Değerli Gossive okuyucuları, bu yazımızda sizinle birlikte Latin Amerika’da (Peru’da) bulunan Dünya’nın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olan Machu Picchu antik şehrini okuyacağız.
MACHU PICCHU ANTİK ŞEHRİ ve ÖZELLİKLERİ
“Inka İmparatoru Pachacutec 15. yüzyılda Machu Picchu (“Eski Dağ”) olarak bilinen dağda bulutlar içinde bir şehir inşa ettirmiştir. Bu muhteşem yerleşim merkezi And platosundan başlayarak balta girmemiş Amazon ormanlarının Urubamba Nehrine kadar uzanmaktadır. Peru’nun Cusco şehrine 88 km uzaklıktadır.
Şehir, İnkalı bir hükümdar olan Pachacutec Yupanqui tarafından 1450 yılları civarında inşa ettirilmiştir. İspanyol istilacılar 1532 yılında buraları işgal ederken sık dağlar arasında kalmış bu şehir, istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmemiştir. Machu Picchu 200’den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapıdan oluşur. Şehrin 3000 basamağı bugün hâӀâ gayet iyi durumdadır.
İnkalar tarafından çiçek hastalığı salgınından dolayı terkedilmiştir. İspanyolların İnka İmparatorluğunu ele geçirmelerinden sonra şehir üç yüz yıl boyunca “kayıp” olarak kalmış ve 1911 yılında Hiram Bingham tarafından tekrar bulunmuştur.”
NASIL KEŞFEDİLDİ?
“Hiram Bingham, Yale Üniversitesi’nde çalışan bir tarihçiydi. Kendisi arkeoloji eğitimi de almamıştı. 1909 yılında Güney Amerika’da bir kongreye katılan Bingham, daha sonra buradaki ülkeleri gezmeye karar verdi.
Urubamba Nehri boyunca gezen Bingham, yerel halka İnka kalıntılarına nasıl gidilebileceğini sordu. Daha sonra yöre insanı ve arkadaşlarıyla birlikte İnka kalıntılarını gezen Bingham, Machu Picchu’yu keşfettiğinde orada çiftçilik yapan bir çifti gördü. Bu çiftle birlikte Machu Picchu’yu derinlemesine inceleyen Bingham, bölgenin haritasını çıkardı.
Sonraki yıl (1912) National Geographic, Peru Başkanı Leguia ve Yale Üniversitesi’nin sponsorluğuyla bölgeye tekrar gelen bilim adamı, 4 ay boyunca Machu Picchu’yu inceledi. Bölgede arkeolojik çalışmalar yapıldı.
Bingham, yaptığı katkılar nedeniyle takdir edilse bile tarihi eser kaçakçılığı yapmakla itham edildi.”
ANTİK KENTİN İNŞASI
“Machu Picchu temel anlamda 2 farklı bölüme sahiptir diyebiliriz. İlk bölüm insanların yaşadığı ‘şehir’ alanı, diğeri ise tarım yapılan ‘tarım’ alanı. Keza yapıyı yukarı ve aşağı olarak da ikiye ayırmak mümkün. Tapınaklar yukarı bölümde, depolar ise aşağı bölümde yer alıyor.
Yaklaşık 200 hanenin bulunduğu yapıda başarılı bir sulama sistemi kullanılmış. Taş kaldırımlar ve merdivenler ise yapı içinde ulaşımı sağlamak için inşa edilmiştir. Yapının doğu kısmının yerleşim alanı olduğu, batı kısmının ise dini ve toplu buluşma alanı olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Ayrıca bu bölgede Torreon adı verilen büyük bir kule bulunmaktadır. Buranın da gözetleme amaçlı kullanılmış olması kuvvetle muhtemel.
Yerleşim alanı düşük sınıfa tabi insanların kaldığı bir alandır. Burada depolar ve basit evler yer alır.
Kraliyet alanında ise asil insanların yaşadığı düşünülmektedir. Buradaki evlerin duvarları kızıl renklidir ve eğimli bir arazide sıralar halinde inşa edilmişlerdir.
2005 ve 2009 yıllarında Arkansas Üniversitesi, Machu Picchu yapısını lazerle tarayarak araştırmacıların hizmetine sunmuştur.”
KAYNAKLAR
https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/machu-picchu-220
https://www.enuygun.com/bilgi/dunyanin-7-yeni-harikası
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız…