
Freud histeriyi, hastanın bilinçaltına ittiği, çoğunlukla cinsel kökenli,bedenine yansıttığında kolay tanınan bir nevroz olarak betimledi.
Histeri diğer adıyla isteri;psişik ve motor bozukluklar, özellikle duygusal reaksiyonlarda taşkınlık, ani sinirlenme, hareket bozuklukları, geçici kişilik değişimi ve günlük hafıza kaybı gibi çeşitli sistemlere ait psikosomatik şikayetlerle belirgin psikonevrotik bozukluktur.
Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında aşırı hayal gücü veya korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir hastalığı tanımlar. Histeri, hastalarda ani, sinirsel, nevrotik bir hastalık olarak bilinir. Histerik hasta, kendindeki ruh sağlığının bozukluğundan habersizdir.
Çeşitli duyu bozuklukları, çırpınmalar, kimi zaman da inmelerle kendini gösteren nevroz tipinde akıl hastalığı olup sıklıkla 30 yaş altındaki bireylerde görülür. Genellikle histeride ya geçici ve ya da çok şiddetli krizler,sürekli davranış bozuklukları görülür.
1518 yılında, o zamanlar Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun bir parçası olan Strasburg şehrinde haftalarca süren bir dans salgın yaşandı. Bu bir dans salgınıydı.400’den fazla kişi yemeden,içmeden,uyumadan haftalarca dans etti.
Bu bitmeyen danslarından dolayı bazı insanlar felç,uykusuzluk,kalp krizi gibi nedenler dolayı hayatını kaybetti.
Kimsenin nedenini açıklayamadığı bu olay bir kadının yaz ayının bir gününde sokaklarda kahkaha atarak dans etmesiyle başlıyor.Ve 1 hafta içinde yaklaşık 400 kişiye bulaşıyor.
Birçok insan hayatını kaybettiğini haber alan yetkililer,şehre geldiler ve bu salgını durdurmak için müzik yerleri kurdular.
Salgına yakalananları bu şekilde sakinleştirmeyi hedefleseler de durum daha da kötü hal geldi.Ve daha sonrasında salgın aniden bitti,insanlar kahkaha atarak dans etmeyi bıraktı.
Bu salgın,kitlesel histeri olarak tespitlere geçti.
Düşünürlere göre de Strasburg’da ki uzun yıllardır süren kıtlığın,kötü beslenmenin toplum üzerinden büyük strese sebep olduğu söyleniyor.
Bunun sonucunda da salgının meydana geldiği kabul ediliyor.
Bu olaydan sonuç olarak şöyle diyebiliriz:Histeri kişisel bir hastalık olmanın dışında bazı toplumlarda da panik benzeri korkular ve buna dayalı davranışlar şeklinde gözlenmiş ve teşhis edilmiştir.Bu gibi toplumsal davranış bozuklarına da toplumsal yani kitlesel histeri denilmiştir.
15. ve 19. yüzyıllarında manastırlarda disiplinli ve muhafazakar yetiştirilen manastırdaki kadınlarda da histeri örnekleri gözlendi.
Aileleri tarafından iffetli ve yoksulluktan kurtulmaları için gönderilen kadınlarda,içsel huzursuzluklarının etkili olmasıyla,kedi gibi miyavladıkları gözlemlendi.
Tıpta ki en tartışmalı olan konulardan biri KYS(Kronik Yorgunluk Sendromu)’nin kanıtlanmış bir nedeni ya da üzerinde görüş birliğine varılmış herhangi bir test dizisi bulunmamaktadır.
Biyolojik olarak nedeni açıklanamadığı için 1970’li yıllarda bilim insanları bu hastalığı kitlesel histeriye bağlamış;1980’ler de ise çalışmaya gönlü olmayan şımarık gençleri etkilediği düşünülmüştür.
Hatta 1980’li yıllarda bu hastalığa acımasızca ”yuppie gribi” adını takmışlardır.
Yakın zamanda ise tıp araştırmacıları KYS’nin kitlesel histeri olmadığı,başka bir hastalık olduğunu kanısında olduklarını açıkladılar.
Fransa’da bir kasabada 60 yıl önce yaşanan kitlesel histeri krizine CIA’in bir biyolojik silah deneyinin yol açmış olduğu açıklandı.
Fransa’nın güneyindeki bir köyde yaşayanlar 60 yıl önce bir gün aniden halüsinasyonlar görmeye başladılar.Bazılarının sonu akıl hastanesinde bitti, bazıları ise yaşamını yitirdi. Olayın arkasında korkunç bir deney çıktı.
Araştırmalara göre, CIA, köylülerin ekmeğine halüsinasyon ve histeriye yol açan LSD kattı.16 Ağustos 1951’de yaşanan ve lanetli ekmek (Le Pain Maudit) olarak tarihe geçen olayda beş kişi öldü ve yüzlerce kişi korkunç halüsinasyonlar görerek çıldırdı.
Elde edilen bilgilere göre de CIA’nın zihin kontrolü kapsamında yaptığı bir deneyde LSD’nin etkilerini test için bu olaya yol açtığını söyledi.
Ortaya çıkan gerçeklerde Sovyetlerin, deneklerinin beyinlerini manipüle edebilmek için akıl almaz metodlar kullandığı ifade ediliyor.
Yaptıkları insanlık dışı deneyleri de kitlesel histeri krizi denilerek üstünü örterek tarihi bulanıklaştırdılar.
Bu sebeple uzmanlar artık kitlesel histeri krizleri hakkında daha ciddi araştırmalar yapıyor.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.