ATATÜRK BU MİLLETİN ALINYAZISIDIR
Kaç kişi bilir bu rakamların alınyazısı olduğunu?
Bu rakamların onun için milat olduğunu anlar?
Yoktan var edilen özgürlük mücadelesinin bu rakamlarda gizli olduğunu bilir?
19 Mayıs 1919 tarihinde startı verilen Kurtuluş mücadelesi 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’de sonuç verdi. Böylece bütün kumpaslara rağmen bu ülkede artık özgürlük şarkılarının susmayacağını herkes anladı. Bu millet 3 yıl 3 ay ve 22 günde ülkenin bağrındaki hançeri söküp atmıştır. Bu irade özgürlüğe inanan bir dâhinin eseridir. 6 ayda geçilemez denilen cepheyi 6 saatte geçen, 600 yıllık imparatorluğu yönetenlerin bile bir ülkenin mandası altına girmeyi konuştuğu ya da kabullendiği bir dönemde, bütün rütbe, makam ve geleceğini yok etme pahasına İstanbul’dan Samsuna ayak basan ve bir kaç ilde topladığı kongrelerle umudu bitmiş halkı yeniden organize edip özgürlüğe inandıran Mustafa Kemal Atatürk’ün o günlerde bu milletin bağrına emanet ettiği özgürlük inancını anlayamadığımız için yorgun, bitkin ve umutsuzuz.
İnanmak yetmez kardeşim.
İnandığını eyleme dökmedikten sonra inanma sadece beyni aptallaştıran bir mefhumdur.
İnançlar eyleme dönüştürülmelidir.
İnancını eyleme dönüştürmeyip, sadece söylem halinde bıraksaydı eğer bugün bir ülkeyi özgürlüğüne kavuşturan dâhi bir Atatürk’ten değil, ancak edebiyatçı ve romancı bir Atatürk’ten bahsediyor olurduk.
Atatürk bu ülkenin alın yazısıdır.
Bu ülkenin bağrına ilahi kalemler tarafından yazılmış bu yazı hiçbir kuvvet tarafından sökülemeyecektir. İnsanların her şeylerini ellerinden alabilirsiniz. Hatta inandıkları dinlerini değiştirebilirsiniz. Ancak özgürlüğünü aldığınızda yapamayacağı şey yoktur. İşte bu ülke insanının kaderine ilahi kalemle nakşedilmiş bir yazıdır bu.
“ÖZGÜRLÜK BENİM KARAKTERİMDİR”
Bu ilahi yazıyı söylemden eyleme döken Atatürk, 3 yıl, 3 ay ve 22 günde 9 Eylül sabahı İzmir Hükümet konağına çekilen Türk bayrağı ile tescillemiştir. Böylece bu mühür hükümet konağına çekilen o bayrak ile milletin ortak mührü haline gelmiştir.
İzmirli kadınların işgal boyunca evlerinde sakladıkları kırmızı ve beyaz kumaşlardan bir gece de dikip 9 Eylül günü bütün İzmir’i bayraklarla gelincik tarlasına dönüştürmesi, ilahi mührün sinelere sökülemeyecek kadar derin kazındığının işaretidir.
Bu vesile ile şunu da belirtmeden geçemeyeceğim;
İzmir özgürlüğün simgesidir.
İşgal edildiği gün, Türk milletinin özgürlük savaşını başlatan, işgali sona erdiği gün, koskoca bir milletin kurtuluş savaşını sonlandıran İzmir özgürlüğün simgesidir. Özgürlüğü hançerlemeye kalkanların takıldığı tek yerdir İzmir.
İzmir son kaledir. Düşerse her yer düşer.
İzmir ayakta ise korkmayın.
3 yıl 3 ay 22 günde ayağa kaldırılan bu millete şimdi ufuk açma zamanı gelmiştir. Bunun için tek dakika zaman kaybetmeden sanattan, edebiyata, teknolojik çalışmalardan, kültürel çalışmalara kadar her alanda bu milleti bir adım ileri taşıyacak bütün altyapı oluşmaya başladı. Eğer o gün hala kıymeti tam olarak idrak edilememiş Atatürk tarafından bu temeller atılmasaydı bu ülke ancak bir Afganistan, bir Irak, bir Arabistan olmaktan kurtulamazdı.
En nihayetinde bu ülke üzerinde oyun oynayanların gelip gelip kafalarını vurdukları bariyer burasıdır. Atatürk devrimleri ve laiklik.
Onlara tam her şeyi hallettik diye sevinç naraları atmaya hazırlandıkları dönemde, kafalarına dank edip kendi gerçeklerine uyandıran sebep Atatürk devrimleri ve laikliktir.
Bu milleti inancını kullanarak kandırabilirsiniz, etnik kökenine bakarak ayrıştırdığınızı zannedebilirsiniz. Bu milletin sorgulamayan yapısı ile her şeyi kabul ettirdiğinizi düşünebilirsiniz.
Ancak en son geleceğiniz nokta özgürlük bilincidir. Oraya elinizi sürdüğünüzde her şeyi askıya alır. Her şeyi unutur. Koyunken aslan kesilir ve aklınıza gelmeyecek işler açar. 19 Mayıs’ta başlayan, 3 yıl, 3 ay ve 22 günde Atatürk’ün önderliğinde başardığı şey budur. Bu yüzden saraylarda oturanların, saltanat heveslilerinin ve bu milleti ilelebet güdebileceğini düşünenlerin düşeceği son akıbeti buradan açıklamayı bir insanlık vazifesi olarak görüyorum.
Atatürk, 3 yıl, 3 ay, 22 gün ve Özgürlük kelimelerini unutmayın.
Bu millete her oyunu oynayabilirsiniz. Ancak perdeyi bu millet kapatır.
Haberiniz olsun.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.