İkinci Dünya Savaşı ve Film Dünyası (2. Bölüm)

İkinci Dünya Savaşı ve Film Dünyası

İkinci Dünya Savaşı, 1939-1945 yılları arasında geçmiş ve her savaş gibi çok can almıştır. Kayıpların 50-80 milyon arası olduğu düşünülmektedir. Film sektörü de insanlığın ortak acısı olan bu savaş üzerine yapımlar ortaya koymuştur. Nitekim bu yapımlardan bazıları kült yapımlar arasına isimlerini yazdırmıştır. İki bölüm olarak yayınlayacağımız yazımızın ikinci bölümünde geriye kalan önemli yapımları incelemeye devam edeceğiz.

The Boy In The Striped Pyjamas (Çizgili Pijamalı Çocuk)

Yıl: 2008 / IMDb: 7,8 / Yönetmen: Mark Herman

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar çok sayıda Yahudiyi çalışma ve toplama kamplarına göndermekteydi. Kadın ve çocuklar da bunlara dahildi. Bu film, babası bu kamplardan birinde görevli olan bir çocuğun hayatını anlatıyor. Bir Alman subayı olan baba ailesini de yanına alarak kampın yakınlarında bir eve taşınıyor. Arkadaşı olmayan çocuk, etrafta gezinirken kampa denk geliyor. Orada gördüğü, kamp kıyafetli yani ona göre çizgili pijamalı çocukla arkadaş oluyor. Filmin ana teması ise temelde hepimizin aynı olduğu fikri ve savaşın saçmalığı üzerine kurulmuş.

Fury

Yıl: 2014 / IMDb: 7,6 / Yönetmen: David Ayer

Bu film Normandiya Çıkarması’nın ardından Almanya üzerine hareket eden tank birliklerinin hikâyesini aktarmakta. Filmin ana unsuru ise “Fury” yani hiddet olarak adlandırılan bir Sherman tankı ve o tankın mürettebatının yaşadıkları. Filmin ana teması ise Amerikan askerlerinin çıkarma sonrasındaki yaşam biçimleri ve Almanlara karşı verdikleri mücadeleler.

Battle For Sevastopol (Sivastopol İçin Savaş)

Yıl: 2015 / IMDb: 7,1 / Yönetmen: Sergey Mokritskiy

Sovyet ordusu Alman işgaline karşı kadın-erkek tüm gönüllülere çağrı yaptı. Bu çağrıya cevap vererek orduya katılanlardan biri de kadın keskin nişancı Lyudmila Pavlichenko idi. Almanların önemli bir hedef olarak gördüğü Sivastopol’de görev alan önemli nişancılardan biriydi. Zira 306 düşman askerini etkisiz hâle getirmesiyle bir kadın olarak büyük bir iş başardığı düşünülmekteydi. Filmin ana teması ise düşman ile mücadele etmek için cinsiyetin, statünün bir ehemmiyeti olmadığı; pekâlâ kadınların da zor durumlarda erkekler kadar sorumluluk alabileceği fikridir.

Saving Private Ryan (Er Ryan’ı Kurtarmak)

Yıl: 1998 / IMDb: 8,6 / Yönetmen: Steven Spielberg

İkinci Dünya Savaşı’nda Amerikan ordusunda savaşmak için Ryan ailesinden 4 erkek kardeş orduya katılır. Ancak bu aile için işler pek de iyi gitmez. 4 erkek kardeşten üçü farklı cephelerdeki savaşlarda hayatını kaybeder. Bu acı haberi onların annelerine iletmek işi ise hiç kolay değildir. Zira üçünün haberi birden verilecektir. Onu teselli etmek hiç kolay olmadığı gibi diğer oğlunu kaybetmeyeceğinin de garantisi yoktur. Bu sebeple mesele genelkurmay başkanına intikâl etmiş ve o da son kalan Er James Francis Ryan’ın kurtarılması için emir vermiştir. İşte bu yaşananlarla birlikte özel birliklerden biri Er Ryan’ı bulmak üzere görevlendirilmiştir. Normandiya çıkarmasının ardından Fransa’ya indiği düşünülen Er Ryan’ı Fransa’da karış karış aramaya başlarlar.

Der Untergang (Çöküş)

Yıl: 2004 / IMDb: 8,2  / Yönetmen: Oliver Hirschbiegel

Nazi Almanyası artık savaşı kaybetme noktasına gelmiş ve Berlin düşmek üzeredir. Adolf Hitler ise durumdan habersiz, komutanlarının yanlış yönlendirmeleri yüzünden bilgisiz vaziyettedir. Olmayan orduları düşman üzerine yönlendirmeyi planlamakta, Almanya’nın savaşı kazanabileceği gibi bir hayâl içinde bulunmaktadır. Ancak durum bunun aksinedir. Bu film, sekreterinin gözünden Adolf Hitler’in yaşadığı son birkaç günü anlatmaktadır. Filmin ana teması ise etrafında olan olayları yorumlama yeteneğini kaybeden bir insanın karar alma yetisini kaybetmesidir.

Dunkirk

Yıl: 2017 / IMDb: 7,8 / Yönetmen: Christoper Nolan

Dunkirk, Kuzeybatı Fransa’da bulunan bir sahildir. Film ise İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların, Fransa’yı işgali üzerine ülkeyi terk etmeye çalışan İngiliz müttefik askerlerinin hikâyesini ele almaktadır. Olayları gözlemci bir şekilde aktaran bu filmin bir bakıma belgesele yakın bir eser olduğu da söyleyebiliriz. Filmde, İngiliz hükûmetinin bu askerleri kurtarmak için sivil gemilerden ve tekne sahiplerinden istediği yardım, ve Almanların bu yardıma verdiği karşılığı görmekteyiz. Daha sonrasında bu askerler kurtulup ve Normandiya Çıkarması’nda savaşmak üzere tekrar Avrupa anakarasına dönecektir. Filmin ana teması ise halkın fedakârlığının nasıl bir savaş kazandırdığı vurgusudur.

Diğer İnceleme Yazılarımız İçin Tıklayınız.