
Batı Roma İmparatorluğu’nun 476 yılında çökmesiyle Avrupa, daha sonraları tarihçilerin Karanlık Çağ olarak adlandırdığı bir savaş ve anarşi dönemine girdi. Rakip kavimler, imparatorluğun geride bıraktığı kalıntıları için sürekli olarak savaşıyordu. Sanat ve bilimlerdeki ilerlemeler durdu. Roma tarafından sağlanan birliğin yokluğunda, kıtayı bir arada tutan çok az şey vardı. Mevcut durumun iyileştirilmesi gerekiyordu. Açıkça bir lidere ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu lider Şarlman’dan bir başkası değildi.
KUTSAL ROMA GERMEN İMPARATORU ŞARLMAN KİMDİR?
Şarlman, 2 Nisan 742 tarihinde doğdu. Babası kısa Pepin Frank Krallığı’nın hükümdarıydı. Öldüğünde krallığın topraklarını iki oğlu arasında paylaştırdı. Şarlman, kardeşi Carloman’ın ölümü üzerine tek başına Frankların kralı oldu. Carloman’ın ölümünün ardından ülkenin tek egemeni haline geldi. Şarlman’ın miras aldığı Frank Krallığı, Pirinne Dağları’nın kuzeyi boyunda neredeyse Batı Avrupa’nın tümüne yayıldı. Hakimiyetinin ilk yıllarında, krallığın sınırlarını Almanya, İspanya ve İtalya’ya doğru genişletti. Artık bir zamanlar Batı Roma İmparatorluğu’na ait olan toprakların çoğunu yeniden bir araya toplayabilen ilk kişi olarak, sekizinci yüzyılda büyük bir Avrupa imparatorluğu yarattı.
Papa 3. Leo ise aradığı müttefiki sonunda bulmuştu. 800 yılının Noel gününde Papa ona, tekrar dirilen Hristiyanlık’ın lideri ve ilk Kutsal Roma İmparatoru olarak taç giydirdi. Taç giyme töreni zamanında Şarlman’ın imparatorluğu bugünkü Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre’yi ve Almanya’nın büyük kısmını içine alıyordu. Şarlman, Franklar’ın ve komşularının çoğunu hakimiyeti altına alan bir Alman kavminin kralıydı. Sadece savaşmak toprakları bir bütün haline getirmekle kalmıyor, bir yandan da ülkesinin kültürel birikimini zenginleştirmeye çalışıyordu.
Bu amaçla Aachen’da yaptırdığı sarayına Avrupa’nın birçok ülkesinden aydın ve sanatçıları topladı. Bir saray kitaplığı ile şövalyelerin eğitimi için bir akademi kurdu. Hristiyanlık’ın yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla çok sayıda kilise ve manastır inşa ettirdi. Bunun yanında eski elyazması bilim ve din kitaplarıyla incili yeniden yazdırarak çoğaltılmalarını sağladı.( Bilgiye öğrenmeye aç bir imparatordu fakat okuma yazmayı öğrenemedi)
813’te Aachen’da oğlu I. Ludvvig’e (Sofu) taç giydiren Şarlman, kısa bir süre sonra öldü. Şarlman’ın ölümünden sonra Kilise ile Sezar taklitleri arasındaki mücadele ve savaşlar tekrar başladı.