Merhaba sevgili kitapseverler, bu yazımızda İskender Pala‘nın muhteşem eseri Şah&Sultan adlı kitabını inceleyeceğiz.
İSKENDER PALA
1958,Uşak doğumlu olan İskender Pala, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Divan edebiyatının halk kitlelerince yeniden sevilip anlaşılabilmesi için klasik şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikayeler ve gazete yazıları yazdı. Seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi ve “Divan Şiirini Sevdiren Adam” olarak anıldı. Bülbülün Kırk Şarkısı adlı kitabını ömrünün en güzel çabası sayan İskender Pala evli ve üç çocuk babası olup İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim üyesidir.
KİTAP İNCELEMESİ
İskender Pala kitaplarını her okuduğumda mutlaka farklı tatlar alıyorum. Eminim aynı kitabı bir daha okusam bambaşka hissederim. Yine elimden bırakamadığım, okurken sanki o anda yaşıyormuşum gibi bir hisse sahip olduğum mükemmel bir kitaptı. İki büyük güç biri Şah İsmail diğeri Sultan Selim. İkisi de tek hakimin kendisi olmasını istiyor. İkisinin de birbirine tahammülü yok hatta düşmanın izinden gidenlere de tahammülü yok. Şah İsmail bu konuda daha sert ve acımasız. Peki birbirine düşman olanların birbiriyle aynı kana, aynı dine, aynı ırka mensup olması? İşte beni en çok üzen bu oldu. Aslında bu olay çok ama çok eskiye dayanıyordu. İnsanlık tarihindeki ilk cinayet olan Kabil’in Habil’i öldürmesinin bir benzeri de o gün Çaldıran meydanında yaşanmıştı. O gün orada sadece nice yiğitler birbiri ile değil; bülbüllerle, karıncalarla, rüzgarla da savaşmıştı. Yine kardeş kardeşin boğazına sarılmıştı. Hakikaten insanlar evlerine, çocuklarına birbirlerini öldürmeden aş götüremez miydi? Ne geçmişte ne şimdi ne de gelecekte kimsenin kimseye tahammülü olmadı, olmayacak. Uğruna savaşılan toprak; bu zulümler, bu kargaşa, akan kanlar, yitirilen eşler, giden canlar için kıyamete kadar gözyaşı dökmeye devam edecek eminim. Yazımı güzel ve konuyla alakalı bir şiirle bitirmek istiyorum. Şimdiden keyifli okumalar…
“Burası dünya,
Ne çok kıymetlendirdik.
Oysa bir tarla idi;
Ekip,biçip gidecektik.”(Cahit Zarifoğlu)
LEYLA AÇIKGÖZ
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.