Seçimin Uluslararası Yankıları
Moldova’nın güney komşusu olan Romanya seçim sonucunu merakla bekleyen ülkelerden birisiydi. Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, Sandu’yu kazandığı seçimden dolayı tebrik eden ilk devlet başkanı oldu. Sandu’yu telefonla arayarak bizzat tebrik eden Iohannis, ardından Twitter’da bir paylaşımda bulunarak Sandu’yu internet üzerinden tebrik etmeyi de unutmadı. Ayrıca Sandu başkanlık görevini üstlendiğinde ve Moldova’nın AB’ye entegrasyon yolu tartışıldığında Iohannis’in Kişinev’i ziyaret edeceği ve bu yolda Moldova’yı sonuna kadar destekleyeceği açıklandı. Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis’ten sonra Romanya Başbakanı Ludovic Orban da Sandu’ya tebriklerini iletti. Romanya, Rusya yanlısı İgor Dodon ile pek verimli bir dönem geçirememişti. Avrupa yanlısı Maia Sandu’nun başkan olmasıyla birlikte yüzünü Avrupa’ya dönen bir Moldova, Romanya için her zaman Rusya yanlısı bir Moldova’dan daha faydalı olacaktır. Sandu’nun başkanlığı başladığı andan itibaren sürekli yukarı doğru ivmelenecek bir Moldova-Romanya ilişkisi bekliyorum. Moldova, Romanya’dan alacağı destek ile AB entegrasyonunda ilerleyecektir.
Moldova’nın kuzeydoğu komşusu Ukrayna da en az Romanya kadar seçimleri takip etti. Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis’in ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, Sandu’yu tebrik eden ikinci devlet başkanıydı.
Sandu’nun başkanlığı döneminde Moldova ile Ukrayna arasındaki ilişkileri daha üst seviyeye çıkartmak istediğini belirten Zelensky ayrıca ilişkileri Avrupa Birliği üyeliği yolunda güçlendirmeyi dört gözle beklediğini ifade etti. Tıpkı Romanya gibi Avrupa yanlısı bir tutum sergileyen Ukrayna’nın da Avrupa Birliği yanlısı Maia Sandu’ya karşı tutumu gayet olumlu.
İlerleyen yıllarda Transdinyester sorununun çözümü için Transdinyester ile sınır komşusu olan Ukrayna’dan bu alanda bir yardım alınabilme ihtimali bence düşük de olsa mevcut.
Bu seçimin ardından Maia Sandu’yu ilk tebrik eden ülkelerden birisi de Rusya oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sandu’yu tebrik eden bir telgraf gönderirken telgraftaki “ilişkilerin yapıcı bir şekilde gelişmesini büyük bir hevesle beklendiği” kısmı dikkat çekti.
Kremlin’in desteklediği İgor Dodon seçimi kaybetmiş olsa bile Rusya’nın Moldova ile kurduğu yakın ilişkiyi kaybetmeye niyeti yok. Eski bir Sovyet ülkesi olan Moldova ile her zaman ilişkisini yakın tutmaya çalışan Kremlin Sandu liderliğindeki Moldova’nın Avrupa Birliği’ne yakın olmasından pek hoşnut olmayacaktır. Avrupa yanlısı Maia Sandu burada güçlü bir sınav verecek. Rusya ile ilişkilerin sekteye uğraması veya Avrupa Birliği ve ABD ile olası bir yakınlaşma Moldova için geri dönüşü olmayacak sorunlar yaratabilir.
Rusya böyle bir olay karşısında Moldova’nın içerisinde bulunan, Rusya tarafından desteklenen ve de facto bir devlet olan Transdinyester Sosyalist Cumhuriyeti’ni olası bir AB-Moldova yakınlaşması sırasında kullanabilir ve Transdinyester ile Moldova’yı tamamen birbirinden ayırabilir. Yakın zamanda Avrupacı ve Amerikancı bir hareket esnasında bulunan Ermenistan’ın işgal ettiği Karabağ’dan Rusya gözetimindeki Azerbaycan tarafından kovalanmasını düşünürsek eğer Moldova da olası bir Transdinyester problemiyle karşılaşabilir.
Transdinyester’in yanı sıra Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi de unutulmamalı.
Transdinyester’in yanı sıra Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi de unutulmamalı. Rusya yanlısı bölge olan Gagavuzya’nın çoğunluğu ülkedeki azınlık Türklerden oluşmakta. Gagavuzya’dan Avrupa yanlısı Maia Sandu’nun sadece %5,41 oy çıkardığını düşünürsek eğer Gagavuz Yeri halkının Moldova ile başkanlık konusunda aynı fikirde olmadığını ifade edebiliriz. Rusya, Maia Sandu’nun başkanlığını yaptığı Moldova ile işler beklediği gitmezse Gagavuz Yeri’ni de tıpkı Transdinyester gibi kullanabilir.
İgor Dodon’un başkanlık yaptığı dönemde Moldova-Türkiye ilişkileri tarihinin en iyi dönemini yaşıyordu. Özellikle son yıllarda Gagavuz Yeri’ne desteğini hiç esirgemeyen bir Türkiye Cumhuriyeti varken Maia Sandu döneminde Moldova-Türkiye arasındaki ilişkilerin İgor Dodon’un Moldova Başkanı olduğun dönemdeki kadar yoğun ve başarılı olacağını söylemek zor. Avrupa yanlısı Sandu’nun ülkesindeki azınlık Türklerin Türkiye Cumhuriyeti ile gün geçtikçe daha da yakın olmasını engelleyeceğini düşünüyorum. Ayrıca seçimin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Maia Sandu’nun hala Türkiye Cumhuriyeti tarafından tebrik edilmemiş olması da Türkiye Cumhuriyeti’nin Maia Sandu Moldova’sı ile Dodon Moldova’sı kadar yakın olmayacağının büyük göstergelerinden birisi. Büyük ihtimalle Türkiye Cumhuriyeti Gagavuz Yeri üzerindeki yatırımlarına Gagavuz Yeri Başkanı İrina Vlah ile devam edecektir. Moldova ile ilişkilerde de eskiye oranla bir durağanlaşma olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Gagavuz Yeri üzerindeki desteği ve etkisi Maia Sandu tarafından yaptırıma uğrarsa eğer Sandu zaten sevilmediği Gagavuz Yeri’ndeki bütün kontrolünü yitirebilir, Türkiye Cumhuriyeti’ne karışmaması durumunda ise kendi taraftarlarından ve Avrupa Birliği’nden tepki görebilir. Sandu’nun burada da bir problemle karşı karşıya kalması olası.
Avrupa Birliği Maia Sandu’nun kazanmasıyla birlikte Moldova’da daha etkin hareket edebilecek diyebiliriz. Moldova’nın kalkınması için daha fazla imkan sunacağını düşündüğüm, Avrupa Birliği’nin bu küçük ülkede Rusya ile karşı karşıya kalması olası. Özellikle Moldova’nın Ukrayna sınırının bir an önce kontrol altına alınmasını isteyen AB’nin o bölgede Rus yanlısı Transdinyester yüzünden problem yaşayacağını düşünüyorum. Yine de ne yaşanırsa yaşansın AB ile Maia Sandu Moldova’sı arasındaki iletişimin İgor Dodon Moldova’sı ile AB arasındaki ilişkiden kat kat güzel olacağı aşikar.
Burada yazımı tamamlarken bu seçimin Moldova için olabilecek en iyi şekilde noktalandığını ümit ediyor ve bu küçük ama güzel ülkede siyasi istikrarsızlık ve yozlaşmanın son bulacağı günün yakında olmasını diliyorum.
GÜRKAN ŞENGÜL
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.