KELTLER VE KELT EFSANELERİ

Keltlerin gizemli dünyasına girmeye hazır mısınız? Peki bu gizemli kelt dünyası nasıl bir yer? Tanrılar, şeytanlar, canavarlar, sihirli taşların yer aldığı ve zaman yolculuklarının gerçekleştiği bir yer olarak bahsedebiliriz.

KELTLER KİMLERDİR?

Keltler ilk kez karşımıza MÖ 800- MS 400 tarihleri arasında çıkmaktadırlar. Çok farklı birden fazla kabileleri olsa da etkileşim halinde oldukları için benzer dilleri kullanırlar. Kendileriyle aynı kandan gelen Tanrıların varlıklarına inanırlar. Doğanın bir ruhu olduğuna inanırlar ve kralların kraliçelerin bu ruha sahip olduklarına inandıkları için onları takip ederler. Keltlerde bir çok millet gibi kendi mitolojisine ve mitlerine sahiptir.

“Kelt olmak” aynı zamanda zengin bir uygarlığa sahip olmak anlamına geliyordu. Keltler varlıklarını her ne kadar  Romalıların ve Cermenlerin saldırlarına kadar muhafaza etseler de MS 100 dolaylarında neredeyse yok olma eşiğine gelmişlerdir. Savaşçı kişilikleri, ruhlarla olan bağlantıları olan bu topluluğun bu saldırılardan sonra Avrupa’nın uzak kesimlerinde (İrlanda-Bretonya) 1000 yıl kadar kültürlerini yaşattıkları bilinmektedir.

Gelin beraber günümüze kadar uzanan bir kelt efsanesini inceleyelim…

GÜZEL YÜZ- TALİESİN EFSANESİ

Bu efsane bir Druides’in yaptığı bir büyü ile başlıyor…

Gwerang’ın oğlu genç Gwion Cerridwen adında bir druides tarafından bir kazana göz kulak olmakla görevlendirilir. Bu kazanın içinde druidesin , oğlu Afagddu için hazırladığı büyülü bir karışım kaynamaktadır, çünkü druidesin oğlu Afagddu çok çirkindir ve annesi bu büyü ile onu güzelleştirmek istemektedir. Bu arada kazandan sıçrayan üç damla, Gwion’un parmağına damlar ve Gwion da bunu yalar. Gwion elini ağzına götürür götürmez bütün gizemler aydınlanır, geçmişin, şimdinin ve geleceğin bilgisine sahip olur. Bu arada Gwion bir başka gerçeği daha öğrenir; Cerridwen onu öldürmek istemektedir,  hazırlanan büyülü iksirde kullanmak istediği bileşenlerin içinde kendisi de vardır onun güzelliğinin Afagddu’ya geçmesini istiyordur.

Bunu farkeden Gwion hemen kaçar, Cerridwen ise onu yaşlı bir büyücü kılığında kovalar. Artık kendi de iksirden dolayı bir güçlere sahip olan Gwion hemen bir tavşan şekline bürünür, Cerridwen ise bir tazı olur. Gwion nehirde bir balığa dönüşür, Cerridwen ise bir susamuru olur. Kovalamaca daha sonra göklerde devam eder. En sonunda Gwion bir buğday tanesine dönüşür, Cerridwen ise bir kara tavuk olur ve buğday tanesini yer. Büyücü kazandığını düşünmektedir. Dokuz ay sonra Cerridwen bütün çocuklardan çok daha güzel bir çocuk dünyaya getirir. Büyücü bu çocuğu deri bir torbanın içine koyar ve Beltaine bayramından iki gün önce dalgalara bırakır. Galler ülkesinin kuzeyinde Gwyddno’nun oğlu ve kral Maelgwyn’in yeğeni Elphin’in attığı ağlara takılan bebek Elphin tarafından kurtarılır. Elphin ona Taliesin (Güzel Yüz) adını verir.

Şiir’in son dizeleri şu şekildedir.

“Dokuz ay boyunca Büyücü Cerridwen’in karnındaydım

Aslında küçük Gwion’dum

Şimdi Taliesin oldum”

Diğer Kültür-Sanat yazılarımızı okumak için tıklayınız…