
Arabalı vapurun diğer adıyla feribotun Türkler tarafından bulunduğunu ve ilk olarak Osmanlı döneminde kullanıldığını biliyor muydunuz! Gelin birlikte Suhulet’in hikayesine bir göz atalım.
Dünyanın İlk Arabalı Vapuru; Suhulet
19. yüzyılda İstanbul’da kayıklar ulaşımda yetersiz kalınca Şirket-i Hayriye’nin (Şehir Hatları) kurulması girişimlerine başladı. Dünyada eşi benzeri olmayan bir araba vapuru tasarlandı.
Şirket-i Hayriye’nin 2. kurucusu ve vapur İşletmeleri Müdürü Hüseyin Haki Efendi ile Hasköy fabrikası Sermimarı Mehmet usta, düşündü taşındı. Bugünkü araba vapurlarının atası sayılan iki başında kapakları bulunan güvertesi düz ve her iki tarafa gidebilecek gemi dizayn etti.
Resimler İstanbul’da çizdirildi, İngiltere’ye inşa ettirildi. Tarihin ilk arabalı vapuru 26 baca numaralı “Suhulet” doğdu. Adını Namık Kemal koydu. “kolaylık” demek ve ilk sefer 1872’de Üsküdar-Karataş Hattı oldu. Tabii ki ardından ikinci arabalı vapur da geldi. İkinci arabalı vapurumuzun adını yine Namık Kemal tarafından konulan “iki kıyı birbirine rabteden” anlamına gelen 27 numaralı “27-Sahilbent” adı verildi.
O yıllarda İstanbul’da hizmet veren her vapurun kendine ait bir adı vardı ancak gemiler halk arasında daha çok bacalarına yazılan sıra numaralarıyla tanınırdı. “68”-“Güzelhisar”, “48”-“Dilnişin”, “6”-“Beşiktaş”, “71”-“Halas”, “38”-“Neveser”, “66”-“Boğaziçi” gibi…
Her iki gemi de (Suhulet ve Sahilbent) “Üsküdar-Kabataş-Sirkeci” iskeleleri arasında günde karşılıklı 4’er sefer yapmaya başladı. O günün şartlarında yeterli olan postalar zaman içinde artırıldı.
Çanakkale zaferinin kazanılmasında çok önemli rol oynaması dakikalarım bile Hayati değerde olduğu mücadelede Çanakkale boğazını 4 günde geçebilecek olan 4 batarya da ona ait bir topçu taburu 2,5 saatte geçirmek gibi hizmetlerde görev aldı. Ama ne yazık ki tarih sayfalarında pek de yer almadı.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız