Türkler Nasıl Müslüman Oldu?

Türkler neden Müslüman oldu. Bu yıllardır tartışılmakta ve tarihçiler bu konuda ortak nokta da bulamamakta.

Türkler Nasıl Müslüman Oldu?

Okullardaki müfredata göre Türklerin 9. Ve 10. yy’da İslamiyet’i benimsediği yazılmıştır. İslamın Türklerin inanışı şamana benzetilmesi dolayısıyla Türklerin İslamiyete girmek istediği öne sürülür. Diyanete göre ise Türkler İslam dinini hiçbir zorlama olmadan kabul etti. Dinayet bunun başlıca sebeplerinin şöyle ifade ediyor.

  1. İslam dini İslam medeniyet üstünlüğü
  2. İslama girmeden önce Türklerin eski dini inançlarının İslama yakın olması ve İslamın getirdiği üstün prensiplerin Türk milletinin ruhuna uygun olması.

Bazı kaynaklara göre ise Türklerin Müslüman olma serüveni 670 yılında başlayıp 740’lara kadar uzanmıştır.

Türk şehirleri

Türkler o yıllarda Buhara, Semerkant, Talkan  Baykent gibi şehirlere yerleşmiş, yaşıyorlardı. Deri, pamuk, altın ve kağıt işleri ile geçimlerini sağlıyorlardı. Zenginlik içinde oldukları söylenebilirdi. Türklerin zenginlik içinde yaşaması diğer milletlerin iştahını kabartsa da Türkleri karşılarına almayı pek göze alamıyorlardı.

Müslüman Arapların Türklere İlk Saldırıları

Araplarda bunların içindeydi. Çünkü daha önce Türklere saldıran Muhammed bin Cerir komutasında kiler büyük bir bozgun yaşamışlardı. Ancak sonrasında Ceyhun nehrinin altında kalan Horosan Araplar tarafından işgal edildi. Ve bu işgal 70 yılın sürecin ilk fitillerini yakmıştı. Horosa’nın işgal edilmesiyle Araplar cesaret aldı. Horosan valisi olarak Beydullah bin azat atandı. Bundan sonraki ikinci hedefleri Buharaydı. Araplar ilkinden daha karabalık bir orduyla buhara ya doğru yola çıkıldı. Buhara meliki Kibac Hatun diğer Türk beyliklerinden yardım istedi. Ama bu yardım kendisine gelmedi.

türk boyları

Araplar ilkinde Buhara’yı işgal edemese de şehri talan ettiler. İkinci bir saldırıya hazırlanmak için geri döndüler. İstediği yardımın gelmeyeceğini anlayan Kibac Hatun Arap komutasındaki Said ile anlaşmak zorunda kaldı. Kibac Hatun bu anlaşmaya göre Said diğer Türk beyliklerine yapacağı saldırıda önüne çıkmayacaktı. Said güvence adına Buhara’nın asilzadelerinden rehinler aldı.

Said yönünü Semerkant’a çevirdi. Semerkant’ı baştan aşağı talan etti. Bunun sonucunda ise binlerce genci köle pazarlarında satmak için Horosan’a getirdi. Said’in Türklere karşı bu tutumu Kibac Hatundan esir alınan asilzadelerin kanına dokundu. Ve Türk asilzadeler tarafından hançerlenerek öldürüldü. Bu olaydan sonra asilzadeler Arapların elinden kaçarak bir dağa sığındı. Söylentilere göre açlıktan öldükleri rivayet edilir.

Said’den sonra,  Horasan Valisi Salim bin Ziyad olur. Ziyad’da ayni şekilde 680 yılında Türkleri İslamlaştırmak ve şehirlerini talan etmek için saldırır fakat püskürtülerek geri çekilirler.. Bu sefer, kendi orduları Türkler tarafından talan edilerek silahları alınır.. Daha sonra Araplar daha güçlü bir orduyla tekrar saldırır ve Türkleri gene talan ederler.. Bu talandan her Arap 2400 dirhem alır.

türk boyları

Büyük Katliam

O tarihte, Sicistan’ın Türk Hükümdarı Rutbil’dir ve Araplara vergi vermektedir. Haccac, bununla yetinmez ve Beydullah’ı Rutbil’in üzerine göndererek ondan tam olarak teslim olmasını ister. Rutbil önce bu teklifi kabul etmek istemez.. Bunun üzerine Ubeydullah Rutbil’in üzerine yürür. Rutbil 18 fersah geriye çekilerek Ubeydullah ve ordusunu kuşatma altına alır. Ubeydullah, Rutbil’den kurtulmak için 700.000 dirhem teklif ederse de Rutbil kabul etmeyerek Arap ordusunu büyük bir bozguna uğratır.

Buna çok kızan Haccac 40.000 kişilik büyük bir ordu toparlayarak, Abdurrahman İbn Esas komutasında Rutbil’in üzerine gönderir. Rutbil’i yenemeyeceğini anlayan Esas, bu sefer onunla anlaşır. Bu olay karşısında çılgına dönen Haccac, Esas’ı yakalatmak üzere bir birlik gönderirse de, Esas’ın ordusu bu birliği yenilgiye uğratır ve geri kalanları da Basra’ya kadar sürer. Ancak burada yenilen Esas’ın ordusu dağılır ve Esas Rutbil’e sığınır. Bunun üzerine Haccac, Esas’ı kendisine vermesi için Rutbil’i tehdit eder.

Araplar Türk şehirlerini bozguna uğratsa da hiçbir zaman kalıcı başarılar elde edememişti. Elde ettikleri şehirler Türkler tarafından her defasında geri alınmıştı. Tarihler 705 yılını gösterdiğinde  Kuteybe İbni Müslim Horosan’a vali olarak atandı. Kuteybe Türk topraklarını kalıcı olarak almak istiyordu.

Askerlerine “ Allah kendi dininin aziz olması için size bu toprakları helal kıldı” dedi.

türk boyları

Araplar Türkleri katletti

Türkler ile 2 ay süren bir savaş gerçekleşti. Bunun sonucunda ateşkes antlaşması yapıldı ve Türkler haraca bağlandı. Fakat anlaşmaya rağmen Kuteybe tüm şehirlere girdi. Sabrı taşan Türk milleti artık iyice ayaklanmaya başladı. Sivil halkta Araplara karşı silahlandı. Fakat bu naifi bir giriş oldu. Kuteybe güçleri silahlanan herkesi öldürdü. Türklerin mallarına da el koydular. Sonrasında Kuteybe’nin getirdiği Arap aileleri Türk şehirlerine yerleştirildi. Türkler direnmeye devam etmekte ve Kuteybe’yi bazı savaşlarda başarısızlığa uğratmakta idi.

Bunun üzerine Kuteybe her bir Türk başı için askerlerine 100 dirhem vaad eder. Para hırsı ile gayrete gelen Araplar, şehri istila ederler. Bütün direnen Türkler kılıçtan geçirilerek tam bir katliam yapılır, Araplar Türk kadınlarına tecavüz ederler, beğendikleri kadınları ya cariye olarak kullanmak ya da köle pazarında satmak üzere alıkoyarlar. Erkeklerden de binlerce kişiyi köle olarak satmak üzere beraberlerinde götürürler.

Araplardan oluşan yeni bir idari kurumlaşma yapılır. Diğer beyliklerden tepkiler gelmeye başlayınca da, Buhara Melikesi Hatun’un oğlu Tuğ Sad kukla hükümdar yapılır. Tuğ Sad tarihe hain bir işbirlikçi olarak geçer. Daha sonrada Müslüman olarak oğluna da, efendisi Kuteybe’nin ismini vererek bağlılığını kanıtlar. Etkili bir kolonizasyon yapmak isteyen Kuteybe bunun için öncelikle yerli halkı İslamlaştırmaya başlar.

türk boyları

Buhara halkı önceleri Müslüman olmuş gibi görünseler de bu dini kabul etmek istemezler. Kuteybe Türklerin aslında Müslüman olmadıklarını, evlerinde İslami kuralları tatbik etmediklerini anlar ve yeni bir yöntem geliştirir. Bu yönteme göre Türkler evlerini Araplarla paylaşmak zorunda bırakılırlar ve bu şekilde bire bir kontrol altına alınırlar. İslami kurallara uymayanlar ise ağır cezalara uğratılırlar.

Kuteybe’nin bu zorlamaları karşısında, halktan bazı direnişçiler çıkar ,gizlice silahlanırlar. Bu durum karşısında Araplar camiye dahi silahsız gidemez olurlar. Kuteybe baskıları arttırır, kendi aralarında örgütleşen Türkleri yakalattırıp öldürtür.

Kadınlar, kızlar Araplara cariye yapılırlar. Buhara Türkleri bu yıllarda dünyadaki çok az milletin yaşadığı vahşeti ve ızdırabı yaşar. Kuteybe’nin getirip Türk evlerine yerleştirdiği Arap’lar, Türklerin o zamana kadar yaptıkları bütün birikimlerinin üzerine konarlar, Türklerin tarlalarını alır ve Türkleri o tarlalarda çalıştırırlar. İşte Tek din İslam oluncaya kadar savaşın diyen ayet, Arapları Türklerin sırtından geçimlerini sağlayacak ortamı yaratmıştır.

türk boyları

Türkün En Büyük Düşmanı Araplar

Allah dini dedikleri İslam, Ahzab Suresi / 50 de olduğu gibi, savaşta gasp edilen Türk kızlarını da ganimet olarak görür, ve Araplara cariye olmalarını helal kılar. Cuma namazı zorunlu hale getirilir. Yine de Türklerden rağbet görmez. Bunun üzerine Kuteybe, namaza gelenlere 2 dirhem vaad ederek önce fakirler üzerinde İslam’ın etkili olmasını temine çalışır. Bu uygulama nispeten başarılı olur. Fakir halktan para için camiye gidenler olur.

Buharadav yaşananlar diğer Türk şehirlerinin de gözünü korkutmuştu. Diğer şehirler ufak ufak Kuteybe ile anlaşma sağlamaya başladılar. Türklerin bütünlük sağlayamaması Arapların işini kolaylaştırmıştı ve Türk beylikleri tek tek talan edilmişti. Kibac hatun yardım istediğinde bu yardım isteğine karşılık vermeyenler için aynı son kaçınılmaz oldu. Bu olaylardan Türklerin daha o zaman da aralarında tam bir birlik ve beraberlik sağlayamamış olduklarını görüyoruz

721’de Abbas ve Mesleme adında iki komutan önderliğinde kurulan hilafet ordusu Yezid İbni Mehleb ile savaşır. Bu savaşta Abbas ve Yezit İbni Mehleb olur. Yezit’in kafası kesilerek halife Yezit İbn Abdülmelik’e yollanır. Mesleme, Mehleb’in yakını olan yaklaşık 300 kişinin daha kafasını kestirerek öldürtür. Aralarındaki savaş, Mehleb taraftarlarının tamamen yok edilmesi ile biter.

Kuteybe’nin ölümüyle birlikte Türk topraklarına yapılan akınlar eskisi kadar başarılı olamamıştır.

 

 

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
9431
Tags:
5 1 vote
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments