CESUR ANNE: MARY ANN WEBSTER

Değerli Gossive okuyucuları, bu yazımızda bir anne için evlatlarının ne kadar önemli olduğunu, kendilerinden çok çocuklarını düşündüğünü Cesur Anne Mary Ann Webster ile birlikte bir kez daha okuyacağız.

MARY ANN WEBSTER’IN HAYATI

20 Aralık 1874’te Plaistow (İngiltere, Londra)’da işçi ve kalabalık bir ailenin sekiz çocuğundan biri olan Mary, erken yaşlarda hemşire olarak hastanelerde çalışmaya başlamıştır.

Mutlu bir aile kurmanın hayalini kuran genç kadın, 29 yaşında bu hayaline kavuşmuş 1903’te Thomas Bevan ile evlenmiştir. Bu evlilikten 4 çocuğu olan Mary, uzun bir süre geçmeden kas ve eklem ağrılarıyla doktora gitmiş ve onların da tanı koymakta güçlük çektiği bir rahatsızlığa yakalanmıştır: Akromegali. (El, ayak, yüz gibi organlarda aşırı büyüme, irileşme ve kabalaşma ile kendini gösteren ve nadiren görülen Akromegali hastalığı, en sık olarak hipofiz bezinin büyüme hormonunu fazla salgılaması sonucu oluşur.)

Günümüzde ameliyatı başarılı olarak gerçekleşebilen bu hastalık dönemin şartlarında tedavi edilemediği için genç kadın günden güne değişmiş ve bir yandan hastalığı ile başa çıkmaya çalışırken diğer yandan 1914 yılında eşinin ani ölümüyle adeta yıkılmış ve kendisi ile çocuklarını geçindirmekte zorlanmaya başlamıştır.

HAYATINI DEĞİŞİREN HASTALIK

Eşi Thomas öldükten sonra geçim sıkıntısı çeken ve çocuklarını geçindirmek için her işi kabul etmeye hazır olan Mary, hastalığının etkisiyle değişen yüzünden dolayı iş bulamamış, geçen her gün onun için daha da zor olmaya başlamıştır.

Tam da bu sırada “Dünyanın En Çirkin Kadını” yarışmasının yapıldığını ve kazanan kişiye büyük bir para ödülü verildiğini öğrenince başvurmuş ve hastalığı sebebiyle büyük ödülü kazanmıştır.

Yarışmadan sonra hakkında çıkan haberler ve insanların davranışları canını yaksa da çocukları için her şeye katlanan Mary, 1920 yılında Amerika’da bulunan Coney Island Eğlence Merkezi’nden iş teklifi almıştır.

Fiziksel görüşünü ön plana çıkaran kıyafetler giyerek gösterilere katılan Mary, bıyıklı ve sakallı kadınların, cücelerin, devlerin ve yapışık ikizlerin bulunduğu Freak Show’un bir parçası olmuş ve grubun en ünlü ismi haline gelmiştir.

Çocukları için her şeye katlanan ve büyük bir cesaret örneği gösteren Mary, 1933 yılında 59 yaşında İngiltere’de hayatını kaybetmiştir.

TAMER DURSUN’UN KALEMİNDEN MARY

“Yirminci yüzyılın başlangıç yılları.

Dört çocuk annesi Mary sahnede, diğer yarışmacıların arasındaydı.

Kimi şişman, kimi bıyıklı, kimi de kısa boylu birçok kadın, büyük ödül olan parayı alabilmek için  “Dünyanın En Çirkin Kadını Yarışması’na katılmıştı.

Mary tedirginlikle etrafına bakıyordu.

Salonu tıka basa dolduran seyirciler kahkahalarla sahnedeki kadınlara gülüyorlardı.

Mary utandı. Mary başını öne eğdi.

Tam kulise doğru bir adım atmıştı ki, evdeki aç çocukları gözünün önüne geldi.

Bu yarışmadan alacağı para çok önemliydi.

Kocası öldükten sonra bozulan düzenini başka türlü yoluna koyamazdı.

Bağırtılara ve kahkahalara rağmen sahnede beklemeye devam etti.

“Her şey çocuklarım için.” dedi kendi kendine.

Yanındaki bıyıklı kadın;

“Anlamadım, bir şey mi dedin?” diye sordu.

Mary “Hiç” dedi “Hiçbir şey demedim.”

Mary gözlerini kapattı ve eski halini düşündü.

Hastalanmadan önce ne de güzel bir kadındı.

Bakan, bir daha dönüp bakardı.

Ta ki yirmi dokuz yaşında Thomas Bevan’la evlendikten ve 4 çocuğu olduktan sonra başlayan migren, kas ve eklem ağrılarına kadar.

Doktorlar önce neler olduğunu anlayamamıştı.

Sonra hastalığın “Akromegali” olduğu anlaşıldı.

Bu hastalık Mary’nin yüz şeklini de değiştirmiş, kadın tanınmayacak hale gelmişti.

Ne yazık ki, Mary hastalığıyla boğuşurken, bir gün kocası da ansızın ölüvermiş ve Mary çocukları yalnız kalmıştı.

Mary bunları düşünürken, birden alkışları duyup gözlerini açtı.

Evet, Mary “Dünyanın En Çirkin Kadını” yarışmasının birincisi olmuştu.

Mary ödülü aldığında gözlerinden bir çift yaş kalbine damladı.

O artık çocukları için “Dünyanın En Çirkin Kadını’ydı.

Görünüşünden dolayı hiçbir işe alınmayan Mary, o günden sonra sirklerde çalışmaya başladı.

İnsanların dalga geçtiği, gülüp eğlendiği Mary bir anneydi.

Kimse onun bu anne yanını görmedi.

Çünkü insanların eğlenmeye, birilerini küçümseyerek, hor görerek kendilerini yüceltmeye ihtiyaçları vardı.

Fedakâr anne Mary 59 yaşında öldü ve son nefesini verene kadar, sirklerde “dünyanın en çirkin kadını” unvanıyla çalıştı çabaladı.

Tek derdi çocuklarının kimseye muhtaç kalmamasıydı.

Botokslu, makyajlı, takma kirpikli, çıtçıtlı saçlı ve silikon memeli kadınların “Güzel” kabul edildiği bir dünyada elbette Mary ve Mary gibi kadınlar her zaman düzenin “çirkinleri” ilan edilecek.

Bir ara TV’de bir mankenle konuşuyorlardı.

Bir ara mankene dünyaca önemli bir ismi sordular ama manken bu ismi tanımadı. Ardından da gülerek “Biliyorum boşum ama hoşum.” dedi.

İşte dünya tam da o noktada.

Bütün gözler boş ama “hoş” kadınların üstünde. ”

Tüm insanların güzel olduğu bilincinde, düşünceli insanlar olmamız dileğiyle…

KAYNAKLAR

https://www.facebook.com/groups/iyiornekler/permalink/3635996553173428/

https://onedio.com/haber/cocuklarini-acliktan-kurtarabilmek-icin-alay-konusu-olmaktan-korkmayip-hayatini-sirklerde-geciren-cesur-anne-mary-ann-in-hikayesi-871641

http://moradergisi.com/haber/cocuklarini_kurtarabilmek_icin_dunyanin_en_cirkin_kadini_olan_mary_ann_websterin_hikayesi_-203253.html

https://en.wikipedia.org/wiki/Mary_Ann_Bevan

Çocuklarını Açlıktan Kurtarmak İçin Alay Konusu Olmaktan Korkmayan Cesur Kadın Mary Ann Webster ve Hüzünlü Hikayesi

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız…