İşçi Kurbanları Radyum Kızlar

Yüzyılın icadı gibi görülen radyum elementi mucize gibi tanıtılmaya başlatılınca , işçi kızlar kalan boyaları diş, saç yüz, ve tırnaklarına sürmeye başlıyor. elbette ki zamanla zararları ortaya çıkıyor.

İşçi Kurbanları Radyum Kızlar

1917-1926 yılları arasında Amerika, New Jersey’de bir fabrikada, üretilen saatlerin yüzeylerini parlatmaları için kasabalı genç kadınlar işe alındı. Saatlerin parlatılmasının amacı, Amerikan askerlerinin geceleri de saati görebilmeleri içindi. Ve kızların saatleri parlatırken kullanacakları madde, radyumdu. Günde 250 kadran parlatan kızlar, zararsız olduğu söylenen radyumlu fırçaların ucunu her kullanımda dudaklarıyla sivrilttikten sonra sürüyorlardı. Boyadıkları saat kadranının adedine 0.27 dolar alıyorlardı. Ve bilmeden yuttukları radyum miktarı ne kadar fazla olursa, o kadar ekstra para kazandılar.

mesai sonrasında ellerinde kalan fazla boyayı parlaması için dişlerine, saçlarına sürüyor, tırnaklarını ışıltılı bir manikür için bu boyayla boyuyor, hatta pahalı parfümerilerde satılan radyumlu mucizevi güzellik kremlerine, toniklere paraları yetmediği için yüz ve boyunlarına bu boyaları sürüyorlardı.

Kızlar, bir kere vücuda girdiğinde bir daha çıkmayan radyumun tehlikelerinin farkında değillerdir. Ama onlar için ışıltılı olan bu dünya çok uzun sürmez. Bir müddet sonra hastalanmaya başlarlar. Kilo kaybeder, elleri, kolları, dizleri tutmaz olur, dizlerinde, ağızlarında yaralar çıkar, dişleri dökülür, çene kemikleri anormal derecede büyümeye, deforme olmaya başlar bir müddet sonra. Saatleri düzgün boyamak için vakit kaybetmemek adına önlerine su koyup yapmaktansa sürekli dudaklarıyla düzelttikleri fırça ile farkına varmaksızın radyum zehrini yutarlar.

Hastalıklar Başladı

Güzelleşmek için yüzlerine sürdükleri madde hem güzelliklerini hem yaşamlarını ellerinden alıp yavaş yavaş öldürmeye başlar onları. İşyeri doktorları ise kızların hastalıklarına işyeriyle ilişkilendirilmeyecek teşhisler koyarlar: Romatizma, mide sorunları, kansızlık ve hatta frengi! İşçi kızlardan biri bir yıl sonra doktora gidip dişini çektirmek istediğinde dişiyle beraber çene kemiği de kopup gelir. Bu kızlardan Amelie Maggie anemiye yakalanıp, ağzından sürekli kan gelerek henüz 25 yaşındayken öldüğünde, fabrikanın doktoru ölüm belgesine “mide iltihabı” diye yazar. Devamında ise fabrikada çalışan kadınlar teker teker çeşitli hastalıklara yakalanır. Frengi teşhisi koyulan Quinta hemen fabrikadaki işinden uzaklaştırılır.

Her ne kadar başlarda radyum elementinin zararları bilinmiyor olsa da bir şeylerin ters gittiği anlaşıldığında da bunun insanlara açıklanmadığı ve insanların radyum elementinin zararlarına göz göre göre maruz bırakıldığı ortaya çıkar. Fabrikada çalışan kadınlara şirket doktorunun sahte raporlar hazırladığı da bir müddet sonra anlaşılır. Frengi teşhisinden dolayı işten atılan Quinta, aslında frengi hastalığına yakalanmadığını başka doktorların raporlarıyla kanıtlar ve fabrika müdürüne de arkadaşlarına da bunu göstermeye gider. Ne var ki artık çok geçtir ve kadınların ölüme giden hastalık süreçleri çoktan başlamıştır. Bu arada vakaların artması üzerine

Harvard Üniversitesi’nde inceleme başlatan ahlâklı ve objektif bilim insanları, radyumun insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkisi üzerine bir rapor hazırlarlar. Hatta beş yıl önce ölmüş kadınların kemikleri incelenir ve kemiklerinden bile yüksek oranda radyasyon yayıldığı tespit edilir. 1924 yılında fabrikada çalışan ve teker teker hastalanan dokuz kadın, bu raporun da etkisiyle uzun bir hak arama mücadelesine başlar ve şirketi dava eder.

Sessizlik Bozuluyor

Hastalıklar ve ölümler artmaya başladıktan sonra kızlar, hayatlarını işkenceye çeviren sorunun radyum maddesiyle bağlantılı olduğunun tam anlamıyla farkına varırlar. Sağlıklarını umursamayan patronlarına karşı adalet mücadelesine girişirler. Ama mülk sahipleri karşısında adalet arayışları hiç de kolay olmayacaktır. Başlarına gelenlerin sorumluluğunu üstlenmeyen patronlarını dava etmeye giriştiklerinde dava tarihini bile ancak üç yıl sonrasına alabilirler. Patronlar tarafından satın alınan mahkemede aşağılayıcı muamelelere maruz kalırlar.

Çekişmeli geçen sürecin ardından, 1928 yılında dava sonuca bağlandı ve US Radium firmasının her bir davalıya 10.000 dolar tazminat ödemesine,  ölene kadar da 600 dolar aylık bağlamasına ve tüm tıbbi bakım ücretlerini de üstlenmesine karar verildi.

1939 yılında Yüksek Mahkeme şirketin son itirazını da reddetti. Bundan bir yıl öncesinde de Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi radyum içeren ürünlerin yanıltıcı biçimde paketlenmesine yasak getirdi. Radyumlu boyanın kullanımı zaman içinde yavaş yavaş azaldı. 1968 yılından bu yana da saatlerde kullanılmıyor.

Günümüzde zararsız ya da yararlı denilen , piyasaya “yeni sürülen” madde yada ürünlere itibar etmeden önce araştırın derim. En hızlı para kazanma yöntemi yalandan, hileden geçer. çöpü altın fiyatına satmak , zehiri sağlıklı diye pazarlamak bir kaç reklama bakar.

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
14
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments