Birçok ülkenin siyasi tarihinde dramatik olaylar vardır. Türkiye’nin koyu döneminin en hüzünlü ve dramatik olayı, Erdal Eren’in asılmasıydı. Erdal Eren yargılandığı mahkemede idama mahkum olmuştu.
TEOMAN’IN 17’SİNİN HİKAYESİ / ERDAL EREN
İşkencelerle ölümler devam ederken, mahkemelerin verdiği idam kararları da uzamaya başlamıştı. Alınan idam kararları birkaç ay içerisinde ki yargılamalar sonucu alınıyordu. Buna en somut örnek Erdal Eren’in idamı oldu.
2 Şubat’ta göz altına alınan Erdal Eren, tarihin en hızlı yargılanmasının ardından 19 Mart 1980’de yani, 46 gün sonra idama mahkum edildi. Erdal Eren’in henüz 17 yaşında olması, avukatlarının sundukları deliller ve tanıkların ifadeleri kararın uygulanmasını engelleyemedi.
1980 günü Yukarı Ayrancı Hoşdere Caddesi üzerinde yazılamaya çıkan ODTÜ öğrencisi Sinan Suner, polisin müdahalesiyle karşılaşmış ve orada öldürülmüştü. Bunun üzerine içerisinde Erdal Eren’in bulunduğu devrimciler 2 gün sonra, 2 Şubat’ta Sinan Sunar’ın öldüğü yerde anma toplantısı düzenlediler.
”Sinanlar ölmez” sloganı atılırken etrafı askerler sarıyordu. Göstericiler dağılmaya başlamıştı ki silah sesleri duyulmaya başladı. Erdal da geri çekilmişti. Bir apartman bahçesindeydi.
Üzerine doğru gelen jandarma birden sırtından aldığı kurşunla yüzükoyun önüne düşmüştü. Askerler Erdal Eren’in etrafını sardılar. Erin katili olduğunu söylemeye başladılar.
Erdal Eren’in avukatları ise iki kez itiraz talebi sunmalarına rağmen ikisi de reddedilmişti. Reddedilen talepleri şunlardı: Otopsi raporunda askerin sırtındaki kurşun deliğinin etrafında yanık hanesi bulunduğu belirtiliyordu.
Adli tıbba göre kurşun yarasının etrafında yanık hanesi bulunuyorsa, bu yakın ateş delilidir. Bu bulguların güçlenmesi için yeniden keşif istenmişti.
Yargının hızı şaşırtıcıydı. 19 Mart günü yani olayın üzerinden daha 45 gün geçmeden mahkeme kararını verdi: İdam. Ne olay yerinde keşif yapılmış, ne de savunmada dile getirilen kanıtlar üzerinde durulmuştu.
Erdal idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler Savaş Ay ve Emin Çölaşan’a, “avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18’den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını” söyledi. İdam kararı verilen Erdal Eren’in 17 olan yaşı bir gün içinde 18 olarak büyütüldü ve sonrasında hemen idam edildi.
Ağabeyi Erkan Eren, Erdal’ın Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu kaldığı dönemde gördüğü ağır işkencenin izlerine tanık olduğunu dile getirdi. Erdal’ın idam edildiği tarihte yaşının 18’den küçük olduğunu belirten Erkan Eren, infazı radyodan öğrendiklerini ve Erdal’ın kimsesizler mezarına gömülmek istendiğini söyledi.
Boşver beni
Mühim değilim
Bu O’nun hikayesi
Çok beyazdı, kir tutardı
Ömrü kelebek kadardı
Mektupları şişedeyken
Bir de bakmış deniz yokmuş
Tek başına dans ederken
Mutsuzluktan sarhoşmuş
Daha onyedi, onyedi, onyedi, onyediymiş
Daha onyedi, onyedi, onyedi, onyediymiş
Daha onyedi, onyedi, onyedi, onyediymiş
Oyundan kalkmak isterken
Kağıtlar dağıtılmış
Bu hava boşluğunda
Artık her şey satılıkmış
Trafikte akmayan
Hep onun şeridiyken
Söylediği son şarkı
Elveda Zalim Dünya’ymış
Daha onyedi, onyedi, onyedi, onyediymiş
Daha onyedi, onyedi, onyedi, onyediymiş
Daha onyedi, onyedi, onyedi, onyediymiş
Teoman 17 şarkısını akrabası olan Erdal Eren’e yazdığını söylemiştir. CnnTürk’te Erdal Eren ile akrabalığını anlatan Teoman, o zamanlardan beri ailesinde Erdal Eren’in her zaman anıldığını da belirtmişti.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.