
Hareket etmek hayatta kalmamızın bir parçasıysa,o halde hareket neden bazen kusmamıza neden oluyor?İşte bunun sorumlusu;beynimiz.
Modern insanlar vakitlerini her zamankinden daha fazla oturarak geçiriyor.El işleri yerini büyük oranda ofis işlerine bıraktı.
Otomobiller ve diğer ulaşım araçları oturarak seyahat edebilmemizi sağlıyor.İnternet,tüm hayatınızı nette gezinerek,banka işlerini hallederek ve alışveriş yaparak geçirebileceğiniz anlamına geliyor.
Bunun kötü tarafları da var.İnsanların uzun süre oturmaktan zarar görmemeleri,sakatlanmamaları için ergonomik tasarlanmış ofis sandalyelerine inanılmaz paralar harcanıyor.Garip görünebilir ama az hareket etmek zararlı.
Çünkü hareket etmek önemli.İnsan bu konuda oldukça başarılı;bolca hareket ediyor,tür olarak Dünya’nın yüzeyini neredeyse tamamen kaplamış ve aslında Ay’a bile gidebilmiş olmamız bunun kanıtı.
Günde 3 kilometre yürümenin beyin için faydalı olduğu saptanmış,muhtemelen de beynin her bir bölmesi için de faydalı.
Kolayca ve düşünmeden hareket edebilme yeteneği türümüzün hayatta kalmasını sağladı.
Denizi terk edip karaya yerleşen ilk organizmalar dünya üzerinde hava soluyan yaşam türüne yol açtı.Yerlerinde dursaydılar belki birçok şey mümkün olmayacaktı.
Ama soru şu:Hareket etmek sağlığımızın ve hayatta kalmamızın içsel bir parçasıysa ve bunu mümkün olduğunca sık ve rahatça gerçekleşmesini garanti altına almak için karmaşık biyolojik sistemler evrimleştirdiysek,o halde hareket neden bazen kusmamıza neden oluyor?
Bu araba tutması ya da yol tutması diye bilinen bir olgudur.
Bazen,sıklıkla ya da nedensiz bir şekilde hareket halinde olmak kahvaltımızı ortalığa serer,öğle yemeğimizi heba eder ya da yakın zamanda yediğimiz herhangi bir şeyi dışarı çıkarmamıza neden olur.
Bunun sorumlusu(o an ne kadar farklı hissetsek bile)mide ya da iç organlar değil;beyindir.
Evrimin sayılamayacak kadar uzun yıllarına meydan okuyacak şekilde beynimizin,A noktasından B noktasına gitmenin kusmaya yeterli neden olduğu sonucuna varması için nasıl bir gerekçe olabilir ki?
Aslında beyin evrimleşmiş eğilimlerimize meydan okumuyordur.Sorunun kaynağında hareket etmemizi kolaylaştırmak için sahip olduğumuz sayısız sistem ve mekanizma vardır.
Araba tutması sadece araçlarda seyahat ediyorsanız meydana gelir.İşte nedeni.
İnsanlar içalgıya,bedenin belli bir anda nasıl düzene girebileceğini ve hangi organların ne yapması gerektiğini hissetmesini sağlayan karmaşık bir dizi duyu ve nörolojik mekanizmaya sahiptir.
Elinizi arkanıza koyduğunuzda hala elinizi hissedebilir,gerçekte görmeden nerede olduğunu ve hangi hareketi yaptığını bilebilirsiniz.Bu içalgıdır.
Aynı zamanda iç kulağımızda vestibüler sistem vardır.Dengemizi ve konumumuzu sağlayan bir dizi kanallardan oluşur.
Burada yerçekiminin de etkisiyle sıvının hareket edebileceği yeterince alan bulunur.
Ve beynimizin konumumuzu ve yönümüzü bilmesini sağlayacak şekilde sıvıların durumunu ve düzenini algılayacak nöronlarla doludur.
Taşıt aracılığıyla hareket farklı bir dizi duyu yaratır.Otomobillerde beynimizin yürümeyle ilişkilendirdiği o ritmik salınım işareti yoktur.
Ve aynısı uçaklar,trenler ve gemiler için de geçerlidir.Taşıt kullanırken aslında hareketi yapan siz değilsiniz,tek yaptığınız orada oturup zamanı geçirecek bir şeylerle oyalanmak.
İçalgınız beynin ne olup bittiğini anlamasını sağlayacak o akıllı sinyalleri üretemiyordur.Sinyal olmaması beyninizde duruyor olduğunuz anlamına gelir,bu da hareket etmediğinizi söyleyen gözleriniz tarafından güçlenir.
Bilinçli beynimiz bu çelişkili bilgiyle kolayca baş edebilirken,beynimizi düzenleyen daha derin ve temel bilinçdışı bunun gibi içsel sorunlarla nasıl nasıl başa çıkacağını bilemez.
Beyin bunu zehir olarak algılar ve ”Kurtul oldan” diyerek kusma sistemini harekete geçirir.
Araba tutması olgusu hala tam çözülebilmiş değildir.Neden bunu her zaman yaşamıyoruz?Neden kimi insanların başına asla gelmiyor?
Araba tutmasına neden olan bazı içsel ve dışsal nedenler olabileceği teorisi var.
Seyahat ettiğiniz aracın niteliği,belli hareket tiplerine karşı insanların hassasiyet farklılığı en bilinen nedenler arasında sayılıyor.
Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.