
TEREKEME TÜRKLERİNİN ATASÖZLERİ
Atasözleri, uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş; kültürel motiflerdir. Öğüt verici nitelikte olmaları yanında, ağızdan ağza geçen bilgiler olarak kabul edildiklerinden, yaşanmış veya yaşanmakta olan kültürün göstergesi olarak da bir değer taşımaktadırlar. Bu bakımdan atasözleri, sadece folklor araştırmalarında değil, bütün tarih araştırmalarında yararlanılabilen kaynaklar olma özelliği taşımaktadırlar.
Atasözleri, anonim Türk halk edebiyatının en önemli ürünlerindendir ve Türk dünyasında atasözü terimini karşılayan çok çeşitli terimler vardır. Çuvaşlarda “cumak”, “samah”, “oranlama”, Altaylarda “ülger- comak”; Kazan’da “eski söz”; Kırım‟da “kartlar sözü”, “hikmet”; Doğu Türkistan’dan Kırım‟a uzanan sahada “makal”; Türkistan, İran ve Afganistan’da nakıl; Doğu Türkistanda “tabma”, “ulular sözü”; Kerkük’te “darb kelam”, “emsâl”, “cümle- i hikemiyye”, “deme”, “demece”, “deyişet”, “eskiler sözü”; Anadoluda bazı yörelerde “deyişet” ve “ozanlama” denildiği de görülmektedir.

Karapapaklar veya Terekemeler günümüzde Gürcistan, Azerbaycan, İran ve Türkiye başta olmak üzere Orta Asya ve Kafkaslardaki birçok bölge ve ülkede yaşamaktadır. Papak, kuzu derisinden yapılmış başlığa denir. “Kara papak” giymelerinden dolayı bu adla anıldıklarını ifade edilir. Karapapaklara‚ Terekeme de denilmektedir. Terekeme kelimesi yapı olarak‚ Türkmen sözünün Arapça çoğul şekli olan‚ Terâkimenin halk ağzıyla söyleniş biçimi olduğunu söyleyen de vardır.
Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Türk boylarının atasözlerinde de önemli benzerlikler olduğu görülmektedir. Birçok atasözü, bir iki ses değişmesiyle, bazen bir iki kelime değişmesiyle öteki Türk lehçelerinde ve ağızlarında da görülmektedir. Bahis konusu olan atasözlerine bu Terekeme- Karapapak Türklerinin ağızlarında da kolaylıkla rastlanılır.
Terekemeler güç koşulların biçimlendirdiği doğayla iç içedir. Ortak ürünlerin çoğunda olduğu gibi atasözlerinde de doğayla ilgili deneyimlere, izlenimlere, benzetmelere yer verilir. Yalnız bir cümleyle dünya görüşü özetlenir.
Türkler tarihi süreç içerisinde oldukça geniş bir sahada parça halinde yaşasalar da bu parçaların benimsedikleri atasözlerinin aynı yahut büyük ölçüde birbirine benzemesi onların düşünce yapılarının mekâna göre değişmediğini göstermektedir.
ATASÖZLERİNDEN ÖRNEKLER
- Utan utanmazdan, gorh gorhmazdan.
- Vaḫtsız ġonaġ öz kisesinden yeyer.
- Vaḫtsız öten horuzun başını keserler.
- Yahşı dost pis günde belli olar.
- Yatan aslandan, gezen tilki iyidir.
- Yaz da çeken zehmeti gışta çeker lezzeti.
- Yaz gününün yağışı, ermeni arvadın doğuşu.
- Ye kavurmayı iç suyu dondurursa dondursun, ye balı içme suyu yandırırsa yandırsın
- Poşaya bir verirsin iki ister, yatmaya da yer işter.
- Sanat altın bilerzikdir.
- Sen ağa, men ağa – inekleri kim sağa? Senden hereket – menden bereket.
- Sevildiğin yere çok gitme, kal ḫar muhabbetin etibar olmaz.
- Sıçmadığı bulak başı yok.
- Söz dediğin bir söküntü, çektikçe sökülür.
- Ne evinden kıs hırsız olsun, ne eşikten kıs yosma olsun.
- Ne gelin olduk gelinlere karıştık, ne kız olduk kızlara karıştık.
- Ne tökersen aşına o da çıkar karşına.
- Ocaktan kül eksik olmaz.
- Oğluna kız arayacağına, demir çarık geyinip demir asa alıp kızına er arayacaksın.
Terekemeler ile ilgili Esra Sarı’nın yazısını okumak için tıklayınız.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.