
Bülbül: Bir kadının ruhunun manzarası savaştaki bir dünya kadar hızlı değişebilir. II. Dünya Savaşı döneminde Fransa’da yaşayan iki kız kardeş, annelerini küçük yaşta yitirmiş ve babaları tarafından terk edilmiştir. Viann henüz çocukken aşık olduğu Antoine’la evlenip acı tatlı bir hayat kurmayı başarırken isyankar Isabelle gittiği bütün okullardan ya atılmış ya da kaçmıştır.
Bir Kristin Hannah Kitabı ”Bülbül”
Bir kadının ruhunun manzarası savaştaki bir dünya kadar hızlı değişebilir.
II. Dünya Savaşı döneminde Fransa’da yaşayan iki kız kardeş, annelerini küçük yaşta yitirmiş ve babaları tarafından terk edilmiştir. Viann henüz çocukken aşık olduğu Antoine’la evlenip acı tatlı bir hayat kurmayı başarırken isyankar Isabelle gittiği bütün okullardan ya atılmış ya da kaçmıştır. Savaş alevlenmeye başlayınca Viann’in kocası cepheye çağrılır. Yine okuldan atılan Isabell’inse ablasının yanına gitmekten başka çaresi yoktur. Fakat iki kız kardeşin arası savaş yüzünden açılır. Isabelle direnişe katılmanın bir yolunu bularak sayısı hayat kurtaracak ve imkansız bir aşka tutulacaktır. Yolunu gözlediği veya sonsuza dek veda ettiği sevdikleri için bahçesindeki kurumuş elma ağacına birer kurdele bağlayan Viann ise çok sevdiği kocasının yokluğunda, yabancı erkeklerin işgal ettiği bir şehirde zulme, açlığa ve korkuya göğüs gerecektir.
Bazı kadınlar doğuştan cesurdur; doğru olan için savaşmak, hayat kurtarmak ve gidişatı değiştirmek uğruna kendi canlarını tehlikeye atarlar. Isabelle bu kadınlardandı. Ama bazı kadınlar da sabır ve fedakârlıklarıyla direnir, sevdiklerini koruyup kollar ve hayatı onlar için yeniden inşa eder. İşte Viann’in hikayesi de tam olarak böyleydi.
Kristin Hannah’ı bir çok yerden duymuş olmama rağmen açıkçası kitaplarını okumayı pek düşünmemiştim. Yazar konularını öyle güzel seçmiş ki, keşke daha önce okusaydım dediğim bir yazar oldu. Kitap tavsiyelerine pek kulak asmam, hele ki bu kişi beni tanımıyorsa. Fakat kitap almaya çıktığımda, mağazada gezerken kendimi bir kişiyle kitaplar hakkında konuşurken buldum. Sana tavsiye edebileceğim bir kitap Bülbül diyerek devam etti. kabul ettim, asla pişman olamayacağımı söylerken ciddiydi ve de haklıymış. Ben böyle güzel bir kitap okumadım. Bu kadar ağlayacağımı hiç düşünmedim. Orada Fransa’da Isabelle ile birlikteydim, öyle hissettim. Bana tavsiye eden kişiye teşekkür ediyorum, tanıştım yazarla ve çok sevdim.
Kitabın konusuna gelince, savaş zamanı hayatların yok olduğu, korku içerisinde insanların sevdiklerini bekledikleri bir zamanda, Fransa için elinden geleni yapma arzusu olan gözü kara genç bir kadın. Ahh Isabelle dediğim zamanlar öyle çok oldu ki, sevgisi, hırçınlığı ve yok sayılması beni çok üzdü. Sevgisiz kalması, babası, ablası derken sevdiği adamdan da darbe yemesi çok daha kırıcı oldu. Kitabı okurken en çok ablasına kızdım. Isabelle’yi hayatta tek başına bırakmış, yanında istememiştir.
Bülbül kitabının sonunda emin olun çok ağlayacak, çok üzüleceksiniz. Okumak sizi rahatlatacak, hemen bitirmek isteyeceksiniz. Bir tanıdığım kitap oku acılar geçer demişti. Dalga geçiyor diye düşünmüştüm ama haklıymış bu kitabı okurken kendimi unuttum. O zaman ona da teşekkür edelim, tavsiye için. Şimdiden iyi okumalar.
Diğer inceleme yazılarımızı okumak için tıklayınız.