Dans salgını…
Yine Yeni çağ Avrupa’sında ortaya çıkmış olan gizemli bir olay ile karşınızdayım. 16. yüzyıl Fransa’sında ki “Fransa” dediğime bakmayın o zamanlar henüz ulus devletler kavramı başlamamıştı. Kutsal Roma Germen İmparatorluğuna ait bir şehirde birden ortaya çıkan bir salgın. Fakat bu salgın herkesin alışkın olduğu diğer salgınlardan biraz farklı. Nedenleri, içeriği için yazının devamını okumaya devam edin…
16. YÜZYIL FRANSASI ve DANS SALGINI
Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nda bir şehir olan Strazburg’da 1518 yılında haftalarca süren bir salgın başladı. Bu salgın diğer salgınlara pek benzememekteydi. Bu bir dans salgınıydı. Şehirde yaşayan 400’den fazla kişi hiç durmaksızın dans etti. Peki bu salgınının insan üzerinde etkisi nasıl sonuçlandı sorusu sorulacak olursa. Hiç uyumadan, yemek yemeden aralıksız bir şekilde dans eden bu insanlar en nihayetinde yorgunluk, kalp krizi ve felç gibi nedenlerden hayatlarını kaybettiler. Toplu histeri olarak adlandırılan bu olayın iç yüzü ve ilk ne zaman başladığı sorusuna gelecek olursak, bir Temmuz günü Frau Trofea adında bir kadının müzik olmadan kendisini sokaklara atıp çılgınlar gibi dans etmesiyle başladı. Bu kadın bir hafta boyunca tek başına şehirde dans ederek dolaşmaya başladı. Bir haftanın sonunda ise kadına başkaları da eşlik etmeye başladı.
Durumun giderek büyümesi ise şehir sakinlerini ve yetkili kişilerinin endişeye kapılmasına neden oldu. Çözüm olarak herkes dansa katılırsa sorun çözülebilir düşüncesiyle çivi çiviyi söker mantığıyla yola çıkarak şehir meydanına ahşaptan bir sahne inşa ettiler. Buna ek olarak eşlik edebilmeleri için müzisyenleri davet ettiler. Fakat bu durum beklenilenin aksine işlerin daha da kötüleşmesine neden oldu. Uzun süren dansların sonrasında ölümler başladı. Bu sırada dönemin Avrupa’sında bir çok olayda işin içerisine şeytanın dahil olabileceği inancıyla bu durumu da şeytana yüklediler. Bu kesin şeytanın işidir söylentileri yayılmaya başladı. Dini törenler, ayinler düzenlendi fakat ne yaparlarsa yapsınlar dans edenler asla dansı bırakmamıştı.
Bir başka rivayet göre ise, hastalık yayılınca bölgedeki doktorlardan yardım istendi, konu hakkında detaylı inceleme yapıldı. Astrolojik ve doğaüstü nedenlerin elenmesinden sonra doktorlar hastalığın ‘sıcak kandan’ kaynaklı doğal bir rahatsızlık olduğuna hükmetti. Tedavi olarak, bu salgınına yakalanan insanların daha çok dans etmesi önerilmişti. Sonuç olarak ise yine bir faydası görülmedi.
Tam üç ay süren bu garip salgın, başladığı gibi bir anda bitti. Dans eden insanlar bir anda durmuş ve hayatlarına normal bir şekilde devam etmeye başlamıştı.
PEKİ BU SALGIN NEDEN OLMUŞTU? İNSANLAR KENDİLERİNİ NEDEN DANS ETMEKTEN ALIKOYAMIŞTI?
Bu olayın tamamen bir uydurma olduğunu düşünülürken. Tarihçiler bu görüşü kabul etmiyorlar. Dönem kaynaklarını ele aldıklarında bu olaya dair anlatıların olduğunu söylemektedirler. Doktorların tuttuğu notlar, katedralde okunan vaazlar Strazburg Şehir Konseyi’nin aldığı notlar insanların dans ettiğini belgeliyor.
Ayrıca bu ünlü bu salgını, türünün tek örneği değil. 1237’de Almanya’nın Erfurt kentinde, 100’ün üstünde çocuğun dans etmeye başladığını ve Arnstadt’a kadar (yorgunluktan halsiz düşmüşler) dans ettiklerini anlatan rivayetler var. Bu Çocuklar, daha sonra ailelerine geri götürülmüş olsa da çoğunun hayatını kaybetmiş olduğu bilinmekte.
Bu duruma neden olan şeyler arasında uyuşturucu madde kullanımı ya da stres kaynaklı psikoz iddiaları da yer almaktadır. Ama bir kesinlik vaat etmemektedir.
Diğer tarih yazılarımızı okumak için tıklayınız…