Boğaziçi Üniversitesi’nde neler yaşandı?-2

  • Home
  • Gündem
  • Boğaziçi Üniversitesi’nde neler yaşandı?-2
boğaziçi

Boğaziçi Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi YB, polisin müdahale anında gerçekleşenleri BBC Türkçe‘ye anlattı:

Boğaziçi öğrencisi: Polis şiddet uyguladı

Boğaziçi Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi YB, polisin müdahale anında gerçekleşenleri BBC Türkçe‘ye anlattı:

“Biz rektörlük binasının önünde bekliyorduk. 9’dan sonra sokağa çıkma yasağı var, rektör çıksın ve gözaltına alınan arkadaşlarımızla ilgili konuşalım istiyorduk. Sonrasında ordu gibi, 2-3 katımız sayıda polis geldi. Otobüslerle kampüse indiler. Güvenlik ve polis rektörün çıkması için bir koridor oluşturdu, polis bizim önümüzde barikat kurdu. Bizim ittirmememize rağmen, bizi ittirdiler. İnsanlar ezildi. Polis oradakilere şiddet uyguladı, önüne gelenleri otobüse bindirerek gözaltına aldılar. Toplu çıkamayacaksınız dediler, kol kola girmemize bile izin vermediler. Herkes korku içindeydi.”

Boğaziçi Üniversitesi akademisyeni Murat Gülsoy da “37 yıldır öğrencisi, hocası olduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde böyle bir şeye ilk kez tanık oluyorum, çok çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.

CHP’den destek, Kılıçdaroğlu’ndan istifa çağrısı

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Boğaziçi Üniversitesi’ndaki haklı ve barışçı direnişlerine destek vermeye devam edeceğiz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, Melih Bulu’ya istifa etme çağrısı yaparak, “Üniversitelerini, liyakati ve adaleti savundukları için gençlerin gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınması kabul edilemez… Rektör Melih Bulu görevinden ayrılıp bu çirkin duruma son vermelidir. Haksızlığa boyun eğmeyen Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleriyle #AslaAşağıBakmayacağız diyen gençlerimizle ve aileleriyle beraberiz” ifadelerini kullandı.

Siyasetin gündemine oturdu

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki polis müdahalesi, iktidar ve muhalefet kanadından tüm siyasetçilerin gündemindeydi.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, “Yeter artık, inadınızdan vazgeçin. Gözaltına alınan Boğaziçili öğrencileri derhal salın, üniversitelerde de seçimi esas alın. Gençleri rahat bırakın. Duruşumuz budur” dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ise, Babacan’ın Boğaziçi Üniversitesi açıklamasına tepki gösterdi:

“Milletimiz, değerlerimize saldırılırken provokatörlerden yana duruş sergileyen siyasetçileri unutmayacaktır.”

Ünal ayrıca, öğrencilerin “Rektörlüğü işgal girişiminde bulunduğunu” ileri sürdü ancak kampüsten gelen görüntülerde işgal girişimine ilişkin herhangi bir veri bulunmuyor.

Bahçeli: Türkiye’nin boğazını sıkmak isteyen provokatörler Boğaziçi’ne tutunma arayışında

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise yaptığı açıklamada,”Boğaziçi Üniversitesi’nde süregelen habis eylemler mutat ve kanuna muvafık bir Rektör atanmasına gösterilen eften püften tepkilerden maksat itibariyle farklı ve fazla anlamlar taşımaktadır. Türkiye’nin boğazını sıkmak isteyen provokatörler Boğaziçi’ne tutunmanın arayışındadır” dedi.

AGD’den Beyazıt Meydanı’nda protesto eylemi

Boğaziçili öğrencilerle aynı saatlerde Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Beyazıt Meydanı’nda başka bir eylem düzenledi. AGD’li üyeler Boğaziçi Üniversitesi’nde Cuma günü öğrenciler tarafından hazırlanan sergide üzerinde Kabe’nin olduğu bir resmin yer almasını protesto etti.

Öğrenci Sendikası ise AGD’nin yaptığı eylemi işaret ederek, Boğaziçi Üniversitelilerin basın açıklamasına izin verilmemesine tepki gösterdi.

boğaziçi

Boğaziçi Üniversitesi’nde Cuma günü öğrenciler tarafından hazırlanan bir sergide, üzerinde Kabe’nin de olduğu bir resmin yer almasının ardından iki öğrenci tutuklandı.

Tutuklananların Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olduğu açıklandı.

“Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçlamasıyla gözaltına alınan diğer 3 kişiden biri serbest bırakıldı, ikisi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek amacıyla birçok üniversitede eylemler gerçekleştirildi.

Üniversite öğrencileri, tutuklamalar sonrası bugün protesto eylemi çağrısı yapmıştı.

Çağrıda, “Milli ve dini hassasiyetler bahane edilerek arkadaşlarımız tutuklanırken göz önüne alınmayan Covid tedbirleri bugün uygulanacakmış. Basın açıklamamızı yasaklamak için Covid bahane olarak kullanılmaktadır. Basın açıklamamız yasaklanamaz!” denildi.

İstanbul Valiliği ise çağrı sonrası, “eylem yasağını” hatırlatan bir açıklama yayımlamıştı.

Yazılı açıklamada, 5 Ocak 2021 tarihinde alınan kararla koronavirüs salgını gerekçesiyle toplantı, miting, yürüyüş, oturma eylemi, açık hava toplantısı gibi etkinliklerin 1 ay süreyle yasaklandığını hatırlatılmıştı:

“Şehrimizde büyük bir gayret ve özveriyle sürdürdüğümüz salgınla mücadelenin kesintiye uğramaması için, bütün vatandaşlarımızdan hassasiyet bekliyoruz… Bahsi geçen etkinlik çağrıları, halihazırda devam eden salgınla mücadele önlemlerimizi ihlal ederek, kamu sağlığını tehlikeye atacaktır.”

Kaynak: BBC News Türkçe

Diğer Gündem yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments