Bir Zülfü Livaneli kitabı “Son Ada”

Son Ada; adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeni “Son Sığınak, son insani köşe” olarak niteliyor. Anlattığı neredeyse bir ütopya; “Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu.” Ancak bu durum uzun sürmez; ülkenin darbeci başkanın emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.

Bir Zülfü Livaneli kitabı “Son Ada”

 

Son Ada’nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeni “Son Sığınak, son insani köşe” olarak niteliyor. Anlattığı neredeyse bir ütopya; “Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu.” Ancak bu durum uzun sürmez; ülkenin darbeci başkanın emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.

Başkan Son Ada ‘yı her tür “anarşi” ‘den kurtarmaya kararlıdır. Adanın halinden hoşnut toplumunu” çoğunluğun oyları neyi işaret ediyorsa onu yaparak ” oluşturduğu” kurul” lar eliyle yönetmeye, adanın ağaçlıklı yolunu “park ve bahçe geleneklerine göre düzenlenmiş” bir hale getirerek başlar. Görünüşte herşey demokratik geleneklere uygundur.

Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır…

Zülfü Livaneli kitaplarını hep çok sevmişimdir. Hatta her kitabını okuduğumda bu adam nasıl bu kadar çok şey bilip, yapıp, başarılı olabiliyor diye soruyorum. Her eser kendine özel, her eser bambaşka. En sevdiğim kitaplarından biri olan Son Ada’yı anlatırken başlangıç sizin için umut verecek, gerçekten böyle bir yerin olmadı sizi ne kadar mutlu edebileceğine, hayal kurmak isteyeceğiniz öngörebiliyorum.

Son Ada , var olmak olmasını dileyeceğiniz tüm güzellikleri barındırırken, halkın refah içinde olması cabası. En güzel zamanlar başkan gelmeden önceki zamanlar, hem insanlar için, hem hayvanlar ve tüm canlılar için. Hayatta hep yıkım içinde olan ve bu yıkımlarda hep başrolde bulunan başkan, bir adayı nasıl mahvedebilir göreceksiniz. Bu kadar güzellikler arasında bozguncu başkan, huzura etmeye gelmişken, ada sakinlerinin, tüm canlıların hayatını zorlaştırmış ve düzenlerini bozmuştur. Başkaldıranlar başladığında artık ada halkının hayati tehlikesi başlamış, baskılar oldukça artmıştır. Güzellikleri mahvetmek , bozmak insanların delirmesini sağlamış, ada halkı sığındıkları yerlerini bir bozguncuya emanet etmişlerdir, canlarını bile.

Ve bir sözle bitirelim kitap yorumunu : “Güçlünün tek bir isteği vardır, daha fazla güç!.”. Herkese iyi okumalar.

 

Diğer inceleme yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments