KANAYAN YARA: ENDÜLÜS

Endülüs fethi İslam tarihi açısından bir dönüm noktasıdır. İslam orduları İspanya’yı almış ve Fransa içlerine kadar ilerlemişlerdi. İspanya’da uzun yıllar hakimiyet sağlayan Endülüs Emevi Devleti arkasında önemli kalıntılar bırakmıştır. Endülüs, hem zaferlere hem de sürgünlere sahne olmuştur.                       

KANAYAN YARA: ENDÜLÜS

 

İSPANYA FETHİ

İspanya yarımadasının ilk sakinleri kimler olduğu tam olarak bilinmemektedir. Milattan önce 10. yüzyılda Finikeliler, ardından Grekler daha sonra da Romalılar İspanya’yı istila etmişlerdir. Yerli halk arasında Hıristiyanlık ve Latincenin yaygınlaşması Roma hakimiyeti döneminde gerçekleşmiştir. Roma İmparatorluğu MS. 4. yüzyıl sonlarına yaklaşıldığında merkezi otorite zayıflamış ve MS. 468 Vizigotlar Toleda şehri merkez olmak üzere egemenliklerini ilan etmişlerdir.” (Metin Yılmaz-İslam Tarihi 1)

Vizigotlar, İspanya’da Roma’dan kalan sınıfsal ayrımı aynı şekilde devam ettirmişlerdir. Halk tabakalara ayrılıyordu ve bu tabakları belirleyen hususlar, mensup olduğu aile, sahip olduğu güç ve servet olmuştur. Tabakalardaki insanların ve din adamlarının başkaldırması üzerine Vizigotlar Katolik Hıristiyanlığa geçmişlerdir. Katolik Hıristiyanlık resmi din olarak ilan edilmiştir. İlerleyen süreçte Katolik Hıristiyanlık Yahudileri tehlike olarak görmüş ve onları din değiştirmeye zorlamıştır. Bunun sonucunda ülke ekonomisi çöküntüye uğramış ve taht kavgaları baş göstermiştir.

Kaynaklar Endülüs fethinin ne zaman başladığına dair net bir tarih vermemiştir. İki farklı görüş vardır. Bunlardan ilki, Hz.Osman döneminde, 27 (647) yılında onun önemli komutanlar önderliğinde gönderdiği donanmayla karaya çıkılması ikincisi ve genelde kabul edilen ise Tarık b. Ziyad komutasındaki ordunun 92 (711) yılında karaya çıkmalarıdır.

710 yılında Kuzey Afrika valisi, Emevi Hanedanı’ndan izin alarak keşif için İspanya’nın güney kıyılarına birlikler göndermişti. Birliklerin karaya çıkması ve bol ganimet ile dönülmesi üzerine, 711 yılında Berberi asıllı Tarık b. Ziyad komutasında 7000 kişiden oluşan daha sonra ise 5000 kişinin takviye edildiği birlik İspanya’ya gönderilmişti. Bu esnada Vizigotlar, Yahudilerin zorla Hıristiyanlaşması, taht kavgaları ve toplumsal çatışmalar ile karşı kaşıya kalmıştır.

Kral Rodrigo önderliğindeki Vizigot ordusu ile önemli bir mücadele sonucu galip gelen İslam ordusu, İspanya’nın şehirlerini ele geçirmeye başlamıştı. Vizigot başkenti Toledo fethedilmiştir. Vizigotlar’ın yönetiminden memnun olmayan bazı şehirler ise kalelerini kendi istekleri ile teslim etmişlerdir.

“712 yılında fetihlerin tamamlanması amacıyla Endülüs’e 18000 kişilik bir ordu daha gönderildi. Bir rivayete göre bu ordu Pireneleri aşarak Frank/Fransız topraklarına kadar girdiler. Araplar ve Fransızlar arasındaki ilk askeri karşılaşma Perpinyu’nun kuzeyinde bulunan Erbune’de gerçekleşti. Musa bin Numeyr Fransa ve Roma topraklarını ele geçirip Konstantiniye ve Şam’a ulaşma hedefi vardı.” (Tayfun Nasuhbeyoğlu- Endülüs’te İslam)

VALİLER DÖNEMİ

“714 yılında Halife Velid b. Abdülmelik’in emriyle, Musa b. Nusayr’in Endülüs’ün idaresini oğlu Abdülaziz’e bırakıp yanına Tarık’ı da alarak bol miktarda ganimetle birlikte Dımaşk’a dönmesi üzerine Endülüs’te “valiler dönemi” başlamıştır. 1. Abdurrahman’ın 756’da Endülüs Emevi Devleti’ni ilanına kadar devam eden bu dönemde yirmi bir vali iş başına geldi.” (Mehmet Özdemir- Endülüs İslam Ansiklopedisi)

“Valiler dönemindeki siyasi faaliyetler arasında fetih hareketini Avrupa içlerine götürme teşebbüsleri önemli bir yer tutar. Valilerin birçoğu, bütün gayretlerini Pireneler’i aşarak Frank topraklarında yayılmak için harcadılar. Bu gayretler sonunda İslam orduları Fransa’nın güneyindeki Septimania ve Narbona bölgelerini ele geçirerek bugünkü Paris’in bulunduğu bölgeye yaklaştılar. Müslümanların 732 yılında Tours ve Poitiers şehirleri arasında yer alan ovada Franklar’a yenilmesi, Avrupa’da gerçekleştirilmek istenen fetihler açısından bir dönüm noktası olmuştur.” (Mehmet Özdemir-Endülüs İslam Ansiklopedisi)

Berberiler, 741 yılında kendilerine yeterince değer verilmediğini ve dağlık arazilerde yaşamak zorunda kaldıklarını söyleyerek ayaklandılar. Şamdan gelen askerler ayaklanmayı bastırdı. Ancak kısa süre sonra Şam’dan gelen askerler ve Endülüslü Araplar arasında çatışma başladı. Çatışma, Endülüslü Arapların Şam’dan gelen askerlerin Endülüs’e yerleşmesini istememesinden dolayı başlamıştı. Hıristiyan tebaanın elindeki toprağın üçte birinin yapacakları muvazzaf askerlik hizmeti karşılığında alınarak Şam’dan gelen askerlere verilmesi sonucunda sorun çözülmüştü.

Şam’da Emevi iktidarı yıkılınca Abbasi iktidarı başlamıştı. Abbasiler Emevi Hanedanını ortadan kaldırmaya başlamıştı. Hanedana mensup olan Halife Hişam b. Abdülmelik’in torunlarından olan Abdurrahman b. Muaviye önce Filistin ve Mısır’a daha sonra da Kuzey Afrika’ya kaçmıştı. Buralarda kalamayacağını anlayan Abdurrahman 755 yılında Endülüs’e gitmişti. Endülüs’e geçerken çok sayıda Emevi yanlısı unsurları kullanarak Emevi Hanedanını yeniden kurmayı düşünüyordu. Kısa sürede Endülüs’teki engel ve tehditlere karşı bazı unsurların desteğini alarak harekete geçti. Abdurrahman b. Muaviye bazı şehirleri kontrolü altına almış ve Kurtuba’ya geçerek emirliğini ilan etmişti. Bununla birlikte 756 yılı Endülüs Emevi devletinin başlangıç tarih olmuştur.

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

 

 

 

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
148
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments