
Küresel ısınma, tüm dünya için büyük bir tehilke arz etmekte. Dünyamız her geçen gün küresel ısınmanın pençesinde can çekişmeye devam ediyor. Yıllar içinde artan dünya nüfusu, buna bağlı olarak küresel ısınmayı tetikliyor. Her geçen gün atmosferdeki zehirli gaz oranı artıyor. Ozon tabakası, güneşten gelen zararlı ışınları geçirgen hâle geliyor. Bu ışınlar atmosferdeki zehirli gazlardan ötürü uzaya geri dönemiyor. Böylelikle bu zararlı ışınlar gezegenimizde bir sera etkisi yaratıyor. Bu da küresel ısınmanın en önemli faktörü hâline geliyor. Sonuç olarak biz insanlar sorumsuz bir biçimde; üremeye, üretmeye ve tüketmeye devam ettikçe gezegenimizi kaybedeceğiz.
Küresel Isınmanın Verileri
Geride bıraktığımız 2020 yılında elde edilen veriler son 10 yıl içerisinde küresel ısınma ile ilgili elde edilen en yüksek değerlerde idi. Geçtiğimiz yılda Avustralya’da yaşanan büyük yangınlar dün gibi hâlen aklımızda. Copernicus İklim Değişikliği Servisi adlı araştırma kurumunun elde ettiği verilere göre 2020 yılı şimdiye kadar görülen en sıcak yıl idi. Bu araştırma grubunun verilerine göre küresel ısınma 20. Yüzyıl’ın ortalarından itibaren artan sanayileşme ve şehirleşmeyle başlamakta. Artan karbon salınımı ısınmayı tetikleyen en önemli faktör. Bazı ülkeler bununla mücadele etmek için fosil yakıtları tümüyle yasaklamayı planlamakta. Her geçen yıl küresel ısınma artmakta ve günümüze gelindiğinde bu mesele artık bir küresel güvenlik meselesi hâline gelmekte.
Tarihler bugünü gösterdiğinde artık dünyanın birçok farklı noktasında orman yangınları göze çarpmakta. Özellikle de 2021 Temmuz ayının son haftasında ülkemizde cereyan eden yangınlar durumun ne derece ciddî olduğunu gözler önüne sermekte. Her ne kadar bu yangınlar çoğunlukla insan eliyle çıksa da meselenin küresel boyutlarını da görmezden gelmek büyük bir gaflet olacaktır. Zîra siyasi sebepler yahut bireysel dikkatsizliklerden çıkan yangınların en büyük sorunu, söndürülmelerinin güç olması. Kundaklama yahut dikkatsizlikten çıkan yangınlar önceleri fazla büyümeden sönerdi. Ancak bugün sıcaklıkların kuru bir çıra kadar yanıcı hâle getirdiği ormanlar sönmüyor. İşte burada da büyütecimizi doğrudan küresel ısınma üzerine çeviriyoruz.
Orman Yangınlarına Küresel Isınmanın Etkileri
Orman yangınları çoğunlukla insanlar tarafından çıkarılmaktadır. Normal şartlarda bunun en büyük sebebi dikkatsizlikler ve sorumsuzluklardır. Şehirlerde yaşayan insanlar kendilerine ayırdıkları özel zamanları değerlendirmek için genellikle ormanları yahut deniz kıyılarını tercih ediyorlar. Bu insanların bilinçsizce ve sorumsuzca davranışları doğayı tehlikeye atıyor. Özellikle cam piknik artıkları yüksek sıcaklıklarda adeta bir saatli bomba vazifesi görmektedir. Zaten yeterince yanıcı hâle gelen kuru dallar, atık camların mercek etkisiyle tutuşmaya başlıyor ve yangınlar kontrol edilemez hâle geliyor.
Orman yangınlarının bir diğer sebebi de yine insanların bilinçsizliklerinden kaynaklanmakta. Yine ormanlarda vakit geçirmek isteyen insanların mangal yakma istekleri her zaman iyi sonuçlanmıyor. Dikkatsiz ve bilinçsiz bir biçimde yakılan ateşler rüzgar etkisiyle dağılabilmektedir. Bunların yanı sıra söndürülmeden bırakılan mangallar ve bilinçsizce atılan sigara izmaritleri de insanların sehven sebep oldukları orman yangınlarının başında geliyor.
Ülkemizde bu ve bunlar gibi sebeplerden çıkan yangınların yanı sıra siyasi sebeplerle yapılan kundaklamalar da son dönemde sıkça karşımıza çıkıyor. Burada bu siyasi sebeplere değinmeyeceğim. Zîra bizim meselemiz kasıtlı olarak çıkarılan yangınların önlenmesi ve söndürülmesidir. Yıllar boyunca bu tip kundaklamalar yahut sehven çıkarılan yangınlar kısa süre içinde söndürülebilirken neden günümüzde çıkan bu yangınlar söndürülemiyor? Bu yalnızca ülkemiz için değil tüm dünya için büyük bir sorun hâline geldi. Küresel ısınmanın kavurduğu toprak, üzerindeki otlar ve sıcaklıktan kuruyan ağaçlar, yangın ateşine büyük bir yakıt malzemesi hâline gelmektedir. Bununla birlikte orman yangınlarında yapılan soğutma çalışmaları da yetersiz gelmekte. Bu soğutma çalışmalarının yetersizliğinin en büyük sebebi de her geçen yıl artan küresel ısınmadan başka bir şey değildir.
Neler Yapılmalı?
Çıkan yangınların söndürme çalışmaları yetersiz gelmekte. Buna kısa vadede yegâne çözüm dünyadan yardım istemektir. Çünkü bu mesele yalnızca millî güvenlik meselesine indirgenecek kadar basit değildir. Özellikle Akdeniz Bölgesi’nde çıkan yangınların dumanı tüm Doğu Akdeniz’in üzerini sarmışken, bu durum tüm dünyanın meselesi hâline gelmektedir. Doğa hepimizin doğası ve buna tüm dünya vatandaşlarının birlikte sahip çıkması gerekmektedir. Yangınların söndürülmesi meselesinden daha önemli olan bir mesele varsa eğer o da yangınları önlemektir.
Yangınların önlenmesi işi ise tam mânâsıyla bir millî güvenlik meselesidir. Zîra özellikle son dönemde kundaklama olayları sonrasında çıkan yangınlar ciddî mânâda başımızı ağrıtmakta. Bu meseleyle ilgilenmesi gereken bir bakanlığımız yoktur. Dünyanın birçok farklı ülkesinde bu gibi olağanüstü durumları sorumluluğuna alan bakanlıklar vardır. Öncelikle bizim de teoride böyle bir irade mekanizmasına ihtiyacımız vardır. Pratikte ise görevi kırsal güvenliğini sağlamak olan jandarma personelinin organize bir biçimde görevlendirilmesi gerekmektedir. Ormanların özellikle yaz aylarında sıkı bir şekilde giriş ve çıkışları denetlenmelidir. Halka açık ormanlar dışındaki ormanlara giriş-çıkışlar engellenmelidir. Yangın söndürme ekipmanları güçlendirilmeli, eksik ekipmanlar tamamlanmalıdır. Aynı şekilde yangın söndürmeyle görevli itfaiye personelinin sayısı artırılmalı. Orman yangınları için özel birimler ve istasyonlar kurulmalı. En önemlisi, afet koordinasyon merkezlerinde farklı acil durum senaryoları üzerinden eylem planları hazırlanmalıdır. Böylelikle afet durumunda organize bir mücadele uygulanabilir. Bu ve bunun gibi tedbirler hepimizin ciğerleri olan ormanlarımızı korumak için hâyatî önem arz etmektedir.
Diğer gündem içeriklerimize buradan ulaşabilirsiniz.