Bir Sinan Akyüz Kitabı ”İncir Kuşları”

İncir Kuşları: Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Bir Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına aşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise ”Kalbimde iki kişiye yer yok.” cevabını almıştı.

Bir Sinan Akyüz Kitabı ”İncir Kuşları”

 

İncir Kuşları: Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Bir Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına aşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise ”Kalbimde iki kişiye yer yok.” cevabını almıştı.

incir kuşları

Takvim yaprakları 2 Nisan 1992’yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere.. Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgarda adeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu.. Sonra da kader onu bir zamanlar ”hayır” dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış ”Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?” demişti.

 

incir kuşları

Savaş, genel bir toplumu din,dil,ırk nedenleri ile yok edebilen oluş. Savaşın türlü sıkıntılarını anlatırken, okurlarının kalbine işlediği çok hüzünlü bir eser. Hayat için düşündüğü hayalleri kaybolan hayal kırıklıklarına dönmüş  bir kadını anlatmış Sinan Akyüz. Anlatılanlar,kurgu olmamakla beraber savaşta onca insanların başına gelen yaşanılan vahşetini düşündürüyor. Suada’nın hayatı bunlardan sadece bir tanesi. Katliam, zulüm, işkenceler.. Savaşta en çok hasar gören fiziksel, psikolojik olarak kadınlar oluyor. Bir savaşta kadınları kullanmak alçakça bir yöntem olup, en çok kederi, derdi kadınlar çekiyor. İnsanoğlunun ne kadar vahşi olabileceğine şahit oluyoruz. Sinan Akyüz bunları gözler önüne seriyor. Unuttuğumuz zamanları tek tek hatırlatıyor. Savaşa hayır demenin en güzel yolu belki de. Dili, akıcılığı muhteşem bir kitap.

 

Bir insanın en korktuğu şey belki de sevdiklerinden ayrılma ve onların ölümü. Hepsinin acısını sizlerde okuduğunuzda derinden hissedeceksiniz. kadınların içlerinde olan sessiz çığlıkları duyacak, onlarla ağlayacaksınız. İncir Kuşları ağlatacak. Kalbinizi kıracak bir kitap. Bu kadar vahşi olunamaz diyeceksiniz. Boşnaklar bu katliamı çok derinden hissettiler. Yakın tarih akıllarından çıkmadı. Bizler belki unutuyoruz fakat onlar sevdiklerini, tanıdıklarını, komşularını kaybettiler. İncir Kuşları sizleri düşündürecek. Keşke bir hayal ürünü olabilse dediğiniz anlar çok olacak. Artık savaşlar olmasın. İnsanların canları yanmasın, başka bir vahşetle anılmasın. O yüzden unutma, unutturma..

Zaman bizi kimselerin ölmediği,  kimselerin birbirinden koparılmadığı, vahşetlerin yaşanmadığı, hayallerin solmadığı hayatlara götürsün. Ailesinden, vatanından koparılmasın. Merak eden, henüz okumamış olan herkese tavsiye ediyorum. Bir daha böyle acıları hiç bir topluma yaşatılmamasını diliyorum. Şimdiden iyi okumalar.

 

Diğer inceleme yazılarımızı okumak için tıklayınız.

 

 

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments