AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN’IN KARABAĞ SORUNU

  • Home
  • Gündem
  • AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN’IN KARABAĞ SORUNU

Azerbaycan  Batı Asya ile Doğu Avrupa’nın kesişim noktası olan Kafkasya’da yer alan bir ülke.

Güney Kafkasya’nın en büyük yüzölçümüne sahip ülkesi olan Azerbaycan’ın doğusunda Hazar Denizi, kuzeyinde Rusya, kuzeybatısında Gürcistan, batısında Ermenistan ve güneyinde İran ile komşudur.

Kendisine bağlı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin ise kuzey ve doğusu Ermenistan ile, güneyi ve batısı İran ile çevrilmiştir.Türkiye ile de 17 km’lik sınırı bulunmaktadır.

 

Başkent Bakü

Steingass’ın Farsça sözlüğünde āẕar-ābād,āẕar-ābādgān Tebriz şehrinin eski adı olarak kaydedilmiştir.”Āzar”  Ateşbaycan veya orijinal olarak bilinen haliyle “Pāyegān”,Muhafız/Koruyucu (Āzar Pāyegān = “Ateş Muhafızları”) anlamına gelmektedir.

Anlamı Ateş Muhafızları olan Azerbaycan,adlarında saklı olan muhafızlar gibi ülkelerini her daim korumak zorunda kalmışlardır.

Karabağ Savaşı(Azerbaycan)

Dağlık Karabağ çatışması Sovyetlerin son döneminde yaşanan ilk büyük kitlesel politik hareketlenmeydi.

Ve bu daha sonra Sovyetler Birliği çöktüğünde Ermenistan ile Azerbaycan, Karabağ’ın denetimi için ilan edilmemiş bir savaşa başladığında devletlerarası savaşa dönüştü.

Rusların Transkafkasya’yı işgali sonrası Ermenilerin bölgede daha çok zengin sınıfı teşkil etmesi, bölge ekonomisindeki yerlerini sağlamlaştırmaları Azeriler arasında reaksiyoner bir milliyetçilik dalgasının yükselmesine neden olmuştu.

Azerilerin iddialarına göre daha önceden bölgede nüfus çoğunluğunu Azeriler teşkil ederken, Ruslar 1805’te bölgeyi ele geçirdikten sonra kendilerine sadık Ermeni nüfusu buralara yerleştirdi.

Ve bu sayede bölgenin nüfus çoğunluğu Ermenilerin eline geçmiş oldu.

Sovyetlerin dağılması sonrası devlet inşası süreci, bağımsız devlet olmanın sancıları, düzensiz ordu, iç politik çekişmeler, Rus ordusunun Azerbaycan’dan gönderilmesi ve en önemlisi Rus birliklerinin Ermenistan’da bulunması Dağlık Karabağ Savaşında Azerbaycan birliklerini hem fiziki hem de manevi olarak ciddi şekilde etkiledi.

Düzensiz ve çoğu zaman kurmay akıldan yoksun birliklerin Rus- Ermeni birliklerine karşı mücadelesi bekleneni veremedi.

30 bin Azerbaycan vatandaşının canına mal olan savaş o dönem İslam dünyası için de bir sınav görevi üstlendi.

Türkiye’den, Çeçenistan’dan ve Afganistan’dan gelen gönüllü savaşçılar Karabağ Savaşı’nın en kritik dönemlerine damgalarını vurdular.

Karabağ Savaşının Afgan mücahitleri

Afgan mücahidlerin Azerbaycan saflarında geleneksel kıyafetleriyle görünmüş olmaları ve Ermenilerle çatışmalarda karşı karşıya gelmeleri şüphesiz Ermenilerin gözünden de kaçmamıştır.

Afgan mücahitlerin varlığından rahatsız olan Ermenistan yönetimi 1994 yılında resmi olarak BM Raportörüne paralı askerlerin çatışmada kullanılmasından dolayı şikayette bulundular.

Karabağ Savaşında Afganistan’dan gelen mücahidlerin kaç tanesinin cephede şehit olduğuyla ilgili maalesef elimizde net bir bilgi yok. Ama Azerbaycan’ın muhtelif şehirlerinde üzerlerinde doğdukları şehirlerin adları yazılı olan Afgan mücahidlerin mezar taşları bulunuyor.

Başkan Aliyev Azerbaycan-Ermenistan sınır hattında

Ermenilerin 26 Şubat 1992’de Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında yaptığı katliamın üzerinden tam 28 yıl geçti ancak o vahşeti yaşayanların yüreklerindeki acı hiç azalmadı.

Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır.

Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat’ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır.

1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.

Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşımaktaydı. Kasaba Hankendi’yle Ağdam’ı bağlayan yolun üzerinde bulunup bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna göre Hocalı kasabası Hankendi’yi top ateşine tutan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından üs olarak kullanıldığı için Ermeni kuvvetler tarafından top ateşine tutulmaktaydı.

20 Kasım 1991’de Hocavend semalarında Mi-8 helikopterin Ermeni kuvvetler tarafından vurulması ve sonuçta birkaç Azerbaycan devlet resmileri, Rus ve Kazak gözlemciler dahil 20 kişinin ölümünden sonra, hava ulaşımı da kesilmişti.

Hocalı Katliamı’nda, 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşı acımasızca katledildi. Katliamda, 8 aileden 25 çocuk hem anne hem de babasını kaybetti. O çocuklardan biri olan Hemail Halilova , bugün hem doğduğu kasabanın, hem de 6 yaşında kaybettiği ebeveynlerinin özlemi ve şahit olduğu vahşetin acısıyla yaşıyor.

25 Şubat akşam saatlerinde ailece sofraya oturdukları zaman kasabanın daha ağır ateşe tutulduğunu bildiren Halilova, yaşadıklarını şöyle ifade etti:

“Beş kişilik bir aileydik. Ebeveynlerim ve 4 yaşında ve 23 günlük kız kardeşlerim. Sonumuzun böyle olacağını hiçbir zaman aklımıza gelmezdi. Yemeğimizi yiyemedik ve bodrumlara saklandık. Fakat bir daha evimize dönemedik.

Yalın ayak, başı açık, üzerimizde sıcak giysiler olmadan soğuk havada ormanın yolunu tuttuk. Karanlıkta bazen birlikte gidiyorduk, bazen birbirimizden ayrı düşüyorduk. Küçük kardeşim çok ağlıyordu, annem onu emzirerek sakinleştirmeye çalışıyordu.

Büyükler, taşıması için çocukları paylaştı. En küçük kardeşimi babaannem, diğer kardeşimi annem, beni de babam aldı. Bir süre yürüdükten sonra birbirimizden ayrı düştük.”

”Babamın, annemin ve kız kardeşimin öldüğünü öğrendik. Anneme 1, kızkardeşime 2 kurşun isabet etmiş. Cesetlerinin görüntülerini o zaman gazeteciler çekmiş. Hepsi Ağdam’da defnedildi. Sonradan Ağdam da işgal edildi. Bugün hiçbirinin mezarını ziyaret edemiyorum. O günleri hiç unutamıyorum.

Babamın öleceğini bilseydim onu daha çok kucaklardım. Biz büyümedik. Bizim çocukluğumuz gözümüzde kaldı. Yaşımız büyüdü fakat kalbimiz çocuklukta kaldı.”

Öğrendiğimiz bu bilgiler,bizlere Azerbaycan’ın 28 Eylül 2020 tarihi itibaren savaş ilan etmesinde bir gerekçe olduğu izlemini verdi.

Umarız ki,kardeş ülkemiz Azerbaycan eski acılarını tekrar yaşamaz ve huzurla yaşamaya devam eder.

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Like
Like Love Haha Wow Sad Angry
90
Tags:
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
trackback

[…] AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN’IN KARABAĞ SORUNU yazımızı okumak için tıklayınız. […]