir. Bu kampta birçok insan hayatını kaybetmiş birçok insanın hayalleri yarım kalmıştır. Ancak onlar hiçbir zaman kendi benliklerinden vazgeçmemişlerdir.
TARİHİN KARANLIK SAYFASI: BELENE KAMPI
İkinci Dünya Savaşı sonrası eski Sovyetler Birliği’nin desteklemesiyle 9 Eylül 1944’te darbeyle Bulgaristan Komünist Partisi iktidara gelmişti. Parti muhalifleri yargılamak için “Halk Mahkemesi” kurdu.
Muhaliflerle kolay baş edemeyeceğini anlayan rejim, ülke genelinde toplama kampları kurmuş, kendilerine aykırı olan binlerce kişiyi buraya hapsetmiştir. İnşa edilen 30 kampın arasında Belene kasabasındaki adada bulunan ve 1949’da kurulan Belene kampı da vardır.
Todov Jivkov tarafından açılan kamp, ilk dönemlerde çeşitli suçlardan hüküm giyen ve sosyalist rejim muhaliflerinin kapatıldığı bir yer. 1980’li yıllarda ise Bulgaristan’da ikamet eden Türk vatandaşlarının asimile edilmesi için kullanıldı.
Kampın Faaliyetleri
1980 sonrasında Türkiye’ye göç etmeyen binlerce Türk bu kampa alınmıştı. Bu dönemde tamamen asimilasyon üzerine faaliyet uygulanmıştı. Kampa yerleştirilen insanlar yargıdan daha çok keyfi uygulamalarla bu kampa alınmışlardı.
Kampa alınan Türkler; Türkçe konuşmak, sünnetli olmak, geleneklerini sürdürmekle suçlanıyorlardı. Bulgaristan Türklerine, Türkiye’ye göçmeleri yönünde baskı yapılıyor, göçmeyenler ise kampa kapatılıyordu. Kampta fiziksel şiddet, tecavüz, psikolojik baskı gibi uygulamalar yapılıyordu. Bulgar ismi almak istemeyen Türkler de bu kampa kapatılıyordu.
1987’de kapatılana kadar kampta 23 binden fazla kişi tutulmuştur. Kamp işkenceler ve mahkûmların ağır şartlar altında çalıştırılmasıyla bilinir. Kampta 8 bin mahkûm zulüm sonucu hayatını kaybetmiş, ölenlerin cesetleri ya Tuna’ya atılmış ya domuzlara yem olarak verilmiş ya da bugünde yerleri bilinmeyen toplu mezarlara gömülmüştü.
NAZİ DOKTORU :ÖLÜM MELEĞİ JOSEF MENGELE yazımızı okumak için tıklayınız.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.