Seri Katiller Serisi 2: Albert Fish

  • Home
  • Tarih
  • Seri Katiller Serisi 2: Albert Fish

Daha önce Ed Gein‘den bahsetmiştim. Ve bugün bir çocuk katili olan Albert Fish’den bahsetmeye karar verdim. Fish psikiyatristlerin bile şaşkın kaldığı bir vakaydı.

Kim Bu Albert Fish?

Albert Fish

Bir sürü filme konu olmuş bir şahıstır. 20. yüzyılın en azılı yamyam ve seri katillerinden biridir. Farklı şehirlerde 100 e yakın çocuğun katili olarak bilinir fakat sadece 5 çocuğu öldürmekten yargılanmıştır. Katilimizin hayatı 1870 yılında Washington da başlıyor. 5 yaşındayken babasının vefatı üzerine bir yetimhaneye veriliyor. Orada geçirdiği iki yıl psikolojisinin alt üst olmasına neden oluyor. Burada her türlü sadistçe muameleye maruz kalıyor ve bir müddet sonra bundan zevk almaya başlıyor.
“Neredeyse 9 yaşıma kadar oradaydım, yanlış başladığım yer orasıydı. Acımasızca kırbaçlanıyorduk. Çocukları, yapmamaları gereken birçok şeyi yaparlarken gördüm.”
Liseyi bitirdikten sonra ülkede yolculuklar yapmaya başladı. Bu durum suç işlemesi için inanılmaz bir fırsattı. Bu sıralar kendi gerçek kimliğinden henüz haberdar değildi tabi ki.

Albert Fish ‘in İlk Cinayeti

1910 yılında işkenceler eşliğinde ilk cinayetini işledi. Kendisine kurban olarak kolay hedef olan çocukları seçmişti. 1920 yılına kadar yolculuklarına devam etti ve izini kaybettirdi. Kurbanlarına acı çektirirken aynı zamanda kendisine de işkenceler yapıyordu. Kasıklarına toplu iğneler batırıyordu.
Annesinin ısrarı üzerine bir evlilik yapan Albert’in 6 çocuğu oldu. Ailesini geçindirebilmek için zimmetine para geçirmekten hapse düştü ve burada tekrar erkeklerle ilişkiye girmeye başladı. Böylece gerçek kişiliğine geri döndü.
Hapisten çıktıktan sonra cinsel sapkınlıkları iyice çeşitlenir. Balmumu sergisinde gördüğü kesilmiş bir penisten tahrik olup daha sonra zihinsel engelli bir gencin penisini kesmeye çalıştığını, genelevlere gidip kendini kırbaçlattığını ve küçük çocuklara ilgi duymaya başladığını anlatmış.

Tanrıya Verdiği Kurbanlar(!)

Albert Fish Çocuk Katili
İşkence yaptığı ve katlettiği çocukların Tanrıya verdiği kurbanlar olduğunu söylüyordu. Çeşitli halüsinasyonlar görüyordu. Akıl sağlığı kesinlikle yerinde değildi. Kendi kendisine sapkınca işkenceler yaparak günahlarından arındığını söylüyordu. O günlerde yamyam eğilimleri de su yüzüne çıkan Albert Fish , çiğ et yemeye ve arada bunu çocuklarına da servis etmeye başlar.
Albert, önce kimsenin arayıp sormayacağını düşündüğü küçük, savunmasız siyahi veya engelli çocukların peşine düşer. Kurbanlarına mutlaka işkence uygulayıp, tecavüz ediyor, etlerini yiyor, kurbanlarına acı çektirmekten büyük zevk duyuyordu. Bunları yaparken hem Tanrı’nın isteğini yerine getirdiğini hem de onları günahlarından arındırdığını düşünüyordu. 1920 yılına kadar yaklaşık 15 cinayet işlediği tahmin edilmektedir.

Psikiyatrik Fenomen

1935’te başlayan duruşma 10 gün sürer. İncil’den yaptığı alıntılarla kendini savunan Albert Fish küçük çocuklara yaptıklarını sakin bir şekilde anlatarak psikiyatristleri bile şaşırtır. Psikiyatristler, sadizm, mazoşizm, cinsel sapkınlık, kırbaçlama, teşhircilik, röntgencilik, kendine ve başkasına fiziksel zarar verme, yamyamlık, dışkı yeme, idrardan cinsel zevk alma, pedofili gibi eğilimleri olan katilin “psikiyatrik fenomen” olduğunu ifade eder.Albert Fish Son Sözleri

İdam cezasına çarptırılan Fish’in ölmeden önce ki son sözü “Elektrikli sandalyede idam kararını duyunca daha önce tatmadığım bu zevki tadacağım için çok heyecanlandım!”

 

Serinin ilk yazısını okumak için tıklayınız.

Sitemizdeki diğer yazıları incelemek için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
701
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments