Zor coğrafyanın koşulları Bozkır kültürünü ortaya çıkararak Türk siyasal kültürünün oluşumu ve gelişiminde çok önemli bir yeri vardır. Bozkırın zor şartları, Türklerin sağlam, dinamik ve mücadeleci, iyi birer savaşçı olarak yetişmelerini ve diğer topluluklara karşı üstünlük kurmalarını sağlamıştır. Bozkır kültürü eski Türklerin kültürüne şekil vermiştir.
ESKİ TÜRKLERDE SAÇ ÖRGÜLERİ VE ANLAMLARI
Bu kültürden biride saç ile ilgili gelenekleridir. Saç, görünüşte insan vücudunun en yüzeysel kısmı gibi görünse
de kültürlerde oldukça derin anlamlar ihtiva etmektedir.
Saç biçimleri, şekil ve uygulamalarının yanı sıra insanların inançları ve davranışları hakkında da mesajlar verir. Eski Türklerde saç geleneği çok uzun yıllara dayanır ve kültürlerinde önemli bir yer tutar.
Saç şekline bakılarak bir insanının ahlakı, cinsel tercihi, politik görünüşü ve dinsel fikirleri hakkında anlam çıkarmaya ve hüküm vermeye çalışılır.
Eski Türklerde saç gücün sembolü olarak düşünüldüğü için bir anlamda saç başarı, saçsızlık başarısızlık olarak görülmüştür. Eski mitolojilerden günümüze uzanan bu anlamlar, günümüzde iyice belirginleşmiş durumdadır.
Örneğin, mitolojide hemen hemen bütün iyi kahramanlar uzun saçlıdır. Bu kahramanlar yenilgiye uğrattıkları düşmanlarının, saçlarını keserek cezalandırırlar, saç Türk halk edebiyatında sevgilinin tasviri olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Kadın ve erkeğin görünüşünü ifade eden saç kişinin statüsünü belirlerken; ruh halini, hastalığını, sağlığını ve sevinci gösterir. Saç insanın doğumundan, ölümüne göre biçimlenirken güzelliği ve çirkinliği belirler.
Cesareti, gösterişi, isyanı ifade eden saç bazen bir aksesuar olarak kullanılırken bazen de saça aksesuar yerleştirilir. Toplumdan topluma her dönem değişkenlik gösteren saç o döneme özel şekil almıştır. Yas tutulduğunda kendi haline bırakılır veya kesilir. Bu şekliyle insan ruhundaki tezatlıkları ortaya çıkarır. Kimi zamanlar üzerinde büyüler yapılan saç atılmaz, saklanır.
İslam Öncesi Türk devletleri Gök Tanrı inancının yanı sıra birçok inanç biçimlerine inanmışlardır. Bunlardan biri de Şamanizm’dir. Eski Türk devletlerindeki şaman inanışına göre ilk dönem şaman din adamları kadınlardan oluşmaktaydı. Eski Türklerde anaerkil dönemde kadını erkekten üstün kılan şey saçı ve doğurganlığıydı.
Daha sonraki dönemlerde erkek şamanlar kadının gücünü saçlarından aldığını düşünerek saçlarını uzatmış, elbise giyip güçlerini artırmak için giysilerine saçı simgeleyen uzun tüy veya kurdeleler bağlamışlardır.
Eski Türklerde şaman din adamının elbisesi deriden olup uzun ince çizgiler, kurdeleler elbise arkasına dikilirdi. Eski Türk inanışı olan Şamanizm göre uzun saçın büyüsel bir güce sahip olduğuna inanılır ve şamanların saçlarını uzatmaları gerekirdi.
Şaman inancına göre kuşun ruhu temsil ettiğine inanıldığı için şaman din adamı kuş tipi elbiselerin aksesuarları arasına uzun saçlarını yerleştirirlerdi.
545-555 yılları arasında Avrupa Hunları kendilerine has Hun tarzı adı verilen bir saç sitili oluşturduklarını ve bu saç sitilinin Avarlar, Bulgarlar ve hatta Çinlilerinde kullandığını Bizans tarihçisi Prokopios eserinde yazmaktadır.
Heykel ve kabartmalarda Türklere ait saç olgusuna VIII-IX. yıllarına Altay Sayan Dağlarında yaşayan Göktürkler’den kalma Taş Baba heykellerinde rastlamaktayız.
Erkekleri tasvir eden Taş Baba heykellerinin bazılarında saçlar tek ve kalın bir örgü şeklinde olurken bazı heykel suretlerinde de saçların şakak ve kulaklara kadar kesilerek serbest bırakıldığı ve geri kalan saçlarında tepede toplayarak boynuz şeklindeki bir tokayla bağladıkları görülür.
Bronz çağına ait dönemlerdeki heykellerin yüzünden anlaşıldığına göre erken dönem Altay Sayan Dağlarında yaşayan Türkler saçlarına çeşitli biçimler vermek suretiyle kötü ruhları korkutarak savaşı kazanacaklarına inanmışlardır.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.
Merhaba, acaba bahsettiginiz kaynaklar nelerdir?