
Reenkarnasyon sözcük anlamı ’enkarne’ yani bir bedende can bulmak ve ‘re’ yani tekrar, geri gelme, geri alma gibi anlamlara gelen sözcük ile birleştirilmiş ve tekrar can bulup yeniden doğma anlamına gelmektedir. Bir ruhun bir bedenden diğerine göç etmesine yahut çeşitli bedenlere geçmesi olayına reenkarnasyon adı verilir.
REENKARNASYON NEDİR? TENASÜH İNANCI NEDİR?
Reenkarnasyon ile asıl anlatılmak istenen şey ruhun ölüm sonrasında dünyaya sadece insan bedeninde gelecek olmasıdır. Burada insanın özünün ruh olduğunu varsayan ve ruhun ölümden sonra tekrar başka bir bedende varlığını sürdürmeye devam edeceği söz konusu edilmektedir.

Türkçede bu inancı ifade etmek için kullanılan ‘reenkarnasyon’ ve ‘tenasüh’ kavramları ile birlikte ‘ruh göçü’, tekrar doğuş/yeniden doğuş gibi çeşitli terimler kullanılmaktadır. Ruh göçü anlamına gelen reenkarnasyon kelimesi Arapçada tenasüh anlamına gelmekte ve bunun yanında tenasahatil-ervah kelimesinin de ruhun ölümden sonra, bir bedenden başka bir bedene göç etmesi anlamını taşımaktadır.
İnsanların reenkarnasyon inancını benimsemelerinin iki nedeni vardır. Bunlardan ilki, insanların ölüm karşısında duymakta olduğu endişe ve korkuyu yenme çabasıdır. İkincisi ise, daha çok insanın içinde yaşadığı toplumsal çevre ve hâkim olan adaletsizliklere mantıklı ve makul bir açıklama getirme isteğidir.
Toplumda yaşayan insanların bir kısmının zengin diğer kısmının fakir, bir bireyin sağlıklı diğerinin özürlü, belli bir kısmının siyah, belli bir kısmının ise beyaz olması gibi çeşitli farklılıklar ve adaletsizliklerin bulunması bütün bunların da ancak ve ancak reenkarnasyon ile yani tekrardan bedenlenme ile telafi edilebileceği düşüncesi bulunmaktadır.

Johnny Depp
Bu düşünceye göre, toplumda yaşayan bu insanların karşı karşıya kaldığı her türlü kötülük, olumsuzluk ve felaket, onların bir önceki hayatlarında yapmış oldukları iyi ve kötü davranışların kaçınılmaz sonucudur.
İnsanların ölüm korkusunu sürekli olarak yenme ve ölümsüz olma arayışlarına gittiği bilinmektedir. Bu insanların kendi ömürlerini daha çok uzatma ve daha fazla yaşama isteği insanlığın en eski tarihine kadar dayanmaktadır.

Oysaki insan da diğer bütün canlılar gibi bir gün hayatı muhakkak sonlanacaktır. Kur’an’ı Kerim’de ifade edildiği gibi “Her canlı ölümü tadacaktır” ifadesiyle yaşamın sonlanacağını son derece net bir şekilde ifade etmiştir. Yani insanın yaşamının sonlanmasını tanrı karar verir ve bütün insanlar ölümlü olarak doğar.
İslam dinine de baktığımızda, ölümü, ahiret sözcüğü ile kavramlaştırdığı diğer dünyaya bir geçiş olarak ifade eder. Bu bağlamda ölüm bir son olarak değil tam tersine sonsuzluğun ve asıl var oluşun başlangıcı olarak görülmektedir.
Başka bir taraftan, Türkiye Çingeneleri üzerinde yapılan bir araştırmada, tıpkı Hint Çingenelerinin inançlarına benzer biçimde Türk Çingeneleri arasında da, ölen ruhun atalar dünyasına hemen gitmediği, özellikle öldüğü ilk gün, yaşayanlar arasında gezdiği ve yaşayan yakın akrabalarını rahatsız ettiği inancının bulunduğu ifade edilmiştir.

Kuyruğunu yiyen yılan sembolü Ouroboros, Reenkarnasyon, yeniden doğuş, reenkarnasyon hikâyeleri temel alan en bilindik semboldür.
Bunu engellemek için, Çingenelerin ölen kişinin odasında sabaha kadar mum yaktıkları ruhun eve, kişilere musallat olmasını engellemek amacıyla soğan kırdıkları, soğanın kokusundan rahatsız olup evden uzaklaştıkları anlatılır. Ancak, Çingenelerin ölen ruhtan korkmaları, tekrar doğuş inancına sahip olmadıkları, kesin bir dille ifade edilmektedir.
Avrupa Çingeneleri için de ölen kişinin ruhunun yeniden geleceği endişesi bulunmaktadır. Onların bu inancına göre, ruh hayalet biçimine bürünmekte ve yas tuttukları zaman boyunca kadınlara, erkeklere, hayalet biçiminde onları korkutur. Bunu ölümü istemeyen ruhlar yapmaktadır.
Bu sebeple ruhu, ölmüş olduğuna ikna edebilmek için öldüğü ilk gün ölünün kendi fotoğrafı mum ışığında sergilenir. Ölen bu kişi geceleri dolaştığı inancı bulunduğu için karanlık gecelerde evde oturmak yerine dışarı çıkmayı tercih eder.

Güney Koreli şarkıcı Sulli( Soldaki)
Geçmişte görüldüğü gibi bu inançlar günümüz toplumunda da zaman zaman görülmekte, insanların eski devirlerden beri devam eden bu ilkel düşünceleri bulunmaktadır.
Aslında, ruhlar öldükten sonra, dünyada bulunan sevdikleri insanlarla iletişim kurmayı ve onlara yardım etmeyi istedikleri fikrinden yola çıkarak, ancak bu esnada reenkarnasyonu da savunan ruhçu akımlar, insanlarda bulunan cennet düşüncesinden faydalanmakta ve ruhlarla kurdukları iletişim sayesinde cennetin varlığının da ispatını savunmaktadırlar.

Suho-Japon bir asker
Kelime anlamına bakacak olursak ruhun sadece insan bedenine değil, canlı ve cansız bütün varlıklara göç etmesidir. Bu bağlamda tenasüh, ruhun sayısız insan ya da hayvan bedenine, hayvandan insan bedenine geçmesini ifade eder. Bu inanca göre ruhlar bedenden bedene sonsuza kadar dolaşmaktadır.
Burada bir süreklilik mevcuttur, ruh bir bedenden diğerine araya zaman dilimi girmeksizin ruh ve beden arasındaki ilişkiye göre, diğer bedene girmesidir. Tenasüh inancına göre ruhun bir bedenden başka bir bedene, canlı ve cansız bütün varlıklara geçmesi bakımından, intikal ettiği varlıklara göre farklı biçimlerde adlandırılmıştır.

Jennifer Lawrence
Bu dört aşamada gerçekleşmektedir; maddi alakalardan kurtulmayan nefislerin, insani bedenlerden ayrıldıktan sonra sahip olduğu vasıflara uygun bir takım hayvani bedenlere göç etmesine ‘mesh’ adı verilir. İnsan bedeninde bulunan ve daha sonra o bedenden ayrılan ruhlar, bitkilere göç ederse buna da ‘resh’ adı verilir. Mevcut olan bu ruhların, cevher ve maden gibi cansız varlıklara göç etmesine de ‘fesih’ adı verilir.
Bu inanca baktığımızda ruh bütün eylemlere yaparak cisimle beraber tekâmül eder. Her yeni bir cisme girdiğinde bilgiler elde eder.

Michael Jackson
Bu durumların sonun da olgunlaşır ve en üst seviyeye ulaşır. Burada önemli olan şey şudur; ruh tek bir hayat içerisinde tekâmülünü gerçekleştiremediğinden, devamlı olarak var olmaktan kurtulamamakta ve İslam inancında bulunan ölümden sonraki cehennem azabına yani cezasına tekrardan ya insan bedeninde ya da diğer varlıklarla bu cezasının bedelini çekmektedir.
Cezasının karşılığında gerçekleşen bu bedenlenmeler, ruhun olgunluğa erişmesi gerçekleşene kadar devamlılığını sürdürür.

Papa ve Slyvester Stallone
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.