KAPTAN-I DERYÂ: BARBAROS HAYREDDİN PAŞA

  • Home
  • Tarih
  • KAPTAN-I DERYÂ: BARBAROS HAYREDDİN PAŞA

Barbaros Hayreddin Paşa Osmanlı tarihinin en önemli donanma komutanıdır. O, dönemin en güçlü devletlerini dize getirmeyi başarmıştır. Preveze Deniz Savaşını kazanmasıyla tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.

KAPTAN-I DERYÂ: BARBAROS HAYREDDİN PAŞA

Barbaros Hayreddin Paşa’nın 1478 yılında doğduğu tahmin ediliyor. Midilli fethinden sonra adaya gelen Vardar Yenicesi’nden Yakup isimli sipahzade ile bir gayrimüslim eşinin oğlu olarak dünyaya geldi. Onun asıl ismi Hızır’dır. Batılılar tarafından kızıl sakalından dolayı Barbaros ismini almıştır. Hayreddin ismini ise Yavuz Sultan Selim vermiştir. Barbaros, dört kardeşin en küçüğüdür.

Hızır reis gençken yaptırdığı bir gemiyle ticarete başlamıştır. Abisi Oruç Reis’in Rodos şövalyelerinin elinden kurtulmasından sonra iki kardeş Şehzade Korkut’un himayesine girdi. İki kardeş, 1504’ten sonra Kuzey Afrika sahillerinde görünmeye başladılar. İki gemilik filoları için güvenli bir liman arayan kardeşler, Tunus Hafsî Sultanı ile anlaşarak Halkulvadî’de kaldılar.

1513 yılında Cicelli’yi ele geçirdiler. Cicelli halkı Oruç Reis’i sultan ilan etti. Böylelikle kardeşlerin Kuzey Afrika’da kuracakları devletin temelleri atılmıştı. Barbaros kardeşler Yavuz Sultan Selim’in desteğini almak için devlet görevlisini değerli hediyelerle İstanbul’a göndermişlerdi. Bununla birlikte Osmanlı desteği alınmıştı.

Cezayir ve Şerşel’i ele geçirmelerinin ardından Oruç Reis buraların sultanı ilan edildi. 1517’de Tenes ve Tlemsen ele geçirildi. Ancak İspanyolların yerliler ile anlaşmasıyla şehri geri almak için savaş çıkmış ve bu savaşta Oruç Reis şehit düşmüştü (1518).

Yükselişi

Abisi şehit olduktan sonra Hızır Reis, Osmanlı desteğini güçlendirmek için girişimlerde bulundu. Afrika’daki gelişmeleri öğrenen Yavuz Sultan Selim, memnuniyetini bildirerek, Cezayir hâkimi olarak tanındığına dair ferman yolladı. Ayrıca asker toplama izni verilerek, yardımcı birlik gönderilme kararı alınmıştı. Bununla birlikte Cezayir Osmanlı topraklarına katılmış ve Hızır Reis’e Hayreddin ismi verilmişti.

Hayreddin Paşa’nın faaliyetleri ve Kuzey Afrika’da yerleşmeleri İspanyolları harekete geçirdi. Sicilya kralı tarafından 80 gemiden oluşan bir filo Harras bölgesine gönderilmiş ancak Hayreddin Paşa bu saldırıyı püskürtmüştür (1519). Bu olaydan sonra Avrupalılar Hayreddin Paşa’ya “Barbaros” demişlerdir.

1520-1529 yılları arasında Hayreddin Paşa, İspanyolların elinde bulunan bir ada hariç bölgeye hâkim olmuştu. Tunus Sultanının saldırısı ve isyandan dolayı Cezayir’i terk etmek zorunda kalan Hayreddin Paşa, 3 yıl sonra şehre tekrar hâkim oldu. Akdeniz’deki Türk denizcileri ve etraftaki adalar halkı onun hizmetine girdi. Cezayir’de silah atölyesi kuruldu.

Barbaros Hayreddin paşa

Yavuz Sultan Selim, Andrea Doria komutasındaki İspanyol donanmasının gerçekleştirdiği faaliyet sonucunda, Barbaros Hayreddin Paşa’yı donanma kumandanlığına getirmek için İstanbul’a çağırdı. 6 Nisan 1534 yılında Barbaros, kaptan-ı deryâlığa tayin edildi.

İspanya, Papalık, Portekiz ve Venedik arasında Osmanlı’ya yönelik ittifak yapıldı. Müttefik donanması, Andrea Doria önderliğinde 208 veya 246 gemiden oluşan bir donanmaya sahipti. Osmanlı ise, Barbaros önderliğinde 122 gemiden meydana gelen bir filoya sahipti.

Tarihe Preveze Savaşı olarak geçen bu savaşı, Barbaros’un yeteneği ve zekâsıyla Osmanlı donanması kazanmıştı. Büyük bir bozguna uğratılan düşman donanmasından 36 tekne ele geçirilmiş ve 2175 esir alınmıştır. Buna karşılık Türk donanmasının kayıpları oldukça azdır. Bu savaşla, Doğu Akdeniz’den sonra Orta Akdeniz’de de üstünlük sağlanmıştı.

Barbaros son büyük seferi olan Nice seferinden sonra tersane işleriyle meşgul olmaya başlamıştı. O, 5 Temmuz 1546 yılında hayata gözlerini yummuştu. Hayattayken, Beşiktaş’ta yaptırdığı medresenin yanındaki türbesine defnedildi. Ölümünden sonra söylenen “Denizin Reisi Öldü” sözü tarih sayfalarına düşmüştü.

Kaynaklara göre, iri yapılı, kumral tenli, saçı, sakalı gür biriydi. Ömrünün denizlerde geçmesinden dolayı, Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi dilleri bilirdi. Mûskiyide severdi.

 

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
541
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments