
BİR DİĞER KÜLTÜREL MİRASIMIZ/ISLIK DİLİ
Konuşarak duygu ve düşüncelerini karşısındakine aktaran insanoğlu, tarih boyunca haberleşme ihtiyacını gidermek için çeşitli yollar aramışlardır. Görsel işaretlerden ateş, duman, ışık, ayna; akustik işaretlerden davul, boru ve ıslık çalma buna örnek gösterilebilir. Islık dili parmak, dil, diş, dudak ve yanaklar yardımıyla oluşan ıslığın, kelime değeri kazanmasıyla kurulan iletişim sisteminin adıdır.
Fransız biyoakustik mühendisi Julien Meyer’in tahminine göre dünyada altmışa yakın ıslık dili kullanılmaktadır.
Ona göre ilke olarak konuşulan her dil ıslık sesine dönüşebilmektedir. Islık diliyle herhangi bir yörenin, herhangi bir topluluğun; herkesçe bilinen ortak konuları, sorunları konuşulabilir.
Bir haberleşme yolu olarak kullanılan topluluklar, şimdiye kadar edinilen bilgilere göre şunlardır: Meksika’da ki Vera Cruz eyaletinde yaşayan Mazateko isimli Kızılderili kabilesine bağlı olanlar, Kanarya adalarındaki Gomerya Adasında yaşayanlar ve Fransız Pirenelerinde ki Aas köyünde oturanlar.
1962 yılına kadar bilinen bu üç topluluğa 1966 yılından başlayarak Kuşköy yerlilerini de katmak gerekecektir. Kuşköy Giresun’a bağlı Görele kazasının bir köyü olup, Görele deresinin içinden aktığı bir vadinin iki yamacına kurulmuştur.
1963 yılında yapılan bir köy okulu sayesinde, burada kullanılan ıslık dili hakkında önce yerli daha sonra yabancı gazetelerde yazılar çıkmıştır.
O zamanlarda beri kuş diline ilgisi olanlar, Kuşköy hakkında araştırmalar yapmaktadır.
Kuşköy ıslık dilinin bir özelliği belli işaretlerden kurulu kapalı bir sistem olmayışıdır. Mesela hayvan dilinde bulunan az sayıdaki belirsiz çağırışlar veya işaretler belli anlamlara gelmekte, fakat bunlar arasında yeni bir işaret edilmemektedir. Bu bakımdan hayvan dili kapalı veya kısır bir dil sistemi göstermektedir. Oysa insan dilini hayvan dilinden ayıran en belli başlık özellik üretici olmasıdır.
Kuşköy’de kullanılan ıslık dili köylülerin konuştukları Türk diline benzemektedir.Yani normal konuşmada ki bütün telaffuz hareketlerine ıslık çalarken de devam edilmekte ve ortaya ıslıkla karışmış bir konuşma şekli çıkıyor.Islık dilinin temelinde ıslık hareketi bulunduğundan konuşma sesleri insan fizyolojisinin ıslık çalmaya müsait olduğu zamanlarda çıkabiliyor.
Kuşköy ıslık dilinin ortaya çıkış sebebi; bu köy insanların büyük bir vadinin iki yamacında yaşamaları. Tepelere tırmanma güçlüğü yüzünden ıslık çalma çok kestirme bir anlaşma vasıtası olmaktadır. Aynı zamanda çalınan ıslıkların meydana getirdiği toplu tesir bir vadideki kuş cennetini andırmakta olup Kuşköy’ün ismini de açıklamaktadır.
Islık dili civar köyler dışında anlaşılamadığı için özellikle,devlet otoritesini taşıyan ormancılar,jandarmalar gibi memurların köye yaklaştıklarını bütün köye haber vermek için de kullanılmaktadır.
Bu hususta gerek köy yaşlıları ve gerekse kasaba oturanlar arasında yapılan soruşturmalar,ıslık dilinin ancak 40-50 senelik bir geçmişi olduğu belirlenmiştir.
Dünyada konuşulan diğer ıslık dillerinin hepsinde yani Meksika,Kanarya Adaları ve Pirenelerde ki dillerde ortak olarak İspanyolca taraf bulunmaktadır.
Kuşköy ıslık dili de bu dillere 16. yüzyılda İspanya’dan Türkiye’ye sığınan Museviler aracılığıyla bağlanabilir.Fakat yapılan araştırmalara rağmen civarda böyle bir Musevi iskanına ait ipucu elde edilememiştir.
Ayrıca diğer ıslık dilleri yüzyıllarca geriye gittikleri halde Kuşköy ıslık dili ancak bu yüzyıl içinde gelişmiştir.
Bu noktalara dayanarak Kuşköy ıslık dilinin kendi başına ortaya çıktığı hükmüne varılabilir.
Köy ve kasaba yaşlılarının hatırlayabildiklerine göre ıslık anlaşmasının kesin bir tarihi bulunmamaktadır.
Fakat Kurtuluş Savaşı’nda cephelerden birinin ”c,p,h,n” seslerini ıslıkla diğer köye çaldığı söylenmiştir.
Köy çocukları ıslık dilini anlamaya 6 yaşlarında başlamaktadır. Yapacakları şey yeni bir dil öğrenmek yerine sadece, kendi ana dillerinde ki cümleleri ıslıkla çalınan cümlelere dönüşürmek olduğundan kolayca öğrenebilmektedirler. Fakat çocukların aktif olarak ıslık dili çalmaları 9-10 yaşlarını bulabilmektedir.
Ayrıca ıslık çalan kimsenin kadın, erkek ya da çocuk olması ıslığın gideceği mesafe bakımından bir fark yaratmamaktadır. Yapılan tecrübelerde her cinsiyet ve yaştaki insanın ıslık dili ile istediği haberi uzağa ulaştırabildiği görülmüştür.
Islık çalanların kadın veya erkek olması büyük bir değişiklik yaratmamaktadır. Hatta banta alınan ıslıklardan, köylülerin yarısı hangi ıslığın kime ait olduğunu bilebilmiştir. Bu da her kişinin ıslığı da konuşma tarzı gibi belli bir idyolekt özellik göstermektedir.

Islık dili,UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesine kaydedildi.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.