Âşık olduğunu nasıl anlarsın, mümkün müdür aşk yoksa mümkünsüzlük mü?

  • Home
  • İnceleme
  • Âşık olduğunu nasıl anlarsın, mümkün müdür aşk yoksa mümkünsüzlük mü?

Âşık olduğunu nasıl anlarsın, mümkün müdür aşk yoksa mümkünsüzlük mü?

Söze cahilliğimin bana verdiği yetkisizliğe dayanarak Bismillah diyorum…

Aşk önceleri üzerine düşünürken ömrün tükendiği; O’na dair tek satır yazmak için aylarca beklenen, beklemenin verdiği sancıyla birkaç mısradan fazlasına -verdiği sızının şiddetinden- gidilemeyen, şâyet mâhirsen kelimeleri dansa kaldırmak konusunda; sayfalarca üzerine mesneviler yazdıran, kasideler söyleten, Yavuz Sultan Selim Han’a “Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek” dedirtip cihana sultan olanı güçsüz, çaresiz kılan mefhûm…

Şimdilerde ise “nerede o eski bayramlar” tadında; herkesin aradığı fakat kimsenin görmek için çabalamadığı, en fazla çabaladım diyenin bir mavi ışık tarafından gözlerinin kamaştırılıp hakikate kör, bambaşka şeyleri görür olduğu, kendini savrulurken bulduğu, savrulduğunu kendinin de başkalarının da fark etmediği, yalnız susanların halinden anlaşılan mefhum…

Aşeka ağacı varmış, Hindistan’ı dizi-filmlerden değil, belgesellerden takip edenler ha bir de instagramdan öğrenenler bilir muhakkak –konumuz bu değil-. İşte bu ağaç sararmış yanında bittiği bitkinin her yanını sonra o bitkiye sarıldığı yerlerde bir nevi onda kaybolur, hiç olurmuş…

Aşkta bu ağaç gibi insanın önce sarıldığı, sarılıp lezzetini almaya kalktığında onda hiç olduğu bir mefhum yani…

Hiç dedimse hani Keloğlan’ın annesinin al diye pazara gönderdiği; Keloğlan sorduğunda esnafa, pazarcıya kimsenin ne olduğunu bir türlü bilemediği, eve dönüp annesine sorduğunda ise “tuz” cevabını aldığı, yemeğin tadı, lezzeti, her şeyi olan malzeme ama “hiç” işte adı. O da yemekte kaybolup gidiyor ama yemek lezzetini, güzelliğini ondan alıp kendini tastamam ediyor, o tamamlığın verdiği hazza, lezzete “ellerine sağlık” deniyor. Gel gör ki tuz artık gözle görülmüyor, sorsan tadına bakmayan yemeği bîhaber tuzun varlığından, say desen tabaktaki gördüğün malzemeleri, kimsenin aklına gelmez belki saymak onu da ama en çok o var aslında en çok yemeğe o katkı vermiş, yemek lezzetli olsun diye kendinden geçmiş…

Aşk da tam olarak bu işte dostlar, benlik hırkasının çıkarıldığı, sevgiliden giy diye gelen ne olsa eyvallah dedirten, gamı, kederi insana katık eden, ondan gelenden başka hiçbir şeyin ne hisse duyguya değdiği ne gönle girdiği, insanı hiç eden mefhum…

 

 

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments