OSMANLI DÖNEMİNDE SPOR TEKKELERİ

  • Home
  • Tarih
  • OSMANLI DÖNEMİNDE SPOR TEKKELERİ

Osmanlı da halk eğitimi veren kurumlardan sayılan tekkeler; tarikat mensupların oluşturdukları, tarikat ilke ve geleneklerinin öğretildiği dinî ve kültürel merkezlerdi. Türk İslâm tasavvufunun ana merkezleri olan tekkeler, dil, din, sanat, felsefe, spor vb. alanlarda halkı yetiştiren birer halk okulu ya da yaygın eğitim kurumlarıydı diyebiliriz. Osmanlı’da bu tekkelerin bazıları spor tekkeleri olarak teşkilâtlandırılmıştır. Ana branş ata sporumuz güreş olsa da diğer spor dalları da (okçuluk, cirit, binicilik, gürz vb.) bu tekkelerde yapılırdı.

OSMANLI DÖNEMİNDE SPOR TEKKELERİ

Günümüz kulüpçülüğünün kökeni olarak tekkeleri söyleyebiliriz. Ancak tekkelerin sosyal güvenlik açısından barındırdığı sporculara daha fazla imkân tanımaları, tekkelerin günümüz kulüplerinden farklı bir özelliğidir.

Osmanlı İmparatorluğunun gelişme dönemlerinde, fethedilen her yeni yere bir tekke yaptırarak yörenin güçlü ve sağlıklı gençleri pehlivan olarak yetiştirilmek amacıyla bir araya getirilmişlerdir. O dönemlerde sporu teşvik amacıyla her şehir ve kasabada tekkeler kurulmuştur.

Bu tekkelerin bazıları ise; İstanbul (İstanbul’da iki tekke vardı) , Ankara, Edirne Tokat, Maraş, Şam, Lazkiye, İskenderiye, Mekke, Cidde, Bergama, Kütahya, Manisa, Akhisar, Üsküp, Yenice, Gelibolu, İpsala, Ablonya, Halep, Belgrad’da teşkilâtlanmış ve yöre halkına hizmet vermişlerdir.

Tekkelerin zenginliklerine göre toplantı salonları, açık spor alanları, kütüphanesi, müzesi, aşevi ile devlet erkânının, ecnebî ricalin müsabakaları, merasimin seyredilmesi için inşa edilmiş kasrı da bulunurdu.

Osmanlı döneminde çok geniş bir alana yayılan tekkelerin nüfus azlığı nedeniyle kurulamadığı küçük yerleşim birimlerinde ise, halk sporcularının ihtiyaçlarını kendi aralarında iş birliği ile gidermeye çalışırlardı.

Bugünkü anlamda ise imece yoluyla sporcuların maddî ve manevî destekçileri olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemlerinde sosyal fonksiyonlarını yitiren ve amaçları dışında faaliyet gösteren birer kuruluş hâline gelen spor tekkeleri, özellikle devletin büyüme ve gelişme dönemlerinde hem sosyal, kültürel temaslar sağlamış, hem de toplumun birleştirici ve bütünleştirici görevlerini yerine getirmişlerdir.

Osmanlı Devletinin spor teşkilâtlanmasında en önemli yeri tutan spor tekkeleri Tanzimat’ta da, yükselme ve duraklama dönemlerindeki kadar aktif olmasa da görev yapmıştır. Spor tekkeleri Anadolu’da spor yaptıran üç araçtan biri ama en önemlisi olarak, yirminci yüzyılın başlarına kadar varlığını sürdürmüştür.

Spor tekkelerinin tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmese de Orhan Gazi zamanında ilk spor tekkesinin yapıldığı bilinmektedir. Bursa fethedildikten sonra, Bursa’da yapılan tekkelerden birisi Orhan Bey’in eşi Nilüfer Hatun’un Hisar’ın Kaplıca Kapısı yanında ve sur dibinde yaptırdığı tekkedir.

Osmanlı İmparatorluğu’nda sporun tekkeleşmesi Fatih Sultan Mehmet döneminde başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarının genişlemesiyle beraber spor tekkelerinde de artış söz konusu olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde spora ilgi gösteren, sporculara ve spor tekkelerine destek veren padişahlar arasında Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, IV. Murat, XI. Mahmut ve Abdülaziz’i saymak doğru olacaktır.

Padişahların spor tekkelerine destek vermelerinin nedeni hem güreş, okçuluk, binicilik gibi spor branşlarını severek yapmaları, hem de bu branşların savaşa hazırlık olarak görmeleri olarak düşünülmektedir.

Günümüzde de devam eden olimpiyat oyunları ise ilk kez 1896’da, Atina’da düzenlendi. Dört yılda bir, yaz ve kış olmak üzere iki farklı mevsimde dünyayı bir araya getiren, barışın ve dostluğun sembolü olan olimpiyatlara, bizler de ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu zamanında katıldık.

 

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments