Pakistan, İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadele veren Muhammed Ali Cİnnah önderliğinde ki Müslümanların 1947 yılında Hindistan’dan ayı bir devlet kurmasıyla oluştu.
Uzun yıllar Hindistan ile nüfus, toprak ve sınır tartışmaları yüzünden çatışmalar ve gerginlikler yaşandı.
İç iktidar mücadelelerinin ardından 1971 yılında Pakistan Halk Partisi(PPP) lideri Zülfikar Ali Butto yönetime geldi.
Butto ailesinden birinin yönetime gelmesinde, Sind eyaletinin en büyük toprak sahiplerinden biri olmaları etkili olduğu söyleniyor.
PPP her ne kadar sol parti olsa da,aile partisi olarak devam etmiştir. Zülfikar Ali Butto ise geliştirdiği yeni demokratik sisteme askeri darbe sonrasında idam edilmiştir.
Askeri darbeden sonra yeni partiler açılmaya başlandı.1985 yılında da yeni partiler hakkında düzenlemeler tamamlandı. Babasının idamı sonrasında sürgün edilen Benazir Butto ülkesine dönerek muhalefete başladı.
Bir yandan iç siyasi kargaşa ve etnik çatışmalar, diğer yandan Afgan uçaklarının sınır köylerine yaptığı baskınlar ve Affan gizli servisinin sabotajları Pakistan’a zor günler yaşattı.
Babasının idamından sonra ev hapsine giren Butto, İngiltere’ye sürgün edildi. Harvard’da hukuk eğitimini tamamladı. Oxford’da da yüksek lisans eğitimini bitirdikten sonra ülkesine geri dönüş yaptı.
İngiltere’de olduğu süre zarfında partinin çalışmalarını devralmış ve devam ettirmiştir. Belazir Butto’nun hayatının büyük çoğunluğu sürgün ve ev hapsi ile geçmişti.
Ülkesine döndükten sonra 1977 serbest seçimlerinde seçimi kazanarak ilk kez bir Müslüman ülkenin kadın Başbakanı oldu.
2 Aralık’ta başbakan olarak göreve başladı. Yoğun yolsuzluk suçlamaları altında kalan hükûmet 20 ay kadar sonra, askeri güçlerin desteğindeki devlet başkanı Gulam İshak Han tarafından, yeni seçimlere gidileceği gerekçesiyle devrildi.
Bundan sonra Pakistan’da ki siyasi eğilim Benazir yanlısı birliğinden oluşan Demoktarik hak birliği ile Butto karşıtları ve İslamcılardan oluşan İslami Birlik çatısı altında ikiye bölündü.
1993 seçimlerinden sonra Butto yine zaferle çıktı.
İslamcılar buna daha fazla dayanamadılar ve 1996 Kasım ayında Cumhurbaşkanı Faruk Legari, Butto’yu görevden alıp, parlamentoyu feshetti.
Tekrar yolsuzluk iddiasıyla görevinden alınan Butto, kendisine yöneltilen suçların doğruluğu kesinleşmedi.
Benazir Butto’nun zengin toprak sahipleri hakkında yaptığı reformların ülkede ki güçlü kesimlerce hoş karşılanmadığı bilinmekteydi. Fakat Butto, ülkesinde ki herkesin hakkını gözeten bir liderdi.
Benazir Butto,liderliği süresinde feodaliteye karşı mücadele etti. Görevden alınmalarının nedeni de yaptığı reformlardı.
Yönetim Butto’nun reformlarıyla tekrar karşılaşmamak için başbakanların en fazla iki dönem görev yapabilecekleri yolunda bir anayasa değişikliği yaptı.
2007 yılında Pervez Müşerref , Benazir Butto’yla Pakistan’a geri dönmesine zemin hazırlamak üzere müzakerelere başladı. Böylece Butto’nun Ocak 2008’de yapılacak olan başbakanlık seçimlerine muhalefet lideri olarak katılma olasılığı doğdu. Butto hakkında açılan davaların o zamana kadar sonuçlanması bekleniyordu.
Seçim çalışmalarına katılmak üzere Pakistan’a dönüş kararı alan Butto’ya karşı, El-Kaide örgütünün saldırı tehdidinde bulunması üzerine, Müşerref, Butto’nun dönüşünü ertelemesini ve yüksek mahkemenin kendisiyle ilgili af istemine ilişkin kararını beklemesini istedi.
Bu isteğe uymayan Benazir Butto, 18 Ekim 2007 gecesi, 8 yıllık sürgünden sonra Pakistan’a geri döndü.
Ancak yandaşlarının sevgi gösterileriyle karşılanan Butto aynı gün bombalı bir suikast girişimine hedef oldu. Karaçi kenti yakınlarında gerçekleşen ve Benazir Butto’nun yara almadan kurtulduğu bu saldırıda 138 kişi yaşamını yitirdi, 248 kişi de yaralandı.
27 Aralık 2007’de Rawalpindi’de düzenlenen bir mitingin ardından, silahlı bir adam bombayı patlatmadan önce arabasına ateş etti. Saldırgan, kendisi ile birlikte 20’den fazla kişinin de ölümüne neden oldu. Butto, hemen hastaneye götürüldü ancak ağır yaralandığı için hayatını kaybetti.
Benzersiz kadın Doğu’nun kızı Benazir Butto’nun ölümünden sonra ülke de 3 gün yas ilan edildi.
Butto’nun ölümünün ardından isyanlar ülke genelinde patlak verdi. Ülkenin en popüler demokratik liderinin kaybı Pakistan’ı kargaşaya sürükledi ve nükleer silahlı bir ulusun tehlikeli boyutlardaki istikrarsızlığını iyice artırdı.
Sadece Pakistan’a değil tüm dünyaya İslam dünyasında kadın lider olmanın ne demek olduğunu ispatladı. Dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tansu Çiller ile savaşın ortasında Bosna Hersek’e yaptıkları ziyaret tüm dünyada ibretle takip edildi.
Ülkesinin laik ve aydınlık yüzüydü ve ülkesi için çalıştı hayatı boyunca ve yine babası Zülfikar Ali Butto gibi Rawalpindi kentinde hayata veda etti ve yine siyasi bir cinayetle.
“…Hangi ülkede olursa olsun modern toplumda kadının işi hiç de kolay değil. Erkeklerle eşit olduğumuzu kanıtlamak için daha çok uzun bir yol kat etmemiz gerekiyor. Ne yazık ki erkeklerin çoğu kadınları hala zayıf ve aşağılanabilir insanlar olarak görüyor ve kadın haklarını korumak isteyen erkekleri de baskı altına almaya çalışıyor.”
Söylediği bu sözle Butto, kadının lider olabilmesi için daha fazla gayret göstermesi gerektiğinin, her iki cinsiyetin eşit şansa sahip olmadığının altını çizmektedir.
Benazir Butto, sadece İslam dünyasının ilk başbakanı değil; dünyanın görevde olduğu süre içerisinde doğum yapan ilk kadın başbakanı da olmuştur.
“…Benim seçilmem bütün kadınları güçlendirdi, İslam’ın ılımlı yorumunu ön plana çıkardı ve Pakistan halkına daha iyi bir yaşam umudu verdi.”
Benzersiz kadın Benazir Butto, umarız ki tüm dünyaya özellikle İslam coğrafyasına bir örnek teşkil eder ve kadınların daha güçlü olma azmine tanık oluruz.
Doğu’nun kızı Pakistan’ın kara gülü Benazir Butto, ülkemizde de dünyada da değer verilen kadın lider olarak yaşamaya devam ediyor.
Suikaste uğramadan önce bu sözleri söylemişti:
“Sömürünün olmadığı, sosyal adaleti ve kanun egemenliğini temel alan bir toplum istiyoruz. Yoksulluğun, geri kalmışlığın, politik ve feodal çatışmaların karşısındayız. Çünkü bütün bu olumsuzlukları, insanlığın gelişmesi ve onuru için engel olarak görüyoruz.”
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.