
İnsanların beslenebilmeleri için tarım yaparak yiyecek yetiştirdiği ilk bölgeler Dicle ve Fırat ırmaklarının vadileri(Mezopotamya),Nil Vadisi, Çin ve Hindistan’da ki ırmak vadileri olmuştur.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YEMEK GELENEĞİ
Anadolu’da bilinen en eski yerleşim yeri ise, Çayönü’dür. Diyarbakır ilindeki Çayönü Höyüğünde ele geçen buluntulardan, insanların M.Ö 7250-6750 dolaylarında bu bölgeye yerleştikleri; tarım yaptıkları ve hayvanları evcilleştirdikleri anlaşılmıştır.

Çayönü Antik Kenti kalıntıları(Diyarbakır)
Çayönü insanları yabani buğday ekmiş; köpekleri, koyun ve keçileri evcilleştirmişlerdir. Sığır, geyik ve domuz ise o dönemde av hayvanlarıydı.
Ayrıca Konya’nın güneydoğusundaki Çatalhöyük, Anadolu’da ki en eski ve en büyük yerleşim yerlerinden biridir. M.Ö 6800-5700 arasında Çatalhöyük’te yaşayan insanların gelişkin bir kültürleri vardı.
Yaşamlarını tarım ve hayvancılık yaparak sürdüren Çatalhöyük insanları buğday, baklagiller, burçak ve sebze yetiştiriyor; bitkilerden yağ çıkarmayı biliyordu. Evcilleştirdikleri koyun, keçi ve sığırların etinden ve sütünden yararlanmanın yanı sıra tereyağı ve peynir yapabiliyorlardı.
Öte yandan M.Ö 5000’lerde Mezopotamya’da yaşayan Sümerler, öküzlerin çektiği tahta sabanı kullanmaya başladılar ve ekinlerini sulamak için kanallar açtılar. Bu yörede yaşayan halk buğdayın yanı sıra başka tahıllar da ekiyor; meyve ve çiçek yetiştiriyor; deve, eşek ve at besliyorlardı.
Yaklaşık M.Ö. 3000 yıl önce Nil ırmağının verimli vadisinde ortaya çıkan eski Mısır uygarlığında tarım oldukça gelişmişti. Bölgede sığır, koyun, keçi, kümes hayvanları besleniyor; öküz ve eşekler hem saban çekmede, hem de tahıl hasadında kullanılıyordu.
Buğdaydan başka arpa, fasulye, mercimek, soğan ve dokumacılıkta kullanılan keten yetiştiriliyordu. Mısırdaki eski tapınak ve mezarda yer alan figürlerde ,o dönemde insanların toplu yemek hazırlamayı ve sunmayı bildiklerini anlayabiliyoruz. Bu resimde, hazırlanan yemeklerin aynı zamanda pazarlarda satıldığını görüyoruz.
MÖ. 3000-2000 yıl önce Hindistan’da saban kullanılıyor; diğer tahılların yanında pirinç ekiliyor ve Dünyada ilk ke pamuk yetiştiriliyordu. Evcil hayvanların yanında filler de kullanılıyordu.
Çinliler; arpa, soya fasulyesi, darı, pirinç ve meyve yetiştiriyorlardı. Çinliler ipekböceğinden ipek elde edilebileceğini anlamışlar ve hayvanları beslemek için dut ağaçları dikmişlerdi.
M.Ö. 2000’den sonra Orta Amerika’da yerliler mısır, patates ve domates gibi sebzeler ekiyorlardı. Meksika’da kakao, pamuk ve hindi yetiştiriliyordu.
Mezopotamya medeniyetin başlangıcı kabul edildiğine göre, yemek pişirmenin de başlangıcı ister istemez Mezopotamya olmaktadır. Mezopotamya’da gelişen mutfak Anadolu ve Mısır mutfaklarını da etkilemiştir.
Avrupa Mutfağı ise, Eski Yunan Medeniyeti sayesinde gelişmiştir. Onun öncesinde Eski Yunan Mutfağı da Anadolu Mutfağı ile Mısır Mutfağından etkilenmiştir.
Tarih Devirleri, her coğrafya da gelişimini farklı şekillerde sürdürmüştür. Anadolu’da Maden devri yaşanırken, başka ülkelerde henüz Yontma Taş Devri ya da Cilalı Taş Devri yaşanıyordu. Yemek pişirme sanatı da bu devirlerle özdeştiğinden, Uzakdoğu mutfağının da temelini Çin mutfağı oluşturuyordu. Çin Mutfağı; Japonya, Tayland, Singapur, Endonezya ve Filipinler gibi Uzakdoğu ülkelerini etkilemiştir.
M.Ö.’ye dayanan Çin kayıtlarında seyahat eden insanların hanlarda konaklayıp, yemek yediklerinden bahsediliyor. Çin’de büyük şehirlerde yer alan dükkanlarda yemek, pilav ve içki gibi ürünlerin satıldığını aynı kaynaklardan öğrenebiliyoruz.
Ayrıca Antik Yunan’da şölenlerin yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğu, şarap tanrısı Bacchus için düzenlenen yemek ve eğlence festivali Bacchanal bugün bile bilinmektedir.
Romalılar Dönemi’nde; Romalılar fethettikleri ülkelerin kültürünü de Roma’ya taşıyıp zengin bir mutfak kültürü yaratmışlardır. Hatta yarattıkları bu zengin kültür ile şölen ve zafer kutlamaları düzenlemişler ve adına Taverna demişlerdir. Günümüzde hala kullanılan bir kavramdır.
Ortaçağ Dönemi’nde ise daha çok işlek ve güvenli yerlere dönüşen hanlar; yiyecek ve içecek hizmetinin yapıldığı yerler haline gelmişlerdir. İnsanların muhafazakar olmaya başlamasıyla, eğlence yerlerinde işlevini yitiren ziyafetler artık manastırlara taşınmıştır.
Yeniçağ Dönemi’nde ise mutfaklar artık bir binanın ayrı kısımlarında inşaa edilmeye başlanmıştır. Bu dönemle birlikte artık pişirme kazanları, kepçeler gibi gelişmiş yemek malzemeleri kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde et mutfağı oldukça gelişmiş ve artık bu devire özel usta aşçılar da yetişmeye başlamıştır.

Yeniçağ Dönemine ait yemek masası(temsili)
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.