
Zeigarnik etkisi; kişilerin tamamlanmamış veya bölünmüş-kesilmiş şeyleri, tamamlananlara göre daha kolaylıkla hatırladığını ifade eden psikolojik bir kavram.
Zeigarnik Etkisi: Yarım Kalmışların Hikayesi
Bugüne kadar yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey ya da unutmaya çalıştığınız halde bir türlü aklınızdan çıkaramadığınız, yarım kalmış bir ilişkiniz muhakkak olmuştur. Sonuçta hangimizin olmadı ki? İşte sizin “Hayatımın aşkıydı, yarım kalmıştık” nidalarıyla veryansın ettiğiniz bu durum, zannettiğiniz gibi o kişinin ‘hayatınızın aşkı’ ya da ‘varoluş sebebiniz’ olmasından kaynaklı olmayabilir. Yani işin içinde sizin tahmin ettiğinizden daha başka şeyler olması mümkün.
Bilim insanları, her duruma bir açıklama getirdiği gibi buna da enteresan bir cevap bulmuş; eğer yarım bıraktığımız bir şeyi unutamıyorsanız, Zeigarnik Etkisi’ne maruz kalmış olabilirsiniz… Zeigarnik Etkisi’nin oldukça ilginç bir ortaya çıkış hikayesi var. 1920’lerin ortalarında bir grup psikolog Berlin Üniversitesi’nin restoranına gidiyor ve burada tuhaf bir garsonla karşılaşıyorlar. Bu kalabalık grubun siparişlerini tek başına alan garson, duyduğu siparişlerin hiçbirini not almadan eksiksiz bir şekilde masaya getiriyor. Gruptaki psikologlar yemeklerini yedikten sonra restorandan ayrılmaya başlıyor ancak içlerinden biri garsonun bütün siparişleri nasıl aklında tutabildiğini merak edip geri dönüyor ve garsonla konuşmaya başlıyor.
Psikolog garsona siparişleri nasıl hatırlayabildiğini soruyor ama garson bırakın siparişleri, az önce restoranda yemek yiyen grubu bile hatırlamıyor! Garsonun söylediğine göre, gelen müşterilerden sipariş aldıktan sonra hepsini aklına yazıyor ve yemekleri masaya ulaştırır ulaştırmaz her şeyi aklından siliveriyor.
Bu da Zeigarnik Etkisi’ne ismini veren Zeigarnik ve ekibinin, yarım kalmış işlerin zihni sürekli meşgul ettiğini ancak tamamlanmış işlerin hafızadan silinip gittiğini fark etmelerini sağlıyor. Zeigarnik Etkisi’nin temelinde yarım kalmışlık/tamamlanmamışlık hissi yatıyor. İnsanlar tamamlayamadıkları iş ya da ilişki yüzünden başarmış olmanın beraberinde getireceği doygunluk ve rahatlama hissine de ulaşamıyor.
İlişkiniz bir sonuca ulaşamadığı için zihniniz size sürekli o ilişkiyi hatırlatıp duracaktır, bu çok normal. Ancak akıp giden zamanın unutturma ve duyarsızlaştırma etkisi Zeigarnik Etkisi’nden daha etkili olacağı için ayrılığın başında sürekli aklınıza üşüşen o anıları bir süre sonra daha az anımsayacaksınız. Yani tek ilacınız zaman!
Biraz önce bahsettiğimiz yarım kalan ve sonuca ulaşmayan ilişki, bu kez evlilikle neticelendiği için bir doygunluk ve başarmışlık hissi bünyenizi ele geçiriyor. Bu doygunluk da insanın ilk başlarda yaşadığı o ‘tatlı aşkı’ unutmasına ve yeni arayışlar içine girmesine neden oluyor. Her şekilde sizi zor günler bekliyor. Evliliğiniz aşkınızı öldürmesin istiyorsanız, heyecanınızı her daim canlı tutmaya bakın. Küçük maceralar ilişkinizi sağlamlaştıracaktır.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.