HBO’nun geçtiğimiz sene ilk sezonunu yayına sürdüğü bir gençlik dizisi olan Euphoria, aslında gençliğe hitap etmekten ziyade temasını ”gençlik” olarak belirlese de, diziyi izleyenler olarak sert bir gerçeklikle karşı karşıya kaldığımızı söyleyebiliriz.
YARI BAYGIN İKEN AŞIK OLMAK / EUPHORIA
Geçtiğimiz günlerde yılbaşı özel bölümlerinden ilkinin yayınlandığı, Z kuşağının ünlü isimlerinden Zendaya’nın da rol aldığı Euphoria; bizim de ilgi odağımız haline geldi.
Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele eden Rue karakterine hayat veren Zendaya, yeni işlerinde ustalaşmak istediğini söylemişti. Bu yazımda Zendaya’yı bolca öveceğimden hiç şüphe yok.
”11 yaşındayken herkese ve her şeye karşı aşık olursunuz. Bu gerçek aşk değildir. Gerçek aşkta, sevgilisiz var olamazsın. Ayrı olmaktansa ölmeyi tercih edersin. Bütün dünya kararır. Ve önümüzdeki kişi dışında hiçbir şeyin önemi kalmaz. Gerçek aşk budur.”
Rue, rehabilitasyondan çıktıktan sonra yeni sınıf arkadaşı Jules ile tanışır. Jules’u ilk kez gördüğünde ise onun gibi birisini daha önce görmediğini iç dünyasında hayranlıkla tekrarlamadan duramaz.
Jules karakteri hakkında tamamen olumlu düşünmek zorlaşıyor. Rue’nun Jules ile iyileşmesi içimizi sıcaklatıyordu. Fakat Jules dizinin ilerleyen bölümlerinde çevresinden de Rue’ya iyi geldiğini sürekli duymaya başladı.
Rue ile olmak onun için artık daha çok zorlaşmıştı. Rue ise kendisinin Jules’a yük olduğunu düşünmeye başlamıştı. Uzun süre sürecek bir depresyona girmişti.
Her şeye rağmen Rue depresyonundan önce Jules ile hayatının en güzel günlerini yaşamıştı. Jules tek gecelik ilişkilerini anlattıktan sonra Rue, Jules’u korumaya karar vermişti.
Jules’un tek gecelik ilişkilerinin arkasında çok şaşırtıcı bir gerçek ortaya çıkmıştı. Lisede popüler çocuk Nate’in babasının Jules ile tek gecelik bir ilişki yaşadığını öğrenmek bizi şaşırtmıştı.
Trans bireyler ile ilişkiye girmesini tüm hayatı boyunca saklayan kişi Nate’in babasıydı. Nate ise çocukluğunda babasının kayıtlarını izledikten sonra, psikolojik ve yönelim olarak belli bir karmaşaya girmişti.
Bu durum kendisinin kimliğini açığa çıkarmamak için okulundaki güzel kız Maddy ile sevgili olduğunu düşündürdü. Maddy ise dizide Nate’in fiziksel şiddetine maruz kalmasına rağmen gerçekleri kabullenmiyordu.
”Ne zaman iyi hissedersem, bunun sonsuza dek süreceğini düşünüyorum. Ama sonsuza dek sürmüyor.”
Rue’nun uyuşturucu geçmişinin, babasının ölmeden önce kullandığı sakinleştirici ilaçlar olduğunu öğreniyoruz. Rue, hayattaki en yakın arkadaşı olan babasını kaybedince uzun süre kendisine gelemiyor.
12-13 yaşlarından itibaren sakinleştiricilere bağımlı olarak yaşayan Rue en sonunda aşırı dozdan 4 gün komada kalıyor. Annesinin ve küçük kız kardeşini hayal kırıklığına uğrattığı için kendisini suçlu hissetti.
Rehabilitasyondan çıktıktan sonra kısa bir süre de olma madde almaya devam etti. Jules ise en yakın arkadaşının en yakın arkadaşı olması için yaşaması gerektiğini söyleyerek, Rue’nun madde bağımlılığını bırakmasını istediğini söylemişti.
”Biriyle birlikteyken, işlerin yolunda gitmediği zamanlar olur ya hani. Ama sormaya da korkarsın çünkü alacağın cevap şu anda hissettiğin şeyden daha kötü olabilir.”
Dizide ki bir diğer karakter Cassie ise yeni sevgilisine çok aşıktır. Yeni sevgilisi Chris ise hayatında ki güçsüzlüklerini Cassie gibi güzel bir kızla sevgili olarak kapatabileceğini düşünüyordur.
Cassie hamile olduğunu öğrendikten sonra asıl yardımı Chris’ten değil annesinden aldı. Chris, sanki ayak bağı olacakmış gibi davrandığı için Cassie ilişkilerini gözden geçirme kararı almıştır.
Euphoria’da; hamile kalan genç bir kızın erkek arkadaşı tarafından uğradığı psikolojik şiddetin de üstünde duruldu. Cassie’nin yaşadıklarını izlediğimde ”Dur artık, seni seven sensin. O değil.” diye bağırasım geldi.
”İlk denediğinde uyuşturucular da iyi gelmemiş miydi?”
Kat’in Rue’ya söylediği bu cümle, aşkın da aslında bir uyuşturucu gibi bir yandan insanı hayata bağladığı bir yandan da hayattan kopardığını hissettirdi.
Rue uyuşturucu bağımlılığını bıraksa bile başka bir bağımlılık kazanmıştı. Yarı baygın bir halde tüm sevgisini Jules’a vermişti. Jules ise bu aşkın yükünde daha fazla kalamadı.
Dizide ki bir diğer ilişki ise Kat ile Ethan arasında gerçekleşiyordu. Dönemin ilk günlerinde Kat ile aynı sırayı paylaşan Ethan en sonunda duygularını şu cümlelerle itiraf etti:
“8 ile 12 yaşlarım arasını çok hatırlamıyorum. Sadece dünya hızlı, beynim yavaş hareket ediyordu.”
Rue; Beyninin işleyişinden nefret ediyordu. Bir düşünceye saplanmasından nefret ediyordu, mesela boğulmak.. Hayatından nefret ediyordu, kötü olduğu için değil, beyninden ve vücudundan nefret ediyorken geri kalan kısmından zevk almak zordur.
Rehabilitasyon buluşmalarında bir diğer uyuşturucu bağımlısı Ali ile tanışmıştı. Ali ise yeni kuşağın sorunlarını dinlerken bir yandan şaşırıyordu bir yandan da Rue’ya ilk zamanlarda kullandığını fark ettiğini söylemişti.
”Kendini öldürmeyi bırakınca haber ver, gidip pankek yeriz.”
“Dünya gerçekten çok çirkin ve kimse bunu sorun etmiyor gibi. Herkes, herkesi insan değilmiş gibi göstermeye çalışıyor.”
Rue böyle dediğinde ve bunun bir parçası olmak istemediğini söylendiğinde bir kere daha anlıyoruz. Ali’ye hak veriyor bir şiire inanmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlıyoruz.
İnternetin yüksek tempolu doğasının Z kuşağının deneme hevesi ile birleştiğini vurguluyor. “Toplumumuz hâlâ antika güzellik, makyaj ve cinsiyet normlarını konuşurken Gen Z’in pişmanlık duymayan kendini ifade etme yaklaşımı bu normları her zamankinden daha yayılmacı bir şekilde ortadan kaldırmaya çalışıyor” diyor.
“Temelde, Gen Z bir şey hakkında tutkulu olmaya karar verdiğinde, orman yangını gibi yayılıyor” diye de eklemeden geçmiyor.
Zendaya’nın sıradaki projelerini heyecanla beklediğimi de söylemekten geçemem. Euphoria ‘nın yılbaşı için yayınlanan 2 bölümünü de izlemenizi öneriyorum. 2. sezonunda görüşmek üzere.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.