ORTA ÇAĞ’DA ÇOK YÖNLÜ BİLİM İNSANI: MİCHAEL SCOT

13. yüzyılda Avrupa’da astroloji, matematik, felsefe, simya gibi ilimlerle uğraşmış ve efsanelere konu olmuş bilim insanı Michael Scot veya Michael Scotus’un menşei, doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. O’nun 1200’lü yıllarda Fifeshire’da doğduğu, ve 1292’de öldüğü ileri sürülmektedir. Ancak bilim dünyasında doğum tarihi olarak 1175 yılı kabul görmektedir.

ORTA ÇAĞ’DA ÇOK YÖNLÜ BİLİM İNSANI: MİCHAEL SCOT

Doğum tarihi ve yeri hakkındaki savlar çıkarımlardan ibarettir. Bu çıkarımlardan en önemlisi 13. yüzyılın başka bir efsane ismi ve bilim insanı Roger Bacon’un Michael Scot ile ilgili tarifidir. Bacon, onun kesinlikle İskoç kökenli olduğunu belirtmiştir.

İrlandalı olabileceği ihtimali 1223’te Cashel Başpiskoposluğuna atandığı vakit bizzat kendisinin İrlanda dilini bilmediğini itiraf etmesinden ötürü itibar görmemektedir. Scot, yurt dışında eğitim görmüştür. Genç ve parlak zekâlı bu genç, İskoçya’nın gelecekteki imparatoru ve bilime olan desteğiyle ünlü II. Friedrich’in saray danışmanı ve müneccimbaşı olmuştur.

 

İspanya’da 5. yüzyıldan itibaren çocukların erken yaşta dini eğitime başlama geleneği vardı. Çocuklar, “Magister” denilen, piskopos tarafından atanan üstatlar vasıtasıyla eğitim görmekteydiler. Bu II. Friedrich için de aynıydı ve Papa tarafından eğitiliyordu. Michael Scot’un, dini kimliğinin baskın olması da Friedrich’in sarayındaki yerini açıklamaktadır. Scot, sahip olduğu yetenekler ile bilime, astrolojiye ve tıbba düşkün olan imparatoru etkilemeyi başarmıştır. Öyle ki II. Friedrich İtalya ve Almanya’daki tıbbın uygulanmasına ilişkin yasaların standartlaştırılmasında etkili olmuştur. Bu düzenlemelerin başlangıcı da muhtemelen hocası Michael Scot’a atfedilmiştir.

 

Müslümanlarla yakın ilişkilere girmekten çekinmeyen II. Friedrich, Palermo’da Arapça hocalarından eğitim almıştır. İbni Rüşd’ün çalışmalarına ilgi duymuş, İslam, felsefe bilimlerini Avrupa’ya tanıtmak için Salerno’da 1224’te üniversite kurmuştur.

Hristiyan, Yahudi ve Müslümanlardan oluşan sağlam bir grupla Latince ve İbranice çeviri faaliyetlerinin yapılmasını sağlamıştır.

Bu girişim daha sonra Fransa ve İtalya’da da yankı bulmuştur.  Ayrıca, kendisi, İbni_el Cusî, Alameddin Hanefit, Saih Sirak Al-Din Al-Urmani gibi dönemin önde gelen Arap öğretmenlerinden de eğitim almıştır.

Aldığı eğitim için de kesin yargılara varılamamakla beraber Durham, Bologna ve Paris’te eğitim gördüğü ileri sürülmektedir. Latin kültürü unsurları hakkında bilgi sahibidir. Ayların Anglosaxon isimlerinin olduğu listeden yaptığı çeviriler de onun İngilizce bildiğinin göstergesidir.

 

Scot

Scot’un bilimsel birikiminin ne denli ileri düzeyde olduğunu anlamak için onu dönemin şartlarıyla değerlendirmek gerekmektedir. O günlerde astroloji ile astronomi ve kimya ile simya birbirinden ayırt edilemezdi. Tıpta ise doz ve ölçü kavramlarında sıkıntılar vardı. Bu bilim dalları şimdilerde bile keskin hatlarla birbirinden ayrılamazken, Scot, tüm bu dallarla aynı anda ilgileniyordu. Tuhaf karakterlerle yazılmış kitaplarla ve farklı inançlara sahip kişilerle çalışıyordu. Bu iştigali sırasında anlaşılan o ki kötü şöhret yapmayı umursamıyordu. Belki de o bilinen ve bilinmeyen arasında dolaşıp duran, bazen kaybolan, bazen doğruya ulaşan bir gezgin idi.

 

Bir taraftan Roger Bacon tarafından bilimsel bilgisi küçümsenen hatta yok sayılan Scot, diğer taraftan İbranice ve Arapça bildiği için IX. Gregory’nin övgüsüne mazhar olup kendi döneminin en ünlü matematikçisi ve dâhisi olan Pisalı Leonardo tarafından da felsefe üstadı olarak addedilmiştir. Kısa zamanda efsanelere konu olacak kadar ünlenmiştir.

Michael’ın efsanelere konu olması da onun olağanüstü akademik ününe ve gizli büyülerdeki maharetine bağlanmaktadır.

Ocak ayında düzenlenen bir ziyafette, efsaneye göre, Michael Scot olgun üzüm salkımlarının masada görünmesini sağlamıştır. Konuklardan bir salkım seçmelerini ve bir sözcüğü beklemeleri istenmiştir. “Kes” sözcüğü ile üzümler ortadan kaybolmuş ve gruptakiler kendilerini bir elinde bıçak diğer elini yanındakinin kolunda bulmuştur. Başka bir zamanda da II. Friedrich tarafından Palermo’da kendi taç giyme törenini kutlamak için 1220’de verilen bir ziyafette, Scot ve partneri aniden doğuya özgü kıyafetlerle ortaya çıkmış ve bir mucize sergilemesi önerilmiştir.

Birkaç küçük performanstan sonra, Scot Alman baron Ulfo’dan kendisine eşlik etmesini istemiştir. Ardından Ulfo ile ziyafet salonundan ayrılıp çeşitli yerlere gitmişler ve orada evlenip büyük bir aileye sahip olmuşlardır. Daha sonra, iki sihirbaz Palermo’ya geri dönmüşler ancak Scot’un tekrar İskoç topraklarına geri dönmesiyle cahil köylüler onu şeytanla ilişkilendirip büyücü olarak nitelendirdirmişlerdir.

Ona atfedilen bu efsaneler o denli yankı bulmuştur ki Dante, Folengius gibi ünlü şairlerin şiirlerinde de kendine ne yazık ki onca bilginin ötesinde büyücü olarak yer bulmuştur. Dante, ilahi komedyasından Michael Scot’u cehennemin 8. katına büyücülerle falcıların olduğu yere koymuştur.

 

“sen de bilirsin, baştan sona okudun kitabı.
Michele Scotto, yanındaki sıskanın adı,
büyü işlerinin bilirdi girdisini çıktısını.”

 

 

Scot

Diğer taraftan Scot’un dillerle olan ilişkisini yorumlamak için dönemi de ele almak gerekmektedir. Endülüs’ün Arap bilim insanlarıyla ünlendiği bir dönemde Sicilya o dönemde Mağribi göçü almaktaydı ve Mağribi dili adayla benzerlik göstermekteydi. Saraya bile intikal eden bu dili de öğrenerek Arapça metinlerinde kullanmaya başlamıştır. Aynı şey Yunanca için de geçerlidir. Arapça metinler kadar Yunanca üzerine de çalışmalar yapmıştır. XI. Yüzyılın başlarında Cordoba’nın Berberîler tarafından ele geçirilmesinden sonra buradaki Müslümanların öğrenim merkezi Toledo’ya kaymıştır. Toledo Okulu İngiltere ve İskoçya dâhil olmak üzere birçok bilim insanını buraya çekmeyi başarmıştır. Dolayısıyla Scot da 1210’da Toledo’ya (İspanya) gidip orada birçok Arap bilim insanı ile tanışmıştır. Orada aynı zamanda astronomi ve simyaya da merak salmıştır. Bu konularla ilgili birçok Arapça eser çevirisi yapmıştır.

 

Scot astrolojiyi teoloji dışında her şeyden daha yüksek bir pozisyona taşımaktadır. Evren Scot’un tarifine göre, Aristo dönemine göre düşünülmüş ve tüm yaratılanlar ilk neden sayesinde evren içerisinde ortaya çıkmıştır.

Yeryüzü gök kubbenin en alt tabakası olduğundan maddenin bileşenlerinde daha az tepkimeye girmeyen element vardır. Onlar ikinci element olarak adlandırılırlar ve onları saf olandan ayırmak için gök kubbeden daha yüksek bir yerde bulunması gerekir.

Michael’a göre, gezegenler, bir şeyin ilk hareketi geçireni ya da nedeni değillerdir. İyiyi ve kötüyü yaratmazlar. Ancak hareketleriyle bu yozlaşmış dünyanın yol açtığı insanlar hakkında haber verebilirler. Ana rahmine düşme saati önemlidir ve Michael neden aynı anda doğan insanların farklı olabileceğini açıklar.

Bir taraftan sözde büyücükle uğraşırken diğer taraftan hekim kimliğiyle de karşımıza çıkmaktadır. Scot’un De Renzi tarafından Orta Çağ Salerno Tıp Okulu’nun ilk öğretmenlerinden biri olduğu belirtiliyor. Cüzzam, gut ve damla gibi hastalıkların tedavisini bilen bir pratisyen hekim olan Scot, bu alanda da adından söz ettirmeyi başarmıştır.

Scot, astroloji, astronomi, simya, tıp, cebir gibi bilim alanlarında Müslümanlardan çok şey öğrenmiştir. Bilimsel bilgiyi çeviri yoluyla Müslümanlardan (çoğunlukla Mağribilerden) Avrupa’ya (İtalya ve Sicilya’ya) aktarmakta büyük rol oynamıştır. Dolayısıyla İtalyan Rönesans’ının tohumları da ekilmeye başlanmıştır. Scot’un Fibonacci’nin saygısını kazanacak kadar matematik bilgisi olduğu ileri sürülmektedir.

 

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

 

 

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
2
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments