Ağabeyim Mustafa Kemal

mustafa kemal

Ağabeyim Mustafa Kemal; Üç gün sonra telgrafını aldık: “Samsun’a çıktım, sıhhatteyim, merak etmeyin..

Ağabeyim Mustafa Kemal

mustafa kemal

”Anneciğim” dedi “Ben gidiyorum… Buraların da Selanik gibi olmak ihtimali vardır… Ben gittikten sonra yanılıp da sokağa çıkmayın… Benim işim mühim… Bu işte muvaffak olabilmem için huzuru kalple çalışmam lazım… Beni merak ve endişede bırakmayın… Giderken gözüm arkada kalmasın… Elimi, ayağımı bağlamayın… Memleket için çalışırken sizden yana bir üzüntüye duçar olmak istemem.”

Annem, heyecandan düşüp bayıldı… Doktor Rasim Ferit Bey’i çağırdık… O ilaç, bu ilaç derken annem biraz kendisine geldi…

O gece sabaha kadar uyumadık… Konuştuk…

Ertesi gün, araba kapıya dayandı… Annemle, Ağabeyimin birbirine vedaları çok hazin oldu… Sarıldılar… Öpüştüler… O, annemin ellerini tekrar tekrar dudaklarına götürdü… Annem, ağabeyimin boynuna sarıldı…

Aşağıya arkadaşları gelmişti… Âdetimiz mucibince alt katta erkekler olduğu için ben aşağı inmedim… Ağabeyim, merdivenin başında durdu… Gözlerini gözlerime dikti… Belki dakikalarca konuşmadan birbirimize bakıştık… Ben olanları ve olacakları düşünecek halde değildim…

“Niçin konuşmuyorsun Makbuş?” dedi.

Nemli gözlerimi ona çevirdim:
Ağabeyciğim, dedim. Ne konuşayım? Muharebeye gidersin, bilirdim… Terfian giderdin bilirdim… Bir vazife ile giderdin, bilirdim… Fakat bu gün ne için gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Benim aklım durdu bu gidişe…

“Evet, Makbuş”, dedi. “Merak etme bunu da bilirsin inşallah!”

Beni bağrına bastı… Veda etti… Merdivenleri atlayarak aşağı indi…

O, biraz sonra arkadaşlarının refakatinde arabasına binip kapıdan uzaklaştığı zaman, biz pencerelere yığılmış, gözyaşı döküyorduk…

Bizi gene annem teselli etti… Sert bakışlarını bana çevirerek:

“Sen asker kardeşisin” dedi. “Ayıp, ağlanır mı hiç askerin ardından? Üzüntünü kimseye belli etme… Misafirlere şerbet ez. Memleket için giden insan ölse bile ardından ağlanmaz.”

Tam üç gün, üç gece telefonumuz çalmadı… Hâlbuki Ağabeyim evde iken sık sık telefon çalardı. Onunla beraber çalışan arkadaşları Mustafa Kemal’in tevkifi için yapılan hazırlıkları muntazaman takip ediyorlar ve gizlice telefon ederek bildiriyorlardı… ,ayrılınca bizi tam üç gün kimse aramadı.

Üç gün sonra telgrafını aldık: “Samsun’a çıktım, sıhhatteyim, merak etmeyin..
(Ağabeyim Mustafa Kemal – Şemsi Belli)

 

 

 

Diğer inceleme yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
1
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments